Araba kullanan herkesi ilgilendiriyor: Yeni karar çok sevindirecek!
Türkiye’de her gün binlerce kişi trafiğe çıkıyor. Bu kapsamda araba kullanan herkesi ilgilendiren önemli bir gelişme yaşandı. Bir sürücü yapılan denetimlerde pandemi nedeniyle alkolmetreyi üflemek istemedi. Bunun yerine kan testi yaptırmak isteyen sürücüye kesilen ceza ile ilgili Yargıtay flaş bir karar aldı. Kan testinde alkolsüz çıkan sürücün talebinin anlaşılabilir bir talep olduğu ifade edildi.
Araba kullananlar için flaş bir gelişme yaşadı. Kronik rahatsızlığı bulunan bir sürücüye salgın nedeniyle alkolmetreyi üflemek istemeyince 3 bin 516 TL ceza kesildi. Ehliyetine de iki sene el konulan sürücü soluğu Sulh Ceza Hakimliği’nde aldı.
Sürücünün Yargıtay 19. Ceza Dairesi’ne gönderilen dosyasının incelenmesi sonrasında alınan kararda hassasiyetinin anlaşılabilir olduğu belirtildi.
Söz konusu kararda şu ifadeler kullanıldı:
Covid tedbirleri kapsamında somut olayda olduğu gibi şahısların bu tür hassasiyetler gösterebileceği, mezkur hastalığın solunum yolu ile bulaştığı göz önüne alındığında ağza temas ederek nefes üflemek suretiyle alkol miktarı ölçme şeklinde çalışan teknik cihazın üflenmesinden imtina edilmesinin kabul edilebilir olduğu anlaşılmıştır. 2918 sayılı Kanun’a göre sürücünün alkol miktarının ölçülme yönteminin yalnızca teknik cihaz olmadığı, bu hususun istisnalarının aynı kanunun 48/3. maddesinde açıklandığı üzere kan tahlili ile de ortaya konabileceği ortadadır.
Dosya içeriğine göre kronik rahatsızlığı olan kabahatli gibi kişilerin kendilerini korumak adına bu tür alternatif yollara başvurma isteğinin alkolmetreyi üflemekten imtina etme kastı olarak yorumlanamayacağı, nitekim kendisinin yaklaşık 1 saat sonra hastaneden kan tahlili aldığı ve kanında alkol tespit edilemediği aşikardır. Yerleşik adli tıp uygulamalarına göre kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte alkol oranının her saat ortalama 0,15 promil azaldığının kabulü karşısında kabahatlinin başvurusunun kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmuştur.
Kanun yararına bozma talebinin kabulüyle 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin kararının bozulmasına, uygulanan idari yaptırım kararının kaldırılmasına oy birliğiyle karar verildi.