GündemPolitika

Burgazada’daki Madam Marta Koyu Kiralama Yöntemiyle Özelleştirilecek!

Burgazada’da yer alan ve 1. derece SİT alanı olan Madam Martha Koyu, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce yapılan ihaleyle kiralamaya açılacağı duyuruldu. Özelleştirmeye sosyal medyadan tepkiler çığ gibi büyüdü.

Cumhuriyet’in haberine göre Burgazada’da yer alan Madam Marta Koyu, 2019 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan bir ihaleyle özel kişilere devredilmişti. Madam Martha Koyu’nun da içinde yer aldığı toplam 56 dönümlük arazi, yapılan başvurular sonrasında alınacak turizm ruhsatı ile turistik işletmelere açık hale gelecek.

Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün sitesinde yer alan ihale ilanına göre Madam Marta Koyu’nun kullanım şekli “açık çay bahçesi, restoran, turistik tesis” olarak belirtilmiş. Koy ve beraberindeki arazi 15 Eylül’de düzenlenecek ihale ile kiralanacak.

“Anayasa’ya ve Kıyı Kanunu’na Aykırı”

'Anayasa'ya ve Kıyı Kanunu'na aykırı...'

Avukat Can Bıçakçı 2019 yılında yapılan ihale sonrasında Madam Marta Koyu’nun dokusunun bozulmamasının nedenini de iyi bir kamoyu oluşturulmasıyla açıklıyor. Bıçakcı, bu sefer yapılan ihalenin Koy için daha tehlikeli olduğunu ifade ederek:

“Genel olarak Kıyı kesiminin bu şekilde kiralanması Anayasaya ve Kıyı Kanununa aykırıdır. Ayrıca bu ihale özelinde ihale şartnamesinde de bir sürü usulsüzlükler bulunuyor. Kira süresi açık bir şekilde şartnamede belirtilmemiş, kiralanan yerin krokisi dahi şartname ekinde yer almıyordu, ihtarname gönderilmesi akabinde krokiyi gönderdiler. 9 Eylül tarihinde Adalar Vakfı yürütmeyi durdurma talebiyle iptal davasını idare mahkemesinde açtı. Mahkemeden bu hukuksuz ihalenin durdurulmasına yönelik yürütmeyi durdurma kararı vermesini bekliyoruz.” şeklinde konuştu.

Biyo Çeşitliliğimizin Büyük Bir Kısmını Kaybedeceğiz!

'Biyo çeşitliliğimizin büyük bir kısmını çok yakın bir zamanda kaybedeceğiz.'

İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü, Hidrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Cem Dalyan özelleştirmeyle ilgili şunları dile getiriyor:

“Marta Koyu’ndaki deniz çayırları birçok açıdan önem taşıyor. Öncelikle, balık yavrularını koruma alanı oluşturuyor. Çünkü canlıların üremeyi sağlayabilmesi ve sürdürebilmesi için böyle korunaklı ortamlara ihtiyacı var. Ayrıca Marta Koyu’nda 5-6 metre derinlikten sonra, kum zemin üzerinde yayılan ufak taşlar var. Bunlar, aralarda yaşamayı seven, özellikle omurgasız türler için muhteşem bir yaşam alanı. Ve sanki şöyle bir şey yapılmış: Marta Koyu’na birisi gelmiş, deniz nasıl daha güzel olur demiş, oturmuş düşünmüş ve aşağıda onu uygulamış. Bu nedenle, çok acil olarak Marta Koyu koruma altına alınmalı. Yoksa biyo çeşitliliğimizin büyük bir kısmını çok yakın bir zamanda kaybedeceğiz.”