Ekonomiİzmir Haberleri

100. Yıl Bayındır Süt İşleme Fabrikası açıldı

HABER/ Didar DEMİRCİ- İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kendi öz kaynaklarıyla kurduğu Bayındır Süt İşleme Fabrikası’nın açılışı yapıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yanı sıra fabrikanın açılış törenine; Bayındır Belediye Başkanı Uğur Demirezen, Bayındır Kaymakamı Emin Kaymak, siyasi parti temsilcileri, meslek odalarının temsilcileri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve yerli üreticiler katılım sağladı. Fabrika açılışının ardından sanatçı Sümer Ezgü konser verdi.

Bayındır Süt İşleme Fabrikası’nın açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, fabrikanın adını açılışta üreticiler ve katılımcılarla ‘100. Yıl Bayındır Süt İşleme Fabrikası’ olarak duyurdu. Başkan Soyer, “Burası sadece bir fabrika değil. Burası bir kale. Bu kaleyi siz kurdunuz. Ellerinizle, tırnaklarınızla, alın terinizle kurdunuz. Burayı, gün ağarmadan uyanıp süt sağan o nasırlı eller kurdu. Çatlamış parmaklarıyla tohum serpen, arık açan, ot biçen, cefakâr kadınları kurdu. Burası yemeyip yediren, taşın suyunu sıkan, ömrünü toprağına adamış babalarımızın, dedelerimizin kalesi. Bu fabrika, İzmir’in dağlarını gece gündüz arşınlayan çobanlarımızın eseri. Atalarımız Cumhuriyeti nasıl kurduysa… İşte bu fabrikayı böyle kurduk. Şunu bilin ki, sizler ürettikçe, bu kale bu ülkenin topraklarını korumaya devam edecek. Milletimizin Efendileri! Bu fabrika sizindir. İzmir’in Bayındır Süt Fabrikası, vatanımıza ve milletimize hayırlı uğurlu olsun” dedi.

Öte yandan Soyer, Cumhuriyet’in 100’üncü yılına özel bir müjdeyi de paylaştı. Soyer, “Bu arada bir müjdeyi daha vereyim 100’üncü yılımıza özel köy enstitüsünün tarım okulda temelini atacağız. Ve ikinci yüzyılımıza yeni bir köy enstitüsüyle başlayacağız” diye konuştu.

350 MİLYON TL REKOR YATIRIMLA KURDUK

Köylünün ve çiftçinin yaşadığı sorunları anımsatan Soyer, “Çiftçimizin, çobanımızın alın terine sahip çıktık. Giderek artan maliyetlerin altında ezilen küçük üreticimizin yanında durduk. Küçük üreticimizi ve topraklarını muhafaza edecek bir kaledir. Bu Cumhuriyet kalesi, 17 bin metrekare alanda yükselen 7 bin metrekareye inşa ettiğimiz Ege’nin en büyük fabrikalarından biri. Bu devasa tesiste Küçük Menderes Havzası ve diğer bölgelerden 117 kardeşimizi istihdam ediyoruz. 350 milyon TL’lik rekor bir yatırımla hayat bulan fabrikamız, günde 100 ton yılda 36 milyon litreden fazla süt işleyebiliyor. Bu, bir sende 250 milyon liralık süt işleme kapasitesi demek. Burası, Avrupa Hijyen Belgesi’ne sahip Türkiye’deki sayılı tesislerden biri. Enerji ihtiyacını güneş enerjisi panelleriyle karşılayacak fabrikamızda atık suyu tarımsal sulamada kullanılacak standartlarda arıtıyoruz. Doğamızla yüzde yüz uyumlu bir üretim modelini hayata geçiriyoruz. Bu fabrika, Mera İzmir projemizle belirlediğimiz 5117 çobanımızın ürettiği küçükbaş sütünün buluşma noktası. Burası, İzmir’in Çoban Haritası’nın başkenti” diye konuştu.

FABRİKADAN ÇIKAN SÜTLER SÜT KUZULARINA

Soyer, “Belediye şirketimiz İzTarım, “Başka Bir Tarım” kriterlerine uygun üretim yapan çobanlarımızdan piyasanın iki katına aldığı sütleri bu fabrikada işliyor. Kooperatiflerimiz aracılığıyla toplanan sütler burada, Bayındır’da, İzmirli markasına sahip çok sayıda ürüne dönüşüyor. Satın aldığımız sütleri İzmir tulumundan gravyer peynirine, dondurmadan yoğurda kadar birçok ürüne dönüştürerek İzmir’in öz değerine katma değer kazandırıyoruz. İzmirli markamız, daha şimdiden Amerika ve Kanada’ya ulaştı. Süt Kuzusu Projemizle 30 ilçemizde çocuklarımıza armağan ettiğimiz sütleri de artık Bayındır Süt Fabrikamızda üreteceğiz. Çocuklarımız mis gibi süt içmeye devam edecek” sözlerini kaydetti.

ÜRETİCİLERE SİLAJLIK MISIR UYARISI

Hayvan yemi olarak üretilen silajlık mısır konusunda üreticilere seslenen Soyer, şu şekilde konuştu:

“Silajlık mısırdan kurtulmamız lazım. Et fiyatları ucuzlasın istiyorsak GDO’lu silajlık mısırdan bu ülkeyi kurtarmamız lazım. Çocuklar yatağa aç girmesin istiyorsak silajlık mısırı bırakmamız lazım. Küçük Menderes Havzası çöl olmasın istiyorsak, mısır silajını terk etmemiz lazım. Bir tanesi 85 beş litre su tüketen bu ürün iliğimizi kemiğimizi kuruttu. Ülke topraklarımızı, vatanımızı seviyorsak silajlık mısıra savaş açmamız lazım. Çünkü bu ürün yüzünden dağlarımızda yerli hayvan ırklarının otladığı meraları terk etmemize neden oldu. Onun yerine ovalara taşındık. Buğday, meyve, sebze üretilen bereketli ovalarımızda artık sadece mısır tarlaları var. Hükümetin ısrarla desteklediği bu üretimin arkasında kimlerin olduğunu çok iyi biliyoruz. Kirli postallarıyla işgal edemedikleri topraklarımızı, şimdi tohumlarıyla gasp etmek istiyor emperyalizm. Ama iyi bilsinler. İzmirli bu oyuna gelmez! Artık İzmir Bayındır’da yükselen bir Cumhuriyet kalesi var.Bu kale, topraklarımız yeniden özgürlüğüne kavuşsun diye var! Göreceksiniz, bu kale, yerli ve milli tohumlarımızı yeniden toprakla buluşturacak. Başka bir tarımının mümkün olduğunu İzmir’den tüm dünyaya gösterecek. Ne mutlu bize ki… İzmir’de “Başka bir tarım mümkün” diyerek başlattığımız devrim, bu Cumhuriyet kalesinde ölümsüzleşti. Artık İzmir’de geçim derdi yaşayan tek bir çoban, umut ışığının söndüğü tek bir ağıl, bereketin eksik olduğu tek bir tarla kalmayacak.”

İZMİR’DEKİ EN YENİ CUMHURİYET ESERİMİZDİR

“Atamızın heykelini de dikeceğiz, fabrikalarını da yapacağız” sözleriyle konuşmalarını sürdüren Soyer, “Bizim yolumuz Mustafa Kemal’in yoludur. Bizim tek rehberimiz halkımızdır. İzmir’dir. Hep birlikte… İzmir’in Cumhuriyet kalelerini inşa etmeye devam edeceğiz. Karış karış, adım adım bu toprakların bereketini büyüteceğiz. Size söz. İzmir’de tek bir gencimiz hayallerinden vazgeçmeyecek. Çiftçinin, çobanın, üretenin yüzü daima gülecek… Bu toprakları rant çetelerine ve tohum tekellerine teslim etmeyeceğiz. Bayındır Süt Fabrikası İzmir’deki en yeni Cumhuriyet eserimizdir. Başta İZTARIM şirketimizin Genel Müdürü Murat Onkardeşler olmak üzere Bayındır Süt Fabrikası’nın hayata geçmesinde emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. İzmir’in en uzak noktalarındaki sütlerin toplanabilmesi ve buraya kadar ulaşması için çalışan İzmir’in üretici kooperatiflerine sonsuz teşekkür ediyorum. Bu fabrikanın asıl kurucusu ve varoluş nedeni; her bir üreticimizin alnından öpüyor, her birinin önünde saygıyla eğiliyorum. Bu Cumhuriyet kalesi sizindir. İzmir’indir. Türkiye’nindir… Bayındır Süt Fabrikası, Cumhuriyetimizin 100. yaşına armağan olsun” sözlerini kaydetti.

SÜTÜMÜZ EMİN ELLERDE

Fabrikaya ilişkin değerlendirmelerini paylaşan Tire keçi besiciliği yapan Songül Başkan, “Buranın açılışı için gerçekten çok bekledik. Ben genç çiftçiyim. Genç çiftçi olarak da üretim yapmak benim çok hoşuma gidiyor. Süt ve süt ürünleri mezunuyum. genç çiftçi olarak üretmeyi çok sevdim. Bana en uygun olan şey çiftçilikmiş. Bu meslekte benim önümü açan Neptün Hanıma da çok teşekkür ederim. İZBB Başkanı Tunç Soyer’in desteğiyle yem desteğinde bulundum. Kimseye ayrım yapmadan yem desteği verdiği için de Tunç Başkana teşekkür ediyorum. Şu an yaklaşık 55 keçim 35 tane de koyunum var.Sütüme güveniyorum ve sütümün güvenilir bir şekilde işletildiğinden de eminim. Bu fabrika benim gibi küçük ve genç çiftçileri de destekleyen bir yerdir. Biz şu an geçimimizi sağlıyorsak bu fabrika sayesinde sağlıyoruz” sözlerini kaydetti.

SOYER’E TEŞEKKÜR

Fabrika binasının geçmişine dikkat çekerek konuşmalarına başlayan Bayındır Belediye Başkanı Uğur Demirezen, “Fabrika tuğla kiremit fabrikası olarak başlıyor ve ticari faaliyetine devam edemiyor. Daha sonra İzmir Büyükşehir Belediyemize geçiyor. Bugün de açılışını yapıyoruz. Günlük 100 tonun daha da artığını görürüz. Ben bir belediye başkanı olarak teşekkür ediyorum” sözlerini kaydetti.

Bayındır Kaymakamı Emin Kaymak ise kurulan fabrikanın Bayındır ve Ödemiş’teki üreticiler için çok kıymetli olduğunun altını çizerek, “Üreticinin sadece üretmekle kalmayıp bunun değerlendirilmesi ve satışına katkı sağlayacak bu proje için ben İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e teşekkür etmek isterim. Gerçekten çok kıymetli, çok değerli… Bu fabrikanın üretime ve üreticiye ciddi katkı sağlayacağını düşünüyorum” dedi.