Avrupa’nın en büyük varlık yöneticisi Amundi, Türkiye’deki Mayıs seçimlerinin ardından uygulanan Ortodoks para politikasının etkisiyle Türk lirasına (TL) yönelme kararı aldığını açıkladı.
Paris merkezli Amundi, 2 trilyon dolarlık varlık yönetimi ile Türk lirasındaki olası değer kaybını göz önünde bulundurarak portföyündeki TL miktarındaki artışı sınırlı tutmakla birlikte, TL’nin daha fazla değer kaybetmeyeceği görüşünden vazgeçerek bu yönde ilk adımını attığını belirtti.
Amundi’nin gelişmekte olan piyasalar sabit gelir birimi eş başkanı Sergei Strigo, Reuters’a yaptığı açıklamada, TL’ye dair olumsuz beklentilerini iyileştirme sürecine işaret ederek, “Birkaç hafta önce TL’yi portföye sınırlı bir miktar dahil etmeye başladık” dedi.
Strigo, geçen hafta politika faizinin yüzde 40’a çıkarılmasını “çok olumlu” olarak değerlendirdi ve bu hamlenin enflasyonla mücadelede ciddiyeti gösterdiğini belirtti. Ancak Strigo, “Henüz TL’nin portföyümüzdeki payını belirgin bir şekilde artırmaya hazır değiliz, ancak kesinlikle bunu değerlendireceğiz” şeklinde konuştu.
Ortodoks para politikası nedir?
“Ortodoks para politikası” terimi, genellikle disiplinli, istikrarlı ve enflasyonu kontrol altında tutmayı hedefleyen geleneksel bir para politikası anlayışını ifade eder. Bu politika çerçevesinde, merkez bankaları genellikle fiyat istikrarını sağlamak amacıyla faiz oranlarını belirler ve para arzını kontrol altında tutar. Bu politika modeli, ekonomik istikrarı sağlama ve enflasyonu düşük seviyelerde tutma amacını taşır.
Ortodoks para politikası genellikle sıkı mali politika, yani bütçe disiplini ve düşük bütçe açıkları ile birleştirilir. Bu, ekonominin aşırı ısınmasını önlemek ve enflasyon baskılarını kontrol altında tutmak için kullanılan bir stratejidir. Ortodoks para politikası, ekonomik aktörlerin öngörülebilir bir ortamda faaliyet göstermelerini sağlamak ve finansal istikrarı korumak amacıyla benimsenir.
Amundi’nin Türkiye’de ortodoks para politikasına dönüşünü vurguladığı metinde, bu terim, Türkiye’nin merkez bankasının daha disiplinli bir para politikası izlemeye başlamasıyla ilişkilendirilmektedir.