Artan vaka sayıları ve delta varyantının yayılması dördüncü dalga riskini arttırıyor. Bayram tatilindeki hareketliliğin vaka sayılarına etkisi de merakla bekleniyor. Yaklaşık iki yıldır etkisini gösteren salgının çıkış yolu olarak aşılanma oranının %100’e ulaşması görülüyor.
Uzmanlara göre aşıda zorlama kabul edilemeyecek bir durum. Ancak aşı karşıtlığının yenilmesi ve oranın artması için aşıya teşvik edici uygulamaların hayata geçirilmesi gerektiğini söylüyor.
Fransa’da aşı olmayanlara yönelik kısıtlamalar ve İngiltere’de bazı mekanlara girebilmek için aşı pasaportu zorunluluğu, aşı olmayanlara yönelik benzer uygulamaların Türkiye’de de hayata geçip geçmeyeceği sorusunu akıllara getirdi. Uzmanlar bir zorlamanın doğru olmadığını ancak teşviklerle aşı karşıtlığının yenilmesi gerektiğini söyledi.
“Zorlayıcı tedbirler negatif etkileyebilir”
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık, aşıda zorunlu uygulamaların değil akılcı teşvik önlemlerinin alınması gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Balık, “Zorunlu uygulamalar toplumda antipati ile karşılanıyor. Bu zorunluluk belki de dirençle karşılaşılmasına neden olur. Bu nedenle çok zorda kalınmadığı, halk sağlığı açısından ileri derecede kontrol edilemeyecek noktalara gelinmediği sürece aşıda zorunlu uygulamalar yerine teşvik edici önlemler almak gerekiyor. Özellikle 40 yaş altı grupta aşı tereddütü veya aşı lakayıtlığının fazla olduğunu görüyoruz.
Sosyal medyadaki aşı karşıtlığı veya kararsızlığı bunu körüklüyor. Sosyal medyada bu yaş grubuna yönelik ünlü isimleri de kullanarak ikna edici çalışmalar yapılabilir. İkincisi de bu yaş grubu için Spor müsabakaları, konserler gibi toplu aktivitelere girerken çift doz aşı kuralı konulabilir. Bunu da o aktiviteleri düzenleyen kişi veya kurumlar yapabilir. Böylelikle devlet ayrımcılık yapıyor algısı oluşmaz. Yine bazı konserlerde, maçlarda ya da etkinliklerde çift doz aşı sertifikası olanlara belli yerler kurayla ücretsiz olarak tahsis edilebilir. Zorlayıcı tedbirleri illa hükümetin alması gerekmiyor. Hükümet aldığı zaman aşı karşıtları bunu bir fırsata dönüştürebiliyor ve bu da aşılamayı negatif etkileyebilir” değerlendirmesini yaptı.