Magazin

9 Ekim Che Guevara’nın 53. ölüm yıl dönümü! Che Guevara kimdir? Che Guevara kaç yaşında öldü? Nasıl öldü?

Arjantinli devrimci Che Guevara, ölümünün 53'üncü yılında anılıyor. Peki 9 Ekim 1967 yılında ölen Che Guevara kimdir? Neden öldü?

Ernesto Che Guevara, 1928 yılında Arjantin’de doğdu. Tıp eğitimi alıp doktor oldu. Daha sonra Marksizm’i benimseyen Che Guevara, 1959 Küba Devrimi’nin önderleri arasında yer aldı. Latin Amerika devrimi için mücadelesine devam eden Che Guevara, 9 Ekim 1967’de Bolivya’da, Bolivya ve CIA tarafından ele geçirilip infaz edildi.

CHE GUEVARA KİMDİR?

Tıp eğitimi alırken Latin Amerika’yı baştan aşağı dolaştı ve bu sayede birçok insanın karşı karşıya kaldığı yoksulluğu doğrudan gözlemleyebildi. Bu deneyimler sonucunda bölgedeki ekonomik eşitsizliği ortadan kaldırmanın tek yolunun devrim olduğuna inanarak Marksizm’i incelemeye başladı ve Başkan Jacobo Arbenz Guzmán’ın önderliğinde Guatemala’nın sosyal devrimine katıldı.

Bir süre sonra 1959 yılında Küba’da yönetimi ele geçiren Fidel Castro’nun askeri nitelikli 26 Temmuz Hareketi’nin bir üyesi oldu. Yeni hükûmette çeşitli önemli görevlerde bulunduktan, gerilla savaşı teorisi ve uygulamaları üzerine makaleler ve kitaplar yazdıktan sonra diğer ülkelerdeki devrimci hareketlere katılmak üzere 1965 yılında Küba’dan ayrıldı. İlk olarak Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ne daha sonra da CIA ve Amerikan Ordusu Özel Harekât Birlikleri’nin ortak operasyonu sonrası yakalanacağı Bolivya’ya gitti. Guevara 9 Ekim 1967’de Vallegrande yakınlarındaki La Higuera’da Bolivya Ordusu’nun elindeyken öldürüldü. Son saatlerinde yanında bulunanlar ve onu öldürenler, yargısız infaz edildiğine tanık olmuşlardır.

Ölümünden sonra Guevara dünya üzerinde sosyalist devrimci hareketlerin sembolü haline gelmiştir. Guevara’nın Alberto Korda tarafından çekilen fotoğrafı “dünya üzerindeki en ünlü fotoğraf ve 20. yüzyılın sembolü” olarak nitelenmiştir.

CHE GUEVARA NASIL ÖLDÜ?

Bir muhbir Guevara’nın gerilla kampının yerini Bolivya Özel Harekât Birliği’ne bildirdi. 8 Ekim’de kamp kuşatıldı ve Guevara Simeón Cuba Sarabia ile birlikte Quebrada del Yuro kanyonunda devriye gezerken yakalandı. Ayaklarından yaralandıktan ve silahı bir mermiyle harap edildikten sonra teslim oldu. (Tabancasında açıklanamaz bir şekilde şarjör bulunmuyordu.)

Barrientos, Guevara’nın yakalandığını öğrenir öğrenmez hemen öldürülmesini emretmiştir.Guevara yakın bir köy olan La Higuera’daki köhne bir okula götürülmüş ve geceyi orada geçirmiş, ertesi gün öğleden sonra öldürülmüştür. Celladı, Bolivya ordusunda çavuş olan ve Guevara’yı vurması kura sonucu saptanan Mario Terán’dır. Che Guevara’nın son sözleri şöyle olmuştur: “Buraya beni öldürmeye geldiğini biliyorum. Vur beni korkak, yalnızca bir adam öldürmüş olacaksın. Bazı kaynaklar çavuş Mario Terán’ın infaz esnasında aşırı heyecanlanması nedeniyle bilinçli bir şekilde ateş edemediğini ve Che’yi sadece yaraladığını, onu öldüren merminin kim tarafından ateşlendiğinin bilinmediğini belirtirler. Çarpışmada öldüğü izlenimi vermek ve yüzünden isabet almayarak tanınmasını kolaylaştırmak için ayaklarına defalarca ateş edilmiştir. Cesedi bir helikopterin iniş takımlarına sıkıca bağlanmış ve yakınlardaki Vallegrande’ye götürülmüştür. Buradaki bir hastanede cesedi bir küvetin içinde basına gösterilmiştir. Bu sırada çekilen fotoğraflar San Ernesto de La Higuera ve El Cristo de Vallegrande (Vallegrande İsası)nın doğmasına sebep olmuştur. Askerî bir doktor tarafından elleri kesildikten sonra Bolivya Ordusu subayları tarafından bilinmeyen bir yere götürülmüş, cesedinin gömüldüğü mü yakıldığı mı sorusu cevapsız kalmıştır.

EŞYALARI SERGİLENİYOR

Guevara’yı Bolivya’da takip etmekten sorumlu olan, Félix Rodríguez adındaki CIA ajanıydı. Bu ajan daha önce Escambray Dağları’ndaki isyancılarla ve Havana’daki Castro karşıtı gizli gruplarla bağlantı kurmak için Domuzlar Körfezi istilası öncesi gizlice Küba’ya sızmış, istiladan sonra da başarılı bir şekilde geri çıkarılmıştı.Guevara’nın yakalanışını duyan Rodríguez, değişik Güney Amerika ülkelerindeki CIA istasyonları yoluyla Langley, Virjinya’daki CIA merkezine bu bilgiyi iletmiştir. Rodríguez Guevara’nın Rolex saati ve başka bazı kişisel eşyasını almış ve sonraki yıllarda bunları röportaj yaptığı gazetecilere gururla göstermiştir. İçlerinde el feneri de bulunan bu eşyalardan bir kısmı CIA’de sergilenmektedir.

Gerillalar ile bağlantılı bir başka olay da Régis Debray’nin tutuklanması ve duruşmasıdır. Nisan 1967’de hükûmet güçleri, Ecole Normale Supérieure ‘de Marksist filozof Louis Althusser’den [63] ders almış olan ve Havana Üniversitesi’nde felsefe profesörlüğü yapan genç Fransız vatandaşı Debray’yi yakalar ve gerillalarla işbirliği yapmakla suçlar. Debray muhabir olarak çalıştığını ve iki yıl önce gizemli bir şekilde ortadan kaybolan Guevara’nın gerillalara liderlik ettiğini söyler. Uluslararası ilgi kazanan Debray’nin davası Ekim ayı başlarındaydı. Bolivya yetkilileri 11 Ekim’de Guevara’nın iki gün önce hükûmet kuvvetleriyle girmiş olduğu çatışma sonucu vurularak öldüğü yolunda (yalan) açıklama yapar.

SOSYALİST DEVRİMCİ HAREKETE İNDİRİLMİŞ DARBE

15 Ekim’de Castro, Guevara’nın öldüğünü kabul eder ve tüm Küba’da üç günlük yas ilan eder. Guevara’nın ölümü Latin Amerika’daki ve üçüncü dünya ülkelerindeki sosyalist devrimci hareketlere indirilmiş ağır bir darbe olarak kabul edilir.

1997 yılında Guevara’nın elleri olmayan cesedinden kalan kemikler Vallegrande yakınlarındaki bir uçak pistinin altından kazılarak çıkarılmış, DNA testiyle kimliği tespit edilmiş ve Küba’ya geri getirilmiştir. 17 Ekim 1997’de cesedinden kalanlar, Bolivya’daki gerilla harekâtı sırasında ölen yoldaşlarından altısıyla birlikte, 39 yıl önce Küba Devrimi’nin başarısını belirleyen savaşı kazandığı Santa Clara’da özel olarak hazırlanmış anıtmezara askerî törenle gömülmüştür.