EkonomiManşet

Dökme iştahına bu fon sivrisinek saz

ÖZEL/ Didar DEMİRCİ

İtalya ve İspanya’nın  zeytinyağı  firmaları geçtiğimiz sezon olduğu gibi önümüzdeki sezonda da kendi ülkelerindeki rekoltelerden umduğunu bulamayacaklarını anlayınca gözlerini Türkiye’nin elindeki zeytinyağlarına diktiler. Stoklar azaldıkça kesenin ağzını açan İspanyol alıcılar, İspanya’da 8 Euro’ların üstüne çıkan fiyatlara göre oldukça düşük kalsa da sürekli yükselen döviz kurlarının da çarpan etkisi ile elinde bugüne kadar zeytinyağını tutabilen çiftçi ve tüccarlara hayır diyemeyecekleri teklifler ile geliyorlar.

Özellikle son bir ayda hızla yükselen ve Euro bazında geçen yılın iki katına çıkan  İspanya zeytinyağı fiyatları ambalajlı zeytinyağı üreticilerini bile dökme zeytinyağı tedarikçiliğinin cazibesine kapılmasına neden olunca hem iç tüketim hem de markalı ambalajlı satışlarda tehlike çanları çalmaya başladı. Duruma kayıtsız kalmayan Bakanlıklar bu sefer yasak yerine en azından yavaşlatmak amacıyla dökme ve varilli zeytinyağı ihracatlarına 20 Cent fon konulmasına karar verdiler.

Resmi Gazete’de 19 Temmuz 2023 günü çıkan kararla dökme ve varilli zeytinyağı ihracatında kg başına 20 cent Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu kesintisi yapılacağı bildirilmişti. Böylece, 19 Mart 1997 tarihinde yürürlükten kaldırılan zeytinyağı ihracatında fon kesintisi uygulamasına 26 yıllık aradan sonra geri dönülmüş oldu. Kararın Türkiye’deki zeytinyağı ihracatına etkisini değerlendiren Alhatoğlu Zeytinyağları Şirket Ortağı Mustafa Alhat, getirilmek istenen yasak yerine fon formülünü olumlu bulduğunu fakat, alınan kararda da geç kalındığını belirtti.

Kararın varilli ihracatçıları kapsamasının da mahsurları olduğuna dikkat çeken Alhat, konulan fonun İtalya ve İspanya’ya giden yağları yavaşlatmaya yetmeyecek düzeyde olması nedeniyle kararın yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Alhat, ayrıca fonda toplanan paranın Türk markalı zeytinyağı ihracatı ve iç tüketimin desteklenmesi için kullanılması gerektiğini söyledi.

Rakibe mermi vermeyelim

Dökme zeytinyağı ihracatının çoğunlukla İspanya ve İtalya gibi zeytinyağı pazarında Türkiye’nin rakibi ülkelere yapıldığını ve bu durumun rakip ülkelere hammadde tedarik etmek olduğunu ifade eden Alhat, “Bu ülkelere yapılan aslında gerçek bir ihracat değil. O ülkelere giden yağları İtalyanlar İspanyollar yemiyor. İspanya’daki İtalya’daki dolumcu yani markalı zeytinyağı firmaları bizden aldıkları zeytinyağını DİR kapsamında üçüncü ülkelere ihraç etme taahhüttü ile gümrük vergisi ödemeden ülkelerine sokuyor ve orada işleyip sonra dünya pazarlarında Türkiye’nin yağıyla Türk firmalarına rakip oluyorlar. Bu durum savaş halinde olduğun bir ülkeye mermi satmaya benzer” diye konuştu.

Varilli ihracata köstek değil destek lazım

Dökme ve varilli zeytinyağı ihracatında uygulanacak fon kesintisinin varilli zeytinyağları için uygulanmaması gerektiğini belirten Alhat, “Varilli zeytinyağları, yurt dışında gıda sanayisindeki firmalara ihraç ediliyor. Örneğin zeytinyağlı mayonezler konserveler var. Onların üretiminde kullanılmak üzere alıyorlar. Bu yüzden varilli ve IBC bandonla yapılan ihracatların devam etmesi, engellenmemesi gerekiyor. İtalya ve İspanya’ya ise çoğunlukla Gemi yada Fleksi ile gönderiliyor. Tüm dökme ihracatları aynı kefeye koyunca haklı olarak şu eleştiri geliyor; işte biz pazarımızı kaybediyoruz, müşterimizi kaybediyoruz deniyor. Dünyanın dört bir yanına gıda sanayine giden varilli ve IBC tankla yapılan ihracatlar çok değerli Ama İtalya’ymış İspanya’ymış onlar pazar değil. İspanyol ve İtalyan firmalarına tedarikçilik yapanların kurunun yanında yaşı da yakma çabasıdır” dedi.

Sarraf bile dökme işinde

Dökme zeytinyağı ihracatının kolay olması ve hızlı kazandırması nedeniyle başka sektörlerden kişilerin de bu işe girdiğini aktaran Alhat, “Ambalajlı zeytinyağı satmak, ihraç etmek kolay değil. Bir sürü emek istiyor. Ama dökme satmak çok kolay. Bir pompan oldu mu doldurup gönderiyorsun. Adamlar anlaşmayı yaptıktan sonra iki hafta içinde ihracatı tamamlamış oluyorlar. İtalya’daki firmalar parayı da önden gönderiyorlar. Sen tedarikçisin sonuçta. Baktığın zaman çok güzel. Bu iş insanların hoşuna da gitti. Bugün sarraflar bile bu işi yapmaya başladı. Bu işte yatırım yapmış, bu işe ömrünü vermiş insanları bir kenara bırakıyorum, bu işe dün başlayanlar bile hemen hızlıca uyum sağladılar” ifadelerini kullandı.

Uçak işine döner

Zamanında Türkiye’nin savaş uçağı ürettiğini hatırlatan Alhat, “O zamanda ne gerek var biz size daha güzelini daha ucuza veririz diyerek üretimden vazgeçirildik. Ama şimdi F-16’ları vermiyorlar. Dolayısıyla, bugün cazip fiyatlarla gelenler yarın kendi firmalarımız devre dışı kaldığında yine aynı tavırda olurlar mı bir düşünmek lazım” uyarısında bulundu.

Pazarda önümüz açık

Türkiye’nin dünya zeytinyağı pazarında bir yol kazasına uğramazsa önünün açık olduğunu, Devletin zeytinyağını iç  ve dış pazarda destekleyerek  katma değerin ülkemizde kalmasının sağlanabileceğini aktaran Alhat, rakip ülkelerin zeytinyağı açığından dolayı fiyat yükselttiğini ve bu durumun da Türkiye’deki ambalajlı zeytinyağı üreticilerinin ihracat fiyatlarında istikrarı yakalamasını zorlaştırdığını belirtti. Alhat, ambalajlı zeytinyağı ihracatçısının tökezlememesi için dökme zeytinyağı ihracatına sınırlama getirilmesinin önemli olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye’nin bir şansı vardı. Türkiye’de yağ bol, rakiplerinde azdı. Türkiye bu kadar büyük fiyat artışı yapmak zorunda kalmasaydı , daha çok müşterimiz olurdu. Ama geç kalındı rakip ülkelerin Türkiye’deki fiyatı aşırı artırmasına da müsaade ettik. Kimse de bu pazarı Türklere yedirmek istemiyor. Bu aşırı fiyat artışı bir oyun  uyanık olmamız gerekiyor” açıklamalarını kaydetti.

Fon Türkiye’nin ambalajlı zeytinyağlarını desteklesin

Türk zeytinyağı markalarının yeşermesi, güçlenmesi adına fonda biriken para ile Türkiye markalarına destek verilmesini istediklerini belirten Alhat, “Yıllarca bin bir emekle yeşertilen Türk  markalarımızı korumak zorundayız. Bu rekabette ayakta kalabilmek adına oradan elde edilecek geliri, markalı ambalajlı ihracatlar ve markalı ambalajlı iç tüketimin desteklenmesinde kullanılmasını istedik.  markalı ambalajlı işlere zaten daha önce bir destek vardı, kaldırılmıştı. Bugün markalar varsa o geçmişte aldıkları destekler sayesinde var. Ama Birçok firma bugün dolum yapmaktan vazgeçti. Büyüklerin bazıları da burada değil, İspanya’da doldurmaya başladı. Yatırımlarda başka ülkelere kayıyor. Bu desteğin aynı zamanda iç tüketime de verilmesi lazım. Ne yazık ki İç tüketim satışlarda da bir azalma oldu ve daha da azalacak. Çünkü özellikle son bir ayda yaşanan hızlı fiyat artışı  henüz market raflarında fiyatlara yansımadı.  Ticaret Bakanlığı alış fiyatı ile satış fiyatını sıkı denetim yapıyor. Marketler bugün rafta sattıkları fiyattan daha yükseğe aldıkları halde fiyatları hemen değiştiremiyorlar. Ellerindeki bitinceye kadar bekliyorlar. Şu anki toptan zeytinyağı fiyatlarına göre raftaki zeytinyağı fiyatları çok ucuz. Bunu bile alamayan son tüketici ne yazık ki bir ay sonra hiç alamayacak” mesajını verdi.