Gündem

Yeni Yargı Reformu taslağında neler var? 1. Yargı paketinde KHK’lılar ve EYT'liler için bir düzenleme var mı?

İktidar tarafından ‘’Yeni Yargı Reformu’’ teklifi hazırlandı ve önümüzde ki günlerde meclis gündemine taşınacak. KHK lılar, EYT’liler, af ve ceza indirimi bekleyenler derken milyonlarca insanın gözü kulağı, Yeni Yargı Reformu hakkında yapılan açıklamalara kilitlenmiş durumda.

Yapılan açıklamalarda Yargı Reformu’nun meclise 2 ayrı paket halinde sunulacağı, siyasi çevrelerce belirtilirken, Erken Yaşta Emeklilik (EYT) mağdurları, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ve Resmi Gazete’de yayınlanan kararlarla görevlerinden alınmış ama haklarında yürütülen dava sonuçlarında takipsizlik veya beraat almış binlerce insan, görevlerine tekrar dönebilme hayalleri içerisinde 1. Yargı paketi içerisinde neler olduğunu, kendi sorunlarını çözümleyebilen maddelerin yer alıp almadıklarını merak ediyor. Diğer taraftan ceza evinde bulunan ve mahkum yakınları, af ve ceza indirimi gibi konuların hangi yargı paketinde yer alacağını merak ediyor.

Eski Yargıtay Cumhuriyet Savıcısı Dr. Ruşen Gültekin CNN Türk televizyonunda, Yargı Reformu içerisinde, KHK lıları, EYT’lileri, af ve ceza indirimi bekleyenleri yayından ilgilendiren açıklamlarda bulundu. Ruşen Gültekin yaptığı açıklamalarda şunları söyledi;

BİRİNCİ YARGI PAKETİNDE NELER VAR?

‘’Yargı Reformu’nun 1. paketinde, af, ceza veya infaz indirimi, EYT’liler ile ilgili bir düzenleme ve KHK’lerle ilgili bir düzenleme yok. Peki ne var? Toplumda bazı tartışılan konularla ilgili öne çıkan düzenlemeler var’’ dedi.

Eski Yargıtay Cumhuriyet Savıcısı olan Ruşen Gültekin, 1 pakette olmadığını vurguladı ama MHP tarafından bugün Habertürk ekranlarında canlı yayında konuşan MHP Lideri Bahçeli2nin yardımcısı, şartlı ceza indirimi olduğunu ve 2. Yargı Paketinde yer aldığını söyledi.

Gültekin, KHK’lılar için ise çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gültekin kendisine yöneltilen soru karşısında şu ifadeleri kullandı;

KHK LILAR İÇİN BİR AFFA GEREK YOK

‘’Bir kere şunu vurgulayalım!

KHK’lerle ve Resmî Gazete’de yayınlanarak ihraç edilenler açısından bir affa gerek yok. Peki neden gerek yok? Çünkü bu insanların pek çoğu, zaten takipsizlik ve beraat kararı almışlar. Doğal olarak hukuk işleyerek… Çünkü istihbarat raporlarına dayanamaz… veya bir takım kişisel görüşlere dayanamaz… Bu noktada kesin, öngörülebilen yasa maddeleri var. Bunları uygulayabilirsiniz. Hukukun üstünlüğü şeffaflığı da buradan gelir. Dolayısı ile, FETÖ’den yargılanıp ta takipsizlik kararı alan veya beraat alan kişilerin herhangi bir affa ihtiyacı olmadan doğrudan görevlerine iade edilmeleri gerekir. Bizim aslında onlara ‘’bizi affetmelerini’’ söylememiz lazım. Hukukun eşitliği dediğimiz nokta bu. Eğer biz hukukun eşitliğini ortaya koyabilirsek, bu noktada bir şey yapılabilir. Ama şunu görmemiz gerekiyor. Devletin hale bir çekincesi var! Bunu yargıdaki çatışmadan görüyoruz. Bu konulara siyaset üstü bakmamız lazım. Çünkü devletin gerçek bekası bu konuda… Ben öyle görüyorum’’ dedi.

Ruşen Gültekin’e CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘’Haksız yere içeride olan çok kişi var. Eren Erdem’den tutunda Osman Kavala ’ya kadar… Sivil toplum örgütlerinden askeri öğrencilere yazar çizerlere kadar, gereksiz yere yatan birçok insan var. Dünya’nın gözü de bu çerçevede Türkiye’ye dönmüş’’ sözleri soruldu. Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamalarına cevap veren Gültekin, sözlerine şöyle devam etti;

YARGIÇ VE CUMHURİYET SAVCISININ ASIL GÖREVİ

‘’Yargı Reformu yapmanız için her şeyden önce yargıç ve cumhuriyet savcıları açısından bir zihniyet değişimine ihtiyacımız var. Benim eğitim sistemimde Yargıç ve Cumhuriyet savcısı devleti korumaz. Çünkü devlet çok güçlü bir varlıktır. Yargıç ve Savcının görevi; Devlet karşısında kişi hak ve hürriyetini korur. Yargıç, devlete karşı aslında ezilmesin diye bir aygıttır, devletin yapacağı hatalara karşı kişi hak ve özgürlüklerini korumak için vardır. Ama Yargıç ve Cumhuriyet Savcıları ‘’devletin bekası söz konusudur, devleti bizde korumalıyız’’ diye kolluk kuvvetlerinin yerine geçer bir noktaya gelirse, o zaman yargı yürütme ile birleşiyor ve oradan da bir çözüm üretemiyoruz. Peki bunu nerde görüyoruz? Bazı ön plana çıkan ve sürekli konuşmalarda söz konusu olan kararlarla yola çıkıyoruz. Halbuki bugün cezaevlerinde gerçekten de çeşitli eşitsizlikler sebebiyle, haksızlıklar uğradığını düşünerek cezaevinde olan insanda var. Hal böyle olunca bugün, şunu yapamadık;

PKK’LI SAKIP’I GİZLİ TANIK YAPTILAR

FETÖ dediğimiz yargıç ve savcıların çok haksız kararları vardı geçmişte. Bunların medyatik olanları ön plana çıktı ama medyatik olmadan da bir sürü insanı tehdit ederek milletin parasını almak için himmet adı altında bağış alanları bu ülkede polise şikâyet ettik. Bu ülkede Sakıp dediğimiz adam, gizli tanık oldu ve Genel Kurmay Başkanı tutuklandıysa, vatandaşın başına gelene artık bir şey diyemiyorum’’ dedi.

Bir yanıt yazın