Bayraklı Körfez Mahallesinde seçimler neden iptal edildi?

Didar DEMİRCİ

CHP İzmir İl Yönetim Kurulu tarafından kesin ihraç talebiyle tedbirli olarak disipline gönderilen partili Samed Tekin, İlçe Başkanı Didem Gültekin’in Körfez Mahallesinde seçimi kaybetmekten korktuğu için İl Yönetimini devreye koyarak, seçimi iptal ettirdiğini savundu. Öte yandan Tekin, kendisi ile ilgili disiplin süreci hakkında da çarpıcı iddialarda bulundu.

30 YILDIR PARTİNİN BİR EVLADIYIM

CHP’ye gönül verdiğini ve yaklaşık 30 yıldır partinin her kademesinde görev aldığını belirten Tekin, disipline sevk edilmesine sebep olan sürece ilişkin olarak, “CHP’yi, parti içinde kendi geleceğini değil, partinin geleceğini düşünenler kurtarabilir. Bu bağlamda biz de hep partimizin geleceğini düşündük. Hiçbir şekilde partiden nemalanmadık, partiden bir menfaat beklemedik, böyle bir talepte de bulunmadık. Hep taşın altına elimizi koymaya çalıştık. Tabi bizim bu duruşumuz, bazılarını rahatsız ediyor. Ne yazık ki sindiremiyor, kabullenemiyorlar” dedi.

İTTİFAK PARTİLERİMİZİ ELEŞTİRDİM

Sosyal medya paylaşımlarında partiyi küçük düşürdüğü nedeniyle disipline gönderildiğini savunan Tekin, asıl amacının bu olmadığını belirtti. CHP’nin ittifak kurduğu İYİ Parti’nin o dönemki genel başkan yardımcılarından birinin paylaşımında bir tarikat liderinin ölümüne ilişkin övgü dolu paylaşımını eleştirdiğini aktaran Tekin, “Ben paylaşımında şunu dedim: Atatürkçülük, Devrimcilik, Laiklik diyoruz; bizim ortaklık yaptığımız kişilere bakın. Bizi en fazla 2-3 yıl önce kurulmuş partilere muhtaç edenlere… diyerek üç nokta koydum. Burada ne Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun adı geçiyor ne de bir başkasının. Ama Bayraklı İlçe Başkanımız Didem Gültekin, beni arayarak, ‘Ben Genel Başkanıma hakaret ettirmem’ dedi. Ben de kendisine, ‘Çok ayıp! Demek ki siz partiyi bu hale Kemal Kılıçdaroğlu’nun getirdiğini düşünüyorsunuz’ dedim. Çünkü benim paylaşımımda ne bir hakaret ne de bir isim geçiyordu. O üç noktayı Didem Gültekin doldurdu. Ben belki Deniz Baykal’ı kastediyorum. Nereden biliyorlar? Belki de başka birini… O onların düşüncesi” sözlerini kaydetti.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ HAKKIMI KULLANDIM

Kendisini disipline gönderen bir diğer nedenin de oncusehir.com internet gazetesinde, ‘Bayraklı’da iki ilçe yönetimi mi var?’ başlıklı haberin olduğunu söyleyen Tekin, başlıktaki ifadenin kendisine ait olmadığını dile getirdi. Tekin, “Biz CHP Halk Hareketi diye bir oluşum kurduk. Bizim isteğimiz ön seçim. Ön seçim yap. Partiyi liyakatli ellerin yönetmesini sağlayın ve emek veren insanların emeğini ne olur hiçe sayma diyoruz. Bizim amacımız bu. Biz bunu Bayraklı’da başlattık. İzmir’in tüm ilçelerinde kurduk. Şu anda da Türkiye’nin 23 il ve ilçesinde bu oluşumlar var. Çünkü partide biz liyakatli ellerin yönetici olmadığını düşündük. Partide emek verenlerin emeğinin kıymetinin bilinmediğini düşünüyoruz. Benim gibi insanlar 30-35 yıldır partide emek veriyor. Bu nedenle başlattık” dedi. Partililerin haklarını ve partisinin çıkarlarını savunduğu için, haksızlıklara sen çıkardığı için disipline gönderildiğini savunan Tekin, “Ben partimin ve partilimin hakkını arıyorum. Ben de bu anlamda en demokratik hakkımı kullanarak; Anayasanın 26. Maddesi 1. Fıkrasında da fikir ve ifade özgürlüğünü açıkça ifade eder orada yazıyor. O hakkımı kullanarak bir eleştiride bulundum. Burada partiyi düşük düşürecek bir ifade yok” mesajını verdi.

İLÇE BAŞKANI BENİM İFADEMİ ALMADI

Disiplin sürecinin usulsüz ilerlediğini söyleyen Tekin, ilk olarak Bayraklı İlçe Başkanı Didem Gültekin’in kendisinin ifadesini alması gerekirken böyle bir şeyin olmadığı belirtti. Tekin, “Beni tedbirli olarak gönderdiklerinde usul şudur; olası bir şikayet durumunda, şikayet edilen kişiyi ilk olarak ilçe başkanı dinler. 7 günlük süre içerisinde bu münazara yapılır. Ardından ilçe başkanı ikna olmazsa dosya ilçe yönetim kuruluna gönderilir. İlçe yönetim kurulu da oylama yapar ve alınan karar doğrultusunda da il yönetimine gönderir. Eğer bu usul eksikliğini ilçe gidermezse il başkanı giderir. Ancak durum bu şekilde olmadı. Didem Gültekin beni çağırıp ifademi almadı. O nedenle beni İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun çağırması ve dinlemesi gerek. Benim kendimi savunmam için bunu yapmaları gerekiyordu. Ben hiçbir şekilde çağrılmadım. Doğrudan il yönetim kuruluna dosya gönderilmiş. Onlar da beni disipline göndermiş” diye konuştu.

DELEGE SEÇİMLERİNE ALET ETTİ

Disiplin sürecinden haberinin nasıl olduğuna ilişkin sorumuzu yanıtlayan Tekin, “İşin suç kısmı orada” diye cevap verdi. Tekin, Bayraklı İlçe Başkanı Didem Gültekin’in Körfez Mahallesi delege seçimleri öncesinde, aday olduğu listedeki diğer üyelere kendisini karalamaya çalıştığını öne sürdü. Sürece ilişkin açıklama yapan Tekin, Didem Gültekin hakkında şikayetçi olduğunu dile getirerek, “Didem Gültekin, bizim mahallemizde delege listesini birlikte hazırladığımız bir arkadaşımızın evine gidiyor ve kendi telefonundan beni disipline gönderdikleri kararı içeren yazının görselini gösteriyor. Ve ekliyor, ‘bak Samed disipline gönderildi, size söylemedi, o delege de olamayacak, oy da kullanamayacak’ diye konuşuyor. Ama benim disiplin kararından haberim de yok. Ben de sosyal medyadan yazdım. Böyle bir süreç başlatıldığını duydum, tebligat bekliyorum dedim. Hala tebligat gelmedi” dedi.

Sonrasında Bayraklı İlçe Başkanı Didem Gültekin ile telefonda konuştuklarını aktaran Tekin, “Didem Hanıma sordum, benim haberim olmadan benimle ilgili özel bir bilgiyi siz bir üyeyle paylaştınız mı? diye. O da bana, ‘Hayır, asla! Benim gündemimde Samed Tekin yok’ dedi. Ama yalan söylüyor, kabul etmiyor. Çünkü suç işliyor” şeklinde konuştu.

Sürecin Körfez Mahallesi delege seçimlerine nasıl yansıdığı hakkında da konuşan Tekin, şu sözleri kaydetti:

“Seçime girdik, saat 08.00-09.00 itibariyle bir saat beklenmesi gerekir. Saat 08.00’da başlanmıştır seçim, 09.00’a kadar beklenir. Hatta nezaketen 15-20 dakika daha beklenir. O saate kadar 3’te 1 sayı sağlanamamışsa divan başkanı der ki erteliyoruz, saat 1’de tekrar yeterli sayı aranmaksızın seçim yapılacaktır der. Saat 09.40 itibariyle kimse yok, kimse kimseyi aramamış ertelenir diye, biz de çağırmadık. Yeterli çoğunluk olmadığı için biz de dilekçe yazdık, seçimin iptali için. Fakat dilekçemizi kabul etmediler ve seçime devam ettiler. Seçim devam edilince biz de insanlara haber vermeye başladık. Gelsinler diye yardımcı olduk. Geldiler oy kullandılar. Seçimin bitmesine bir saat kala, 15.00’da İl Yöneticisi Barış Özdemir ile İlçe Başkanı Didem Gültekin geldi ve seçimi iptal ediyoruz dediler. Ortada hiçbir şey yokken seçimi iptal etmelerine ilişkin gerekçeyi sorduğumuzda da bizim dilekçe verdiğimizi söylediler. Ama biz o dilekçeyi saat 09.00 itibariyle vermiştik. Kabul edilmeyince de oylama devam etti. Madem iptal edecektiniz, yeterli çoğunluk sağlanamamıştı dilekçe verdiğimizde neden iptal etmediniz. Biz seçimi önde götürüyoruz diye mi saat 15.00 da gelip seçimi iptal ediyorsunuz? Seçimin bu şekilde iptal edilmesi hukuksuzdur. Bunları kabul etmiyorum. Bu oyların sayılmasını istiyorum. Ancak karşı taraf oyların sayılmasını istemiyor. Neden? Çünkü biz öndeydik. O yüzden oyların sayılmasına da itiraz ettiler.”

DAVA EDECEĞİM

İl Yöneticisi Barış Özdemir’in seçim sandığını arabasının bagajına koyduğunu söyleyen Tekin, “Barış Bey’e güveniyorum. O sandık ona emanet” sözlerini kaydetti. Öte yandan seçimin iptal olmasının ardından Özdemir’in kendisini aradığını ve bir teklifte bulunduğunu belirten Tekin, “Barış Özdemir, beni aradı, bize bir teklifte bulundu. Dedi ki, ‘Tek liste yapalım. Her iki listeden de 6 kişi bir listede birleşsin.’ Ben bunu kabul etmedim. Ve bir haksızlığı başka bir haksızlıkla gidermek çok yanlış dedim. İptali kabul ederiz dava açmam ama oyları saydıracağım ve tutanak tutturacaksınız dedim. Bunu yapmazlarsa Asliye Hukuk Mahkemesine başvuracağımı söyledim” dedi.

Exit mobile version