Erdoğan üçüncü kez Cumhurbaşkanı seçilebilir mi?

Hukukçulara göre iki kez Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan'ın üçüncü kez seçilmesi yasalara göre mümkün değil. Fakat hukukçular bunun bir yolunun olduğunu söylediler. İşte o yol...

Cumhurbaşkanlığı’nda ikinci dönemi olan Recep Tayyip Erdoğan’ın bir kez daha seçilip seçilemeyeceği anayasa hukuku profesörü Süheyl Batum’un yaptığı açıklamaların ardından bir kez daha gündemde.

Yeniçağ Gazetesi’nden Orhan Uğuroğlu’na konuşan Batum, “İki kez seçilen Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilebilmesi prensip olarak mümkün değil. Meclis yenilemezse Recep Tayyip Erdoğan’ın görev süresi bitmiştir” diyerek bunun gerekçelerini şöyle anlattı:

2017’de yapılan, bir anayasa değişikliğiydi, yeni bir anayasa değildi.  Anayasa değişikliği olunca, istediğiniz sistemi getirin eski maddeler aynen geçerlidir.  Anayasanın 101. maddesinde ‘Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır.

Bir kimse en fazla 2 kez üst üste cumhurbaşkanı seçilebilir’ diyor. Cumhurbaşkanının yetkileri arttı, cumhurbaşkanını aday gösterme koşulları arttı, onların tamamı değişmiş olabilir. Değişmeyen hükümler aynı kalır.

Örneğin, cumhurbaşkanı daha önce 7 yılda bir seçilirken ve bir daha seçilmezken, 2007 yılında yapılan değişiklikle cumhurbaşkanlığı süresi 5 yıla indirilmiş ve 2 defa seçilme sağlanmıştı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün durumu o dönem Anayasa Mahkemesi’ne götürüldü,  Anayasa Mahkemesi ‘5 yıl olmuş demek ki bu hüküm değişmiştir artık’ demedi, ‘Abdullah Gül’ün görev süresi 7 yıldır’ dedi. Recep Tayyip Erdoğan 2014 de ve 2019’da iki kez seçildi.

Sayın Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilebilmesi prensip olarak mümkün değildir.  Prensip olarak diyorum çünkü istisnası 116. maddede var…

“MECLİS YENİLEMEZSE ERDOĞAN’IN GÖREV SÜRESİ BİTMİŞTİR”

Batum, 116. maddede Erdoğan’a bir kez daha aday olmasının önünü açabilecek ayrıntıyı da şöyle anlattı:

116. maddede şöyle diyor; Cumhurbaşkanının, ikinci döneminde meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.  Geçici maddeye bir düzenlemeyle ‘Yalnız bu hüküm bundan sonra seçilecek olanlar için başlayacaktır’ diye bir hüküm koymaları lazımdı.  Meclis yenilemezse Recep Tayyip Erdoğan’ın görev süresi bitmiştir. Hiçbir tartışma, hiçbir yorum hukuki değildir. Hukuksal tek yorum budur.

İndependent Türkçe’den Ali Kemal Erden Batum’un görüşlerini Anayasa hukuku uzmanlarına yöneltti.

Genel olarak Batum’un görüşleri üzerinde bir uzlaşı var.

İşte o görüşlerden bazıları..

Prof. Dr. Mustafa Kamalak / Anayasa Hukuku Uzmanı

“TBMM’nin erken seçim karar alması halinde yeniden aday olabilir”

Aynı zamanda Saadet Partisi’nin Erbakan’dan sonraki ikinci genel başkanı olan Kamalak, “Cumhurbaşkanı normal süresinin bitiminin ardından anayasaya göre tekrar aday olamıyor. Ancak anayasadaki 116. maddenin 3. fıkrasında göre TBMM’nin erken seçim kararı alması halinde yeniden seçimlere girmeye hak kazanabiliyor” dedi.

Prof.Dr. İbrahim Kaboğlu / Anayasa Hukuku Uzmanı

“Erdoğan, seçimlerin yenilenmesine karar verirse aday olamaz”

CHP İstanbul milletvekili de olan Kaboğlu, anayasanın cumhurbaşkanının ikinci döneminde meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir kuralının, ikinci görev döneminde olan Erdoğan için de geçerli olacağını söyleyerek sözlerine şöyle devam etti:

Görevdeki cumhurbaşkanı, Ağustos 2014 ve Haziran 2018’de “iki defa” seçildi. Buna karşılık, eğer seçimlerin yenilenmesine cumburbaşkanı karar verir ise ikinci görev döneminde olan Erdoğan, üçüncü kez aday olamayacaktır.

Bu kural, zamanında yapılacak seçimler için de geçerlidir. Haliyle aynı kişi, anayasanın açık ve herhangi bir ayrık düzenleme içermeyen amir hükmü gereği, Haziran 2023 seçimlerinde aday olamaz.

“Meclis, seçimleri yenileme kararı verirse aday olabilir”

Kaboğlu, “Özetle, 2.dönem görevini yapmakta olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden aday olmasına ilişkin tek ayrık durum, meclisin yenileme kararı. Cumhurbaşkanının ikinci döneminde meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir” derken bu konuda bir ayrıntıya daha dikkat çekti.

“Cumhur İttifakı, erken seçim için 360 milletvekiline sahip değil”

Karar yeter sayısı, TBMM üye tam sayısının 3/5 çoğunluğu olduğuna göre, yenileme kararı için, Cumhur İttifakı bu çoğunluk için gerekli 360 milletvekiline sahip değildir.

Erdoğan’ın önceki dönemi cumhurbaşkanlığı sisteminde hesaba katılamaz mı?

Durum hukuken bu denli açık olduğuna göre, Erdoğan’ın görev dönem sayısı ile ilgili tereddüt veya tartışmalar çıktığını söyleyen Kaboğlu, tereddüt edenlerin gerekçeleriyle ilgili şöyle konuştu:

Bunun için kullanılan başlıca gerekçe, 2017 anayasa değişikliğidir. Bu görüşü özetleyecek olursak; 2017 anayasa değişikliği, parlamenter rejimi kaldırarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” (CBHS) öngördüğüne göre, parlamenter rejim döneminde seçilen Erdoğan’ın görev dönemi, CBHS döneminde yapılan seçimde hesaba katılmaz.

“Hükümet sisteminin değişmiş olması süre kaydını değiştirmez”

“Bu görüş, anayasanın normatif değeri ve anayasal hükümlerin üstünlüğü ve bağlayıcılığı ışığında ne ölçüde geçerlidir?” sorusuna ise Kaboğlu, şöyle bir cevap verdi:

Bir kez,  2007 anayasa değişikliği ile getirilen ve “Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir” (md.101/2) şeklindeki “kişi temelli düzenleme” yi yansıtan amir hükme,   2017 anayasa değişikliği ve 2018 yasa değişikliği herhangi bir biçimde istisna getirmediği gibi, tam tersine geçici md.21, görevdeki cumhurbaşmanı için devamlılık kaydını koymuştur.  Dolayısıyla, bu açık normatif durum karşısında, hükümet sisteminin değişmiş olması, ad olarak aynı makam için sayım yoluyla belirlenen süre kaydını değiştirmez.

“Anayasal durum açık, görevdeki cumhurbaşkanı 3. kez aday olamaz”

Kaboğlu, bu konudaki sözlerine şöyle devam etti:

Sonra,  anayasal düzenin ve devlet (hukuk) ile özdeşleşen cumhuriyetin sürekliliği[1] geçerlidir. 2017 anayasa değişikliği sırasında Türkiye Cumhuriyeti ve hukuk devleti, hiçbir biçimde kesintiye uğramadı. Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü kuralı (md.11), hep yürürlükte oldu. Sözün özü, anayasal durum açık ve görevdeki cumhurbaşkanı, 3. kez hukuken aday olamaz.

“Anayasa değişmedi, anayasada değişiklik yapıldı”

Kaboğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

Nihayet, yürürlükte olan anayasa, 2709 sayılı ve 7 Kasım 1982 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’dır. 2017’de anayasa değiştirilmedi; “anayasada değişiklik” yapıldı. Bu anayasal süreklilik karşısında, herhangi bir anayasal normatif değer taşımadığı gibi anayasal bir kavram bile olmayan CBHS, hukuken değil olsa olsa siyasal açıdan değerlendirilebilecek bir kavramdır.

Prof. Dr. Ergun Özbudun / Anayasa Hukuku Uzmanı

“Seçim yenileme kararı olmadan tekrar aday olması mümkün değil”

Özbudun da bu konuda Süheyl Batum’un görüşlerine katıldığını kaydederek, şöyle konuştu:

Bu konunun tartışmaya açık bir yanı bile yok. Hukuki metinler açık. Erdoğan’ın tekrar aday olabilmesi için meclisin 3/5 çoğunluk ile erken seçim kararı vermesi gerektiği 116. maddede açık. Anayasanın diğer hükmü baki. Herhangi bir değişikliğe uğramış değil. Seçimlerin yenilenme kararı olmadan Erdoğan’ın tekrar aday olması mümkün değil.

Doç. Dr. Tolga Şirin / Anayasa Hukuku Uzmanı

“Teknik olarak hukuken mümkün değil erken seçim kararı hariç”

Doç. Dr Tolga Şirin, Erdoğan’ın üçüncü kez cumhurbaşkanlığı adaylığıyla alakalı olarak “Teknik olarak hukuken mümkün değil, erken seçim kararı hariç. Burada asıl mesele referandum sürecinde propaganda döneminde bu konu iktidar tarafından ileride bir siyasal manevra alanı olarak kullanmak üzere hiçbir şekilde gündeme getirilmedi” diye konuştu.

İki dönem başkanlık uygulamasının demokrasilerde yöneticinin bir krala dönüşmesine önlem olarak hayata geçirildiğini söyleyen Şirin, şu iddialarda bulundu:

Dünyada iki dönemin ardından uzatma örnekleri var. Ancak bunlar demokratik ülkelerden çok demokrasisini konsedile etmemiş ülkelerde oluyor. Örneğin Kazakistan’da Bolivya’da bunun örneklerini gördük. Ben bu tür girişimleri Türkiye açısından ayıp olarak görüyorum. Doğu tipi uyanıklıklarla siyaset yapılması, görev süresini uzatma girişimleri zaten aşınmış olan anayasamızı daha da aşındıracak bir uygulama olacaktır.

“Batum ile aynı görüşteyim”

Bu arada konuyla ilgili görüşünü almak için aradığımız ancak yoğunluğu nedeniyle demeç veremeyen Prof. Dr. Sevtap Yokuş da kamuoyunda tartışılan konuda Süheyl Batum’un dile getirdiği görüşe katıldığını, anayasada durumun açık olduğunu söyledi.

 

 

Exit mobile version