Başkan Soyer’den demokrasi vurgusu
İzmir Büyükşehir Belediyesi “Demokrasinin Beşiği Akdeniz” paneline ev sahipliği yaptı. Panelde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, demokrasinin önemine dikkat çekti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Arşivi, Müzeler ve Kütüphaneler Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Demokrasinin Beşiği Akdeniz” paneli Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) yapıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de katıldığı panelin moderatörlüğünü İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Selin Önen üstlendi. Uluslararası nitelikteki panelin konuşmacıları ise Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Eyüp Özveren, Atina Üniversitesi’nden Prof. Dr. Antonis Liakos, Yazar Dr. Emmanuel Rodriguez Lopez, Fransa Rouen Üniversitesi’nden Vincent Benedetto oldu.
“Seçimler adil ve şeffaf bir şekilde yapılmıyor”
Panelin açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, sözlerine Yaşar Kemal’in “Akdeniz insan uygarlığının ve kültürünün döl yatağıdır” sözleriyle başladı. 8 bin 500 yıldır o uygarlığın kalbi olan İzmir’de, böyle önemli bir buluşmaya ev sahipliği yapmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Başkan Tunç Soyer, “Hayallerimizi, aşkımızı, kardeşliğimizi ve kültürümüzü şekillendiren bu engin denizin kıyısında bir kez daha bir aradayız. Bugün, hep birlikte dünyamızın yaralarını sarmak için buluştuk. Çağımızın en büyük sorunu, demokrasi kavramının dünya genelinde kriz içinde olmasıdır. Ne yazık ki birçok ülkede artık seçimler adil ve şeffaf bir şekilde yapılmıyor. Popülist ve otoriter rejimler güçleniyor. Ayrımcılık giderek artıyor. Dünya halkları ifade özgürlüğü, örgütlenme hakkı gibi birçok demokratik haktan mahrum kalıyor” dedi.
Savaşlara dikkat çekti
Konuşmasında Gazze ve Ukrayna’da süren savaşlara da değinen Başkan Soyer, “Öldürülen masumlar, çocuklar, yıkılan kentler ve barışa dair tükenen umutlar… Bu kâbustan uyanabilmek için demokrasiye her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Dünyamız bizden savaş değil, barış ve hoşgörü istiyor. Akdeniz’in binlerce yıllık barış kültürünü çoğaltmak için birbirine kenetlenen bizlere düşen, üç temel görev olduğuna inanıyorum. İlki, coğrafyamızın binlerce yıllık barış mirasını sahiplenmek ve vicdan terazimizi daima barıştan yana tutmak. İkincisi, elimizde olan her şeye sahip çıkmak. Çünkü savaşlar, gözü dönmüş bir hırsla daima fazlasını istemekten doğuyor. Üçüncüsü birbirimize güvenmek… Ayrıştıran, kutuplaştıran ve bizi birbirimize düşman etmeye çalışan sığ siyasete karşı, sarsılmaz bir güven duygusunu tahkim etmek mecburiyetindeyiz. Biz İzmir’de, bu uyum kültürünü tarif eden ve bütün dünyayı kucaklayan değerli bir kavram geliştirdik. Bu kavramın adı ise Döngüsel Kültür” diye konuştu.
“Demokrasiyi dün olduğu yerden daha ileriye taşımalıyız”
Akdeniz’in barış, uyum ve umut kavramlarını içinde barındırdığını anlatan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Demokrasi, Akdeniz’in ortak aklı ve vicdanıdır. Bugün, bu ortak akıl ve vicdanı örgütlemek adına çok değerli bir buluşma gerçekleştiriyoruz. Çünkü demokrasi yalnızca sandığa giderek oy vermek değildir. Demokrasiyi savunmak için daima yeni ufuklar tarif etmemiz ve o hedefe ulaşmak için devrimler yapmamız gerekir. Eğer öyle olmazsa binlerce masumun, sivil insanların öldüğü savaşlar olur. Bunu başaramazsak iklim krizi olur, kuraklık olur, kıtlık olur. Demokrasiyi dün olduğu yerden daha ileriye taşıyamazsak, onlarca emekçinin altında kalarak yaşamını kaybettiği siyanür dağları olur. İşte bu yüzden biz İzmir’de, demokrasiyi tanımlarken doğayı dışarıda bırakmayan yeni bir demokrasi kavramından bahsediyoruz. Bu kavram Ekolojik Demokrasi. Bütün kalbimle inanıyorum ki, bugünkü buluşmamız tüm bu krizlere, adaletsizliklere, doğa katliamlarına ve savaşlara son verecek yepyeni bir demokrasi kavramının doğduğu, bir ortak akıl ve vicdan buluşması olarak hafızalara kazınacak” dedi.
İzmir’in stratejik önemine vurgu yaptı
Prof. Dr. Eyüp Özveren de yaptığı konuşmada, “Avrupa Birliği kapısı ve Meclis Hükümeti Sistemine dönüş kapısı bu yıl itibariyle kapanmış görünebilir. Önümüzdeki dönemde bizi bekleyen temel tehlike, ABD-Asya rekabetinde akıntılara kapılmak Ortadoğululaşma tehlikesi. Bunun karşısında bazı artılarımız ve birikmiş güçlerimiz de var. Tarihsel deneyim zenginliğimiz. Birlikte yaşama, cumhuriyet ve katılımcı demokrasiyi yaşatma irademiz. Büyükşehir Belediyeciliğinde alınan yol, İzmir modeli arayışları, bunun son 5 yılda Türkiye’de gündeme gelen üçüncü yerel yönetimler dalgası çerçevesinde yeni boyutlarda zenginleştirilmesi… İzmir örneğinden konuşuyorum. Döngüsel kültür olsun, ekoloji olsun, tarım kesiminde yeni açılımlar… Bunlar çok değerli noktalar. İzmir, Akdeniz bağlamında bir direnç noktasında bulunmanın yararını da görebilir. Türkiye’nin Akdeniz’e açılan kapısı aynı zamanda Anadolu’nun Akdeniz’e attığı demir olan İzmir bu imkana sahip” dedi.
Prof. Dr. Antonis Liakos, Dr. Emmanuel Rodriguez Lopez, Vincent Benedettoise “Demokrasinin Beşiği Akdeniz” panelinde Yunanistan, İspanya, Fransa ve Türkiye’de geçmişten günümüze demokratikleşme süreçleri ve bu sürecin Akdeniz ve dünyadaki etkileri üzerinde durdu.