Afgan göçü ile ilgili Erdoğan: Lütfen sahip çıkın!
Afganistan’dan Türkiye’ye her gün binlerce göçmen akın ediyor. Afganlıların Türkiye’ye göç etmesine karşın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz gün KKTC’de ‘’Talibanla aynı inançlara sahibiz’’ diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afgan hükümetine seslenerek ‘’lütfen halkınıza sahip çıkın’’ dedi. Muhalefet Erdoğan’ın bu çıkışına ‘’Sende sınırlarına sahip çık. Sınırlarımız yolgeçen hanı oldu. Günde binlerce Afganlı, Pakistanlı sınırımızı nasıl geçiyor?’’ dedi.
AFGAN AKINIYLA İLGİLİ AÇIKLAMA
Son günlerde giderek artan Afgan akınıyla ilgili de Erdoğan, “Şu anda özellikle güvenlik noktasında alınması gereken tedbirler neyse bunları alıyoruz. Burada şartları zorluyoruz tabi. Şu anda Pakistan’la bazı görüşmelerimiz de var. İşin bir de Taliban boyutu var. Onlarla ilgili olarak da bazı görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Bu mültecilerle ilgili konuda Dışişleri Bakanlığımız özellikle Afganistan üst yönetimiyle bu konuları masaya yatırıyor. Onların da yapması gerekenleri yapmasını ve devreye girmesini istiyoruz. ‘Bu konuda sizler de seyirci olmayın, lütfen halkınıza sahip çıkın’ diyoruz ve bu çalışmaları devam ettiriyoruz. Yoğun bir kampanya içindeyiz. Tabi nereye kadar netice alırız o da ayrı bir konu. Çünkü sıkıntının boyutu gerçekten büyük” dedi.
“BİRLİK VE BERABERLİĞİNİ KORUMASI ÇOK ÖNEMLİ”
“Aralık ayında Libya’da bir seçim olacak. Türkiye’nin oradaki tutumu belli. Bütün bunlar çerçevesinde Türkiye’nin yeni bir politikası olacak mı?” şeklindeki soruya Erdoğan, şu ifadelerle cevap verdi:
*Türkiye olarak en başından beri tutumumuz Libya’nın egemenliğinin, toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin korunması oldu. Biz Birleşmiş Milletler tarafından tanınan meşru hükümetin daveti üzerine Libya’da bulunuyoruz. Libya’da hem diplomatik hem askerî alanda gösterdiğimiz başarılarla ülkenin uzun süreli bir iç savaşa sürüklenmesini engelledik. Böylece BM öncülüğündeki siyasi sürecin de önünü açtık.
*Libya’nın barış ve istikrarı için, Libyalı kardeşlerimizin refahı ve huzuru için çalışmayı sürdüreceğiz. Tabi bu kritik süreçte Libya’nın kendi içinde birlik ve beraberliğini koruması çok önemli. Libya ile ilgili gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Diğer ülkeler de aynı doğrultuda samimiyetle gayret göstermeli.
*Libya yönetimi itibarıyla ifade ediyorum, AB ülkelerini kendileri için pek hayırlı bir rüya olarak zaten görmüyorlar.
SURİYELİ AÇIKLAMASI
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Suriyelileri 2 yıl içinde göndereceğim” sözünün ve “Dünyaya sesleniyorum, Kuvay-ı Milliye geleneğinden geliyorum, çok çetin müzakereler sizi bekliyor” ifadelerinin hatırlatılması üzerine Erdoğan, şunları söyledi;
*Ben Atatürk’ün partisiyim’ diyen bu adam, ‘Kuvay-ı Milliye geleneğinden geliyorum’ diyor ama bir defa Kuvay-ı Milliye ruhundan haberi yok. Onu bir öğrenmesi lazım. Çünkü ta oralara kadar asker göndermişiz. Tavsiye ediyorum; Misak-ı Milli’yi bir öğrensin. Misak-ı Milli nedir? Misak-ı Milli neyi kapsıyor? O kapsam içerisinde neler vardı? Bunu bir öğrenmesi lazım. Bundan haberi yok. Ve o ‘göndereceğim’ diyor.
“‘HADİ GELDİĞİNİZ YERE DÖNÜN’ DİYEMEYİZ”
*Biz bu ülkede iktidarda olduğumuz sürece, bize sığınan Allah’ın kullarını biz katillerin kucağına atmayız. Bu kadar açık söylüyorum. Şu anda bunlar bize sığınmışlar; el-eman diliyorlar. Bu el-eman dileyenlere ‘Hadi geldiğiniz yere dönün’ diyemeyiz. Kaldıkları o çadırları biz gördük.
*Biz şimdi briket evler yapıyoruz. Hedefimiz ilk etapta 100 bin briket ev. 50 bin civarında bitirdik. Ve bütün bunları bitirerek buraya o mültecilerin bir kısmını yerleştirelim istiyoruz. Bu insani, vicdani ve İslami bir yaklaşım tarzıdır. Ama bu adamın böyle bir derdi yok ki, böyle bir sıkıntısı yok ki. Bizim derdimiz var, bizim sıkıntımız var. Biz insana insanca yardım etmenin gayreti içerisinde olmayı sürdüreceğiz.
*Tabi bir de şu var; bu nasıl bir devlet adamı veyahut da nasıl bir siyasetçi onu da anlamakta zorlanıyorum. Hani yanında güya elçilik falan yapmış olanlar var ya; onlara da bir sor. BM kurallarına göre, mülteciler gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde evlerine dönebilir. Bundan da haberi yok. Böyle bir şeyi de zaten yapamazsın.
*Eğer gönüllü değilse, hele hele mülteci bir de sığınma talebinde bulunmuşsa, belki onu sen kabul etmek zorunda kalacaksın. Öyle bir durum da var. Nasıl siyaset yapıyor, kimlerin eline kaldı siyaset; yandık.