Daha önce defalarca evinin önüne park eden araçlara zarar verdiği bilinen vatandaş bu kez de bir aracın tepesine saksı attı. Daha sonra aşağı inen vatandaş elindeki sopayla araca defalarca vurdu.
Gaziemir’in Yeşil Mahalle 52 Sokak’ta yaşayan ve akli dengesinin yerinde olmadığı belirtilen E.Y., 2017 yılının ocak ayında evinin önüne park eden bir otomobilin üzerine çamaşır makinesi attı. Geçen haziran ayında ise yine evinin önüne park edilen bir kamyonete ‘Göktaşı düşüyor’ diye bağırarak taş yağdıran E.Y., salı günü de bir otomobilin üzerine saksı attı. Ardından sokağa inen E.Y., eline geçirdiği sopayla otomobile defalarca kez vurdu. Otomobilde yaklaşık 10 bin TL’lik zarar meydana gelirken, araç sahibi Şükrü Durmaz konuyla ilgili şikayetçi oldu.
ARACA ZARAR VERİLDİĞİNİ POLİSTEN ÖĞRENDİM
Durumu polisten öğrendiğini ifade eden Durmaz, “Polis aradı, birisinin aracıma zarar verdiğini ve aracımın başına geçmem gerektiğini söyledi. Geçtiğimde aracımın haşat edildiğini gördüm. Önce saksı atmış, sonra inmiş vurmuş. Polis gelmiş, önce tutanak tutmuş, onlar gittikten sonra yine inip tekrar zarar vermiş” dedi.
DAHA ÖNCE HABERLERDE GÖRMÜŞTÜM
Mahallede yeni olduklarını belirten Durmaz, “Gaziemir’de bu adamın varlığından haberdardık ancak bu sokakta olduğunu bilmiyorduk. Daha önce bu kişiyi haberlerden görmüştüm. O binada oturduğunu bilseydim, bırakmazdım. Oradakiler genelde uyarıyorlarmış insanları arabalarını park etmesinler diye ancak beni kimse uyarmadı. Benim olayımdan sonra bütün mahalleli dökülmeye başladı. Artık yeter, kendimizden emin değiliz şeklinde. Aracın minimum 10 bin TL’lik zararı olduğundan bahsediyorlar. 3 tane cam kırık, kaportada ve özellikle tavanda ciddi hasar var. Ön kaput ve ızgara gitmiş” dedi.
BİRİNE ZARAR DA VEREBİLİRDİ
Olay sırasında otomobilde birileri olsaydı daha kötü şeylerin de olabileceğinin altını çizen Durmaz, “Mal canın yongasıdır derler ancak can da gidebilirdi. İçinde ben de olabilirdim, ailem de olabilirdi” dedi.
Durmaz, mahallelinin ortak fikrinin bu kişinin doktor gözetiminde, hastanede olması, uzun süreli tedavi görmesi ve ancak iyileştikten sonra topluma karışması gerektiği olduğunu söyledi.