Belediye-İş Sendikası İzmir’de iş bıraktı
İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZSU, İZDOĞA, İZBETON ve İZULAŞ çalışanı, Belediye-İş Sendikasına üye işçiler, toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığı için iş bıraktı.
Belediye İş Sendikası ile SODEM-SEN arasında İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki; İZSU, İZDOĞA, İZBETON ve İZULAŞ şirketlerinde çalışan işçileri ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamadı. Anlaşmazlık üzerine iş bırakan Belediye-İş üyesi işçiler, Konak Pier önünde toplanarak, sloganlar eşliğinde İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlık binası önüne yürüdü. Konuya ilişkin İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlık binası önünde yapılan basın açıklamasını Belediye-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Savaş Atalay okudu.
Atalay, basın açıklamasında şu noktalara dikkat çekti:
“Bizler İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZSU, İZDOĞA, İZBETON ve İZULAŞ işyerlerinde çalışan Belediye-İş üyesi, belediye emekçileriyiz. Bizler İzmir’imizi alın teriyle güzelleştirenleriz. Bizler su, kanal, arıtma, otobüs hizmeti, asfalt, mezarlık ve itfaiye hizmetlerini sabahın kör karanlığından gece yarılarına, yaz demeden kış demeden günün 24 saati durmaksızın yerine getiren emekçileriz. Bizler, hizmetlerin bir gün dahi aksamaması için, görev ve sorumluluğun bilinciyle yedi gün 24 saat var gücüyle çalışan emekçileriz. İzmir’in her evinde, her sokağında, her caddesinde emekçilerin alın teri ve emeği var. Emekçiler, ülkemizin, belediyemizin her sıkıntılı döneminde kurumların daha verimli çalışması için var gücümüzle çaba harcayan, fedakârlık yapanlardır. Ancak bu kadar önemli ve vazgeçilmez olan bu hizmetleri yapan bizler, yaşanan ekonomik sıkıntılar ve enflasyon altında eziliyoruz. Belediye yönetimi sesimizi duymuyor, yaşadığımız yoksulluğu geçim sıkıntısını görmüyor. Belediye yönetiminin sorunlarımıza karşı duyarsızlığı karşısında öfkeleniyoruz. Biz emekçiler, huzur İçinde çalışmak, alın terimizin karşılığını almak istiyoruz.
İzmir halkına hizmet veren belediye emekçilerinin alın terlerinin karşılığını vermek, geçim sıkıntısını hafifletmek zor bir iş mi? Hayır. Toplu iş sözleşme masasında emekten yana tavır sergilemek zor iş mi? Hayır. O zaman soruyoruz: Kabul edilemez tekliflerle gelerek neden bizi eyleme, protestoya, greve zorluyorsunuz? Kim, neyi tatmin etmeye çalışıyor?
Yaşanan siyasi çekişmelerin, kavgaların parçası, tarafı sorumlusu biz emekçiler değiliz, olmayacağız. Bizim amacımız, alın terimizin karşılığını alarak, toplu sözleşmemizi halaylarla coşkuyla tamamlamak. Biz insanca bir yaşam için, enflasyon karşısında ezilmediğimiz bir ücret talep ediyoruz. İki ayı aşkın süredir belediye yönetimi ile görüşüyoruz. Ancak, emekçinin yaşadığı geçim sıkıntısını görmüyorlar. Yüksek enflasyon ortamında, erken kalkanın ilk zammı yaptığı, kimsenin de hesap sormadığı ekonomik koşullarda yaşıyoruz. Belediye emekçileri esnaf gibi her maliyet artışında ürettiği ürün veya verdiği hizmete zam yapamaz. Çünkü, emekçinin tek geçim kaynağı, alın teri olan ücretidir. Emekçinin iki yıl boyunca alacağı ücret, toplu sözleşmeyle belirleniyor. İğneden ipliğe her ürüne zam geliyor, geçinemiyoruz. Biz insanca bir yaşam için enflasyon karşısında ezilmediğimiz bir ücret istiyoruz.
Buradan belediye yönetimine sesleniyorum. Yangında hayatını ortaya koyan itfaiye emekçisinin, yazın 40 derece sıcağında çalışan İZBETON emekçisinin, kışın soğuğunda suyun içinde çalışan su arıza emekçisinin, kanalizasyonda lağımın içinde çalışan kanal emekçisinin, atıksu arıtma ve atıksu pompalarda koku gaz ve lağımın içinde çalışan arıtma İZSU ve İZDOĞA emekçisinin, sabah-akşam, yağmur-sıcak demeden sabahın dördünde yola çıkıp her türlü riski alan ve can taşıyan İZULAŞ emekçisinin, kenti güzelleştirmek için ter döken Kent ustaları emekçisinin sesine kulak verin.”