Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yükseköğrenim yurtlarında kalan öğrencilere verilen beslenme yardımını günlük 25 liradan 60 liraya çıkardıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Özbekistan ve ABD temasları nedeniyle geçtiğimiz hafta yapılamayan Kabine toplantısı Beştepe’de yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki toplantı yaklaşık 2 buçuk saat sürdü.
Beslenme Yardımını Aylık 1800 TL’ye Yükseltiyoruz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kredi ve burs konusunda da Türkiye, dünyanın en ileri sosyal devlet uygulamasına sahip ülkesidir. Kredi ödemelerinin sadece ana para üzerinden yapılabilmesine ilişkin düzenleme Ekim ayında Meclis gündemine de gelecektir. Ek yerleştirmelerin devam ettiği KYK’da kalan öğrencilerimize verdiğimiz beslenme yardımını günlük 25 liradan 60 liraya çıkarıyoruz. Beslenme yardımını aylık 1800 TL’ye yükseltiyoruz” ifadelerini kullandı.
Kabine toplantısında alınan kararları Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı:
Öğretmen atamalarından derslik sayısına kadar eğitime verdiğimiz önceliğin neticelerimi görmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Adını İlk Evim İlk İş Yerim olarak koyduğumuz kampanya 500 bin konutu kapsıyor. Kampanyanın ilk etabında 250 bin konut, 100 bin arsa ve 10 bin iş yerini 2 yıl içinde bitirmeyi planlıyoruz. 5 bin konutluk ilk dilimin temelini 25 Ekim’de atıyoruz.
2 Yıl İçinde 250 Bin Sosyal Konutu Tamamlayacak
2 yıl içinde 250 bin sosyal konutu tamamlayacak projeyi söz verdiğimiz şekilde hayata geçirmekte kararlıyız. Başvuru sayısı şimdiden 5 milyona dayanan bu kampanya, Türkiye’nin bu zamana kadar yapılmış en büyük konut projesi olacaktır. Milletimiz sosyal konut projemize çok büyük bir teveccüh göstermiştir. Gençlerimize, emeklilerimize, şehit yakını ve gazilerimize özel kontenjan ayırdığımız kampanyanın ülkemiz ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
Hiçbir Öğrencimiz Barınma Sorunu Yaşamayacak
Yurt kapasitemizi 182 bin yataktan 850 bin yatağa çıkartarak hiçbir gencimizin barınma sorunu yüzünden eğitiminden mahrum kalmamasını sağlamanın gayreti içindeyiz. 14 Eylül’de 105 yurt binamızın daha açılışını yaptık.
5 Tonun Üzerinde Tahıl İhracatını Gerçekleştirdik
Dünya ekonomik krizden savaşlara pek çok sorunla boğuşurken, Türkiye olarak hem içeride hem dışarıda güçlü bir duruş sergiliyoruz. Artık herkesin takdir ettiği birikime ve dirayete sahibiz.
Rusya – Ukrayna savaşında her iki tarafla diyaloğumuzu sürdürerek pek çok diplomatik başarıya imza attık. Şu ana kadar 5 tonun üzerinde tahıl ihracatını gerçekleştirdik. Ülkemizi kendi çıkarlarının bekçisi olarak görenler bu yeni durumdan rahatsız olsa da biz süreci Türkiye merkezli yürütüyoruz.
Dış Politikada Dayatmaları Kabul Etmiyoruz
Dış politikada da dayatmaları kabul etmiyoruz. Ne Batı için Doğu’ya sırtımızı dönüyor, ne de kuzey ülkeleri ile bağlarımızı güçlendirirken Ortadoğu ve Afrika’yı ihmal ediyoruz. Balkanların güvenlik ve huzurunu kendi ülkemizden ayrı görmüyoruz. Şangay İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nde oldukça verimli temaslar gerçekleştirdik. Şangay İşbirliği Teşkilatı ile ilişkilerimizi çok daha derinleştirmek istiyoruz.
Türkevi, Küresel Diplomasinin Kalbinin Attığı Merkez
Kovid salgını sebebiyle iki yıl sonra ilk kez yüz yüze yapılan BM Genel Kurul görüşmeleri bizim açımızdan son derece yoğun ve bereketliydi. BM Genel Kurulu’ndaki konuşmamda göç krizinden tahıl sevkiyatına kadar pek çok örnekle Türkiye’nin bölgesi ve dünyada oynadığı arabulucu role dikkat çektik. Özellikle Rusya ile Ukrayna arasında barışı tesis etmeye yönelik gayretlerimizin takdirle karşılandığına şahitlik ettik. BM’nin tam karşısındaki Türkevi binamız görüşmelerimize ev sahipliği yaptı. Türkevi, küresel diplomasinin kalbinin attığı merkezlerden biri haline dönüştü.
Hedefimiz Bu Savaşı Sonlandırmaktır
Tahıl sevkiyatı ile başlayan başarının esir takası ile devam etmesi ülkemiz açısından gurur verici bir gelişme olmuştur. Hedefimiz her iki lideri en kısa sürede bir araya getirerek daha fazla can kaybı ve yıkım olmadan bu savaşı sonlandırmaktır.
Yunanistan, Ne Askeri Ne De Siyasi Muhatabımız, Dengimiz Değildir
Biz dünyada savaşları gerilimleri krizleri sonlandırmak için samimi bir şekilde gayret sarf ederken, komşumuz Yunanistan’ın buram buram provakasyon kokan adımlarını takip ediyoruz. Yunanistan, bizim dengimiz ve muhatabız değildir ve olamaz. Yunan siyasetçileri kışkırtarak üzerimize salanların asıl niyetlerinin, büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası programımızı engellemek olduğunu biliyoruz. Bu, hem Yunan siyasetçiler, Yunan devleti, Yunan halkı hem de onları kukla gibi kullananlar bakımından tehlikeli bir oyundur. Türk askerinin süngüsünün önünden kaçtığı günleri unutup ‘Tripoliçe Katliamı’nı zafer günü olarak kutlayanlar bunun hesabını daha vermediler.
Birilerinin Etekleri Altına Saklanarak Kalkınma Olmaz
Birilerinin etekleri altına saklanarak kalkınma olmaz onurlu duruş sergilenemez. Aynı zihniyetin Ege’de, Akdeniz’de botlarını batırarak ölüme terkettiği, taammüden katlettiği çocukların, masumların hesabı da elbet bir gün sorulacaktır. Yunanistan’ın dört bir yanına yapılan işgal görünümlü askeri yığınaklar bizi değil asıl Yunan halkını rahatsız etmelidir. Yunanistan’ın gelecek çeyrek asrını ipotek altına alan, bedeli mutlaka ödetilecek siyasi angajmanlar bizi değil Yunan halkını tedirgin etmelidir. Ne o askeri yığınaklar ne o siyasi ve ekonomik destekler Yunanistan’ı bizim seviyemize çıkarmaya yetmez ama Yunanistan’ı batağa sürüklemeye kafi gelir. Yunanistan’a karşı gerektiğinde ülkemizin hak ve menfaatlerini elimizdeki tüm imkanları kullanarak savunmaktan geri kalmayız.
Suyu Çok Çok Ucuzlatacağınızı Söylemiştiniz, Zam Üstüne Zam Yapıyorsunuz
Sadece bu ayın 22 gününde Osmangazi Köprüsü’nü günde ortalama 51 bin araç kullandı. Araç garanti oranı yüzde 116’ya, garanti rakamının üstüne çıkmış durumda… Bu ayın ilk 22 gününde Çanakkale Köprüsü’nün günlük araç ortamalası 8 binin üzerine çıktı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde günlük araç geçiş ortalaması 113 binin üzerine çıktı. Bunlara ne gerek var diyorlardı. İşte bunlar geçmişin CHP’si. Yol yapmaktan acizsiniz, yapamazsınız. Biz yol medeniyetttir, su medeniyettir diyoruz. Siz gelirken suyu çok çok ucuzlatacağınızı söylemiştiniz, şimdi suya zam üstüne zam yapıyorsunuz. Neden?
Bay Kemal, ‘Sabiha Gökçen’e Ne Gerek Vardı’ Diyordu
Ülkemizin dünyadaki en prestijli markalarından biri haline gelen İstanbul Havalimanı bu ayın 22 gününde 30 bin 970 uçuşla 5 milyondan fazla yolcuyu ağırladı. Bay Kemal, televizyon televizyon dolaşıp ‘Sabiha Gökçen’e ne gerek vardı’ diyordu. Şimdi biz ikinci pisti de yapıyoruz, inşallah Mayıs’ta ikinci pistimiz bitiyor. Yeni terminal binamızı da yapacağız. Malezyalılar ‘biz yapalım’ diyorlar, daha önce çıkmak istiyorlardı ama baktılar ki buranın maşallahı var. Avrupa’dakiler başta olmak üzere dünya havacılığı çok ciddi sorunlarla boğuşurken, hamdolsun bizim havalimanlarımız rekordan rekora koşuyor.