Asgari ücretle çalışanlar Türkiye’nin zorlu ekonomik koşulları altında geçinmekte her geçen gün biraz daha güçlük çekiyor. Vatandaşlar her yeni güne yeni bir zam haberiyle uyanırken alım gücü de asgari ücrete sene başında yapılan zamma rağmen aylar içinde hızla düştü. Zam ise sınıfta kalmış oldu…
Farklı sektörlerden isimler ise alım gücündeki bu hızlı düşüşe ilişkin eleştirilerde bulunmaya devam ediyorlar. Eskişehir Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘Eskişehir Sanayi Kongresi’ne katılan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan da flaş asgari ücret yorumlarında bulundu.
“Şiddetli global enflasyon ortamında ülke ekonomimizde sadece arz yanlı değil talep yanlı da bir enflasyon mevcut. Enflasyon oranımız yıllık yüzde 70’i aşmış durumda ve bu süreci besleyen dinamikler hafiflemenin aksine daha da enflasyonist olmaya devam ediyor. Halihazırdaki kur ve para politikası ekonomideki pek çok parametreyi de olumsuz etkiliyor. Enflasyon baskısı, şirketlerin her kalemde maliyetlerini yükseltirken, ücretli kesim dahil olmak üzere toplumun tüm kesimlerinde yaşam standartlarını olumsuz etkiliyor” diyen Turan, asgari ücretle ilgili de şunları aktardı…
ÇALIŞANLARIN REFAH ARTIŞI SAĞLANMADI
“Bununla birlikte doğru iktisadi politika adımları atılmadığında, maalesef sadece ücretlerde ayarlama yapmanın çalışanların refah artışına yeterli katkıyı sağlamadığını da görüyoruz. İhracata dayalı büyümeyi temel alan ekonomi politikalarımızın sonuçları ise bu görünümü tamir etmekten maalesef uzak görünüyor. Yılın ilk çeyreğinde yıllık bazda yüzde 7,3 oranında büyüyen ekonomimizde ana kaynağın yatırım değil şiddetli tüketim olduğunu da görmekteyiz. Enflasyondan korunma refleksi, yani tüketimin öne çekilmesi ilk çeyrekte büyümeye en yüksek katkının tüketim harcamalarından gelmesini sağladı.”
KAPSAMLI DEĞİŞİKLİKLER YAPILMALI
“İhracatta bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 16,8’lik artış olmasına rağmen, Ticaret Bakanlığı’nın öncü verilerine göre Mayıs ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 157 artışla 10,7 milyar oldu. Rakamların dilinden baktığımızda dış ticaret açığımızın rekor düzeylere geldiğini gördük. Keza bu kapsamda süreç cari açığımızın daha da artarak 30 milyar doların üzerine çıkması ile sonuçlanacak.”
“Tüm bu göstergeler, politikalarımızı gözden geçirmemizi, kapsamlı değişiklikleri gündemimize almamızı gerektiriyor. Politika adımları, sanayide, tarımda ve bir bütün olarak ekonomimizde sürdürülebilir kalkınmanın ve büyümenin temel taşlarını döşeyebilir. İş dünyasının temsilcileri olarak bizler de politika adımlarını cesaretlendirebilecek adımları atabilmeliyiz.”