Türkiye’de milyonlarca vatandaş alışverişlerinde kredi kartı veya banka kartı kullanıyor. Bu nedenle pos cihazı kullanmak durumunda kalan, milyonlarca vatandaşı ilgilendiren bir gelişme yaşandı. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, bilgisi dışında kredi kartı bilgileri kullanılarak pos cihazından alışverişte bankayı sorumlu tuttu. İşte o emsal niteliğindeki kararın detayları…
Bankacılık teknolojilerinde yaşanan gelişmelerden ötürü bir çok vatandaş nakit para yerine banka kartı veya kredi kartı kullanıyor. Alışverişlerinde kart kullanan vatandaşları ilgilendiren bir karar ise Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından verildi. Buna göre, kart sahibinin bilgisi dışında, kredi kartıyla POS cihazından “mail order” yoluyla yapılan dolandırıcılıktan banka sorumlu.
İstanbul’da bir vatandaşın bilgisi dışında kredi kartından 3 bin 900 lira çekildi. Banka harcama araştırmasında kredi kartıyla POS cihazından bir otomotiv şirketinden 3 bin 900 liralık alışveriş yapıldığı belirlendi. Yapılan başvuru ile otomotiv şirketi karttan çekilen tutarın 1700 lirasını kart sahibine iade etti. Ancak geri kalan 2 bin 200 lira ödemesi yapılmadı. Bu nedenle vatandaş bankayı kalan tutarın ödenmesi için dava etti.
Davanın reddine karar verildi
Ancak davalı banka “davaya konu olayda üye iş yerinin sorumlu olduğunu, 3 bin 900 lira tutarlı işlemin banka tarafından üye iş yerine verilen POS cihazından mail order olarak yapıldığını, uluslararası kart çıkaran kuruluşlara ait kurallar gereği kart hamilinin onayı olmaksızın tamamlanan mail order işlemlerinde finansal sorumluluğun üye iş yerine ait olduğunu, bankaya kusur yüklenemeyeceğini” savunması ile davanın reddini talep etti.
Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesi, “banka ve kredi kartları uygulamalarına uygun hareket eden davalı banka yönünden davacıya ödenmeyen tutarlar noktasında husumetin oluşmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verdi.
Karar üzerine harekete geçen Yargıtay 11. Hukuk Dairesi kanun yararına bozma isteğinin kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına karar verdi. Mahkeme, bankaların özel yasa ile kurulan, kendilerine alanlarında çeşitli imtiyazlar tanınan, topladıkları mevduatı ve katılım fonlarını sahteciliklere karşı özenle korumak zorunda bulunan kuruluşlar oldukları ifade etti.
Hafif kusurlarından dahi sorumludurlar
Konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Bankalar, ağırlaştırılmış sorumluluğun bir gereği olarak objektif özen yükümlülüğü altında bulunmakta olup, buna karşılık hafif kusurlarından dahi sorumludurlar.” denildi.
Bankaların oluşacak sorunlardan sorumlu olduğunun altını çizen gerekçede, “Buna göre, somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı banka arasında imzalanan Kredi Kartları Üyelik Sözleşmesinin tarafı olan davalı bankaya husumet düşeceğinden, mahkemece davalı banka yönünden davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” açıklaması yapıldı.