Büyükşehir’de Örnekköy tartışması ‘Bürokratlara baskı iddiasıyla devam etti
Büyükşehir’de Örnekköy tartışması ‘Bürokratlara baskı iddiasıyla devam etti
Örnekköy tartışması AK Parti’den ‘Bürokratlara baskı’ iddiasıyla devam etti
8İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) haziran ayı meclis toplantısının ikinci birleşimi Başkan Vekili Mustafa Özuslu’nun yönetiminde gerçekleşti. Toplantıda yine Büyükşehir Belediyesi’nin Karşıyaka-Örnekköy’de çalışmalarını organize ettiği ve inşaatı devam eden kooperatif inşaatında “hatalı beton ve demir imalatı” tespit edilmesi ve mühürlenen bina için yıkım kararı alınmasının yankıları devam etti.
ÖĞRENCİ KARTLARINA İLİŞKİN DÜZENLEME!
Belediye meclis oturumu gündeminde ulaşım kartları ile yeni bir madde dikkati çekti. ESHOT, İZBAN, vapur, metro gibi ulaşım araçlarında öğrencilere uygulanan indirimli tarifede düzenleme yapılmasına ilişkin bir önerge meclis gündeminde yer aldı. Ulaşım Daire Başkanlığı’nın önerisi ile gündeme gelen madde de ‘öğrencilik hakkı taşıyan’ kişilerin 3 lira ile ulaşım araçlarını kullandırılması sınırlandırılacak.
Maddeye göre; 26 yaşından gün almış ve öğrencilik hakkı devam eden vatandaşlar önerinin kabul edilmesi halinde ilk binişe 3 lira yerine, ‘öğretmen-60 yaş’ tarifesi olan 7 lira 56 kuruştan kullanmaya başlayacak. Haziran ayı olağan meclis oturumu gündemine gelen ve görüşülen ilgili madde siyasi partilerin oy birliği ile Hukuk-Plan ve Bütçe-Ulaşım komisyonlarına gönderildi.
BARO İLE İMZALANMAK İSTENEN PROTOKOL TARTIŞMALARA NEDEN OLDU
Deprem felaketinden etkilenen kişilerin “Adalete erişimine yönelik hukuksal yolları güçlendirme ve adli yardıma erişimi” amacıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı ile İzmir Barosu Başkanlığı arasında imzalanmak istenen protokol tartışmalara neden oldu.
İlgili madde hakkında söz alan AK Partili meclis üyesi Burçin Kevser Sevil, söz konusu protokolün hukuka aykırı olacağını ileri sürdü. Sevil, “Üç madde başlığın ret oyu verdik. Avukatlık Kanunu adli yardım bürolarının nasıl kurulacağını bize tarif eder; bu bir kanundur. Adli yardım bürolarının baro merkezlerinde kurulacağını söyler. Bununla ilgili alt yönetmelikte ise yerel yönetimlerin adli yardım bürosu ya da adli yardım gibi bir işe giremeyeceğini açık ve net bir şekilde ifade eder. Yapılan bu protokolün hukuki bir dayanağı bulunmamaktadır. Bu iş bizim kendi mevzuatımıza uygun değil. Bütçede de belirsizlikler söz konusu. Ayrıca belediyenin baro olmak gibi bir görevi yok. Belediye, Türkiye Barolar Birliği’ne tabii bir kurum da değil. Zaten İzmir Barosu’nda da bir adli yardım iradesi mevcut. ‘Belediye olarak günlük 50 bin lira artı KDV ücret ödeyelim’ demişiz. ‘Avukatlık hizmet tarifesindeki ücreti ödeyelim’ demişiz. Biz ekstra bir kamu kaynağı oluşturulmasını doğru bulmuyoruz. Ayrıca bunun avukatlar arasında eşitsizliği de sağlayacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Sevil’in açıklamalarına cevap veren CHP Grup Sözcüsü Gamze Gül Çamur da “Sanırım anlaşamadığımız bir husus var. İzBB, baronun görevi olan adli yardım yapma hizmetini devşirmiyor. Biz adli yardım bürosu açmıyoruz. Adli yardıma erişimi kolaylaştırmak için özellikle dezavantajlı insanlarımıza hizmeti sağlamak için baro ile ortak hizmet protokolü imzalamayı düşünüyoruz. Eleştirilerden biri bu protokolün İzmir Barosu’nun adaletli bir görev dağılımı yapmayacağına yönelik. Bu her şeyden önce hukuk mantığına sığmayan bir niyet okumadır. Çünkü yönetmeliğe göre baro bu görevlendirmeyi yapar. 100 günlük çalışmaya göre, dezavantajlı olup İzBB merkezine veya adliyeye ulaşamayacağı yerde bu hizmeti yaygınlaştırarak ön fikir edinme fırsatıdır. Adliyeye ve baroya gidemeyecek vatandaşın bilgilendirmesini amaçlıyoruz. Bizim için oldukça hukuka uygun ve sosyal belediyecilik anlayışına katkı koyan bir protokol. Eleştirileri kabul etmiyoruz” dedi. Madde oy çokluğu ile kabul edildi.
ÖRNEKKÖY TARTIŞMASI DEVAM ETTİ
Toplantının gündem dışı konuşmalar bölümünde bir önceki birleşimde de gündeme gelen Örnekköy tartışması devam etti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in sosyal medyada yaptığı açıklamaları dile getiren AK Partili Hızal, Soyer’in söylem değiştirdiği iddia etti. Hızal, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşümü fıkra aşamasına geldi. Ağlanacak halimizi gülüyoruz. ‘İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni demir hırsızı pozisyonuna sokuyorsunuz’ dedik. ‘150 yıllık İzmir Büyükşehir Belediyesi böyle bir noktaya getirmenin kimsenin hakkı yok’ dedik. Murat bey ‘iftira atıyorsunuz’ dedi. Elimde bir tutanak var, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı mühendisi tarafında tutulmuş. Raporda, ‘Ölçüm işlemleri devam ederken inşaat eksiklikleri düzeltme yapılmadan tarafımızdan onay alınmadan beton dökümü başlamıştır’ ifadesi var” dedi.
AK PARTİLİ HIZAL’DAN ‘BASKI’ İDDİASI
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan resmi açıklamasını ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in sosyal medyada yaptığı açıklamaları dile getiren Özgür Hızal, Soyer’in söylem değiştirdiği belirtti. Örnekköy 3. Etap Kentsel Dönüşüm Alanı inşaatını yapan kooperatifin bildiri yayınladığını hatırlatan Hızal, zorlayıcı uygulamalarla sebebiyle inşaatın birçok kez durduğu ve inşaat maliyetlerin ağır bir şekilde ilerlediği, uygulaması zor taleplerde bulunduğunun bildiride yer aldığını ifade etti. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kooperatifler dışında ihale yoluyla da kentsel dönüşüm yaptığını hatırlatan Hızal, ihale yoluyla yapılan dönüşüm ilerlediğini ancak İZBETON ve koopertifler yoluyla yapılan inşaatların olması gereken seviyeden daha düşük olduğunu söyledi. Kooperatifler eliyle yapılan inşaatların zamanında bitirilemeyeceğini öne süren Hızal, bundan dolayı İZBETON’un İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne tazminat ödemek zorunda kalacağını dile getirdi. Hatalı beton ve demir imalatı tespit edilen 300 metrekarelik bölümünün yıkılmaması için İZBB bürokratlarına baskı yapıldığını öne süren Hızal, “O alan yıkılmaz, oradaki hata düzeltilmez ise meydana gelecek depremde orada yaşayan insanlar o binanın altında kalarak hayatını kaybedecek. O alanın yıkılmasını engellemek için bürokratlara baskı yapmasınlar. Kulağımıza böyle duyumlar geliyor” şeklinde konuştu.
CHP’Lİ ÖNAL’DAN CEVAP: YÜZDE 99’U ENGELLEME!
Hızal’a yanıt veren CHP’li meclis üyesi ve İmar Komisyonu Başkanı İrfan Önal, “İlk yapılan açıklamada endişe ile ilgili bir tarafız ve bunu ortaya koyduk. Bir yanlış varsa gereğinin yapılacağı söylendi. Sonrasında kooperatif ‘Benim yanlış imalatım yok. İki tarafın kontrolörlerinin yaşadığı bir çelişkiden durumun noktaya geldiği yerde haklılığımıza inanıyoruz’ diyorlar. Bununla ilgili muhtemelen mahkemeye gidecekler. Ancak benim durduğum ve İzmirliler’i de düşünmeye sevk edeceğim bir konu var: Zaten bütün başarılı işlerimizi engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bunu yaparken de keşke muhalefet yüzde 99 yapıcı eleştiri yapıp yüzde 1 de siyaseti düşünseydi. Ancak gördüğüm tablo yüzde 99 engelleme, yüzde 1 de ‘sessiz kalabilir miyiz’ noktasındalar. Satılık kalemşörler çok, güçlü olan onlar. Kuvvetler ayrılığı yok, hak arayabilecek birçok insanın umudu bile yok. Elma ile armut bile kıyaslanamıyor. İZBETON üç beş müteahhite vermedi, arsa sahipleriyle katılımcının buluşması. Bunun yapımından Türkiye kazanır. Bu sadece İzmir’e değil, Türkiye’ye örnek olacak bir model” dedi.
‘PARTİZANLIK YAPANLAR OLABİLİR’
“Eğer ki bu belgeler anında AK Parti’ye veriliyorsa korkarım ki memurlardan da partizanlık yapanlar olabilir” sözleriyle devam eden Önal, şu ifadeleri kullandı: “İddia ediyorum, Özgür Hızal’a bana gelmeyen belge ve bilgiler gidiyorsa; ben bunlara ulaşamıyorum. Ben, mecliste sizden bilgi isterim, belediyeye yazılı talepte bulunup bilgi alırım. Özgür Hızal gibi pazartesi burada iftiralarda bulunup Çarşamba günü elimde dokümanla “Yüzde 1’di, 2,5’a çıktı’ diyemem. Arkadaşlar siz de bunu mezüre ile ölçemezsiniz. Kontrolör memurlarının yaptığı çalışmaları sizde görüyorum. Ben bunlara ulaşamıyorsam korkarım ki siz ayrı kanallara girip ayrı kanallardan bunlara ulaşıyorsunuz. Bu veriler size anlık geliyorsa üzülerek söylüyorum ki birileri sizinle birlikte bu işi engelleme noktasında olabilir.”
SEVİNÇ: NASIL BETON ATTI ANLAM VEREMİYORUM
Konuyla ilgili bir değerlendirme de İYİ Parti Grup Başkan Vekili Kemal Sevinç’ten geldi. Sevinç, “Ben bu konuya pazartesi vakıf oldum. Dinledikten sonra da inşaatla ilgili raporu elde edip okudum. Sonra ilgili daire başkanlığına gittim ve sağlıklı bilgiler aldım. Uzun yıllar bu çatı altında binlerce projeye imza attım. İş yapılan yerde hatalar ve eksiklikler olur, yeter ki kasıt olmasın. Bu işin püf noktası şu: Bu projelere imza atan, fenni mesulü belediye bürokratları. Yani bunun sorumluları bizim belediyemizin mimarları, mühendisleri. Denetçileri ise bizim 627’ye tabii mühendis ve mimarlarımız. Bu projelere göre imalat projesine uygunsa beton dökülmesine izin veriliyor. Uygun olmadığı için bizim elemanlarımız bir rapor tutmuş. Dolayısıyla bu rapor çerçevesinde yüklenici firma neden beton attı, bir türlü anlamıyorum. İdarenin denetim mekanizmasının önüne geçerek bu betonu atmasına anlam veremiyorum. ‘Bir an önce bitireyim’ bahanesi yok; iki gün sonra atarsın. O demirleri, eksiklikleri giderirsin. Bir eksiklik olmuş, idaremiz tespit ederek tutanağa bağlamış. Bu da takdir edilecek durum. Başkanımız da bu kesimin yıkılacağını söylemiş, bu da çok güzel bir düşünce. Bu doğrultuda hareket edilmesi gerekiyor” diye konuştu.
‘KONTROLÜ İYİ YAPMIŞ, DOĞRU YAPMIŞ, YASAL GEREĞİNİ YAPMIŞ’
Eleştirilere yanıt veren CHP Grup Başkan Vekili Murat Aydın, “İzmir Büyükşehir Belediyesi yapılan inşaatla ilgili denetim faaliyeti sürdürürken imalatla ilgili kusur tespit ediyor, bu kusuru ilgili firmaya söylüyor ve giderilmesini istiyor. Firma giderildiğini söylüyor. Bizim kontrolümüze fırsat vermeden beton döküyor. Kusurun giderildiğini görmediği için ‘kusurlu sayıyorum’ diyor ve tutanak tutuluyor. Kusurun giderildiği görmeden beton döküldüğü için bunu mühürletiyor. Burada neyi eleştiriyoruz? İzmir Büyükşehir Belediyesi kentsel dönüşüm daire başkanlığı yaptığı kontörlü iyi yapmış. Kimse 300 metrekareyi küçümsemiyor. 300 metrekarelik hatayı bulacak kadar ince işçilik yapacak kadar denetim yapılıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilgili birimlerini güveni sarsmak yararsız bir şey. İzmir Büyükşehir Belediyesi yasal gereğini yapmasaydı büyükşehir eleştirebilirlerdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, örtbas mı etmiş, görmezden mi gelmiş, yok mu saymış? İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZBETON’a ‘insanların güveni kalmamıştır’ sözünü söylemek için elinizde bir şey olması lazım. İnsanlara bilgiye eksik verdiğiniz zaman kaygılarını körüklüyorsunuz. Buradan siyasi tartışma mı çıkarmak istiyorsunuz? Bu tartışmayı halk yararına değil yapıları kötülemek, şaibe doğurmak için yaparsanız o zaman CHP grubu tepki verir. İzmir Büyükşehir Belediyesi, kontrolü iyi yapmış, doğru yapmış, yasal gereğini yapmış. Bizi gerçek korur. Bizim doğru fikir üretmemizi sağlayacak şey gerçekliktir” dedi.