Genel

İstanbul Sözleşmesi’nde Düğüm Çözülüyor mu?

Son dönemde Türkiye gündemini meşgul eden ve iptali söz konusu olan İstanbul Sözleşmesi tartışmaları bitmek bilmiyor.

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadına yönelik şiddetin engellenmesini hedefleyen İstanbul Sözleşmesi’nin iptal kararı kamuoyunda tepkiyle karşılandı.

İstanbul Sözleşmesi’ne yöneltilen eleştiri oklarından sonra Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Kadın Meclislerinden sözleşmenin içeriği ve gerekliliğine dair açıklamalar geldi. Kamuoyunu ikiye bölen tartışmalara nokta koymak isteyen kadınlar, sözleşmenin eleştirildiği yanlarının doğru olmadığını ve iptal kararına izin vermeyeceklerini belirtti.

Kadın Meclisleri İzmir Sorumlularından Zekiye Özbaş, İstanbul Sözleşmesi’nin şiddeti önlemek için vazgeçilmez olduğunu vurgulayarak; “Sözleşme kadınları her türlü şiddete karşı korumayı, şiddeti önlemeyi, şiddet karşısında etkin kovuşturma uygulamayı ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için bütüncül politikalar oluşturmayı konu alıyor. Kadınların can simidi olan 6284 sayılı kanun, İstanbul Sözleşmesi’nin ardından çıktı” ifadelerini kullandı.

Her yıl artarak devam eden kadın cinayetlerinde İstanbul Sözleşmesi’nin imzalandığı 2011 yılında düşüş olduğunu söyleyen Özbaş, “Yalnızca bu veri bile devletin kadınları koruyacağını söylemesinin kadın cinayetlerini azalttığını gösteriyor. Kadınlar her gün kendi hayatlarına dair kararlar almak istedikleri için öldürülmeye devam ederken İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması söz konusu olamaz” dedi.

“SÖZLEŞME ETKİN ŞEKİLDE UYGULANMIYOR.”

Sözleşmenin kazanımlarından olan 6284 sayılı kanunla birlikte artık evli olmayan kadınların da şiddete maruz kaldıklarında şikayetçi olabildiğini ifade eden Zekiye Özbaş, “Fakat etkin bir şekilde uygulanmadığını görüyoruz. Ayşe Tuba Arslan tam 23 kez şikayette bulunmasına rağmen korunmadı ve boşandığı erkek tarafından öldürüldü” dedi.

Zekiye Özbaş İstanbul Sözleşmesi’nin Türk aile yapısı için tehdit oluşturduğu şeklindeki eleştirilere de yanıt verdi. Özbaş; “Sözleşme kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerini önleme ile toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için yapılması gerekenlerin yazdığı maddeleri içeriyor. Bu sözleşmeye karşı durmak; kadının ezildiği, yok sayıldığı, şiddete maruz kaldığı, öldürüldüğü bir yapıyı kabul etmek demektir. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu raporlarına göre kadınlar en çok kendi evlerinde, en yakınlarındaki erkekler tarafından öldürülmektedir. Bu raporlar açıkça ortadayken ısrarla aile bahanesinin öne sürülmesi, aile yapısını korumak değil, kadın cinayetlerinin önünü açmak demektir. Bizler buna asla izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

Avrupa Konseyi tarafından 11 Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açılan sözleşme hakkında hükümetin alacağı karar merakla bekleniyor.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİN TÜM MADDELERİ İÇİN TIKLAYIN.