Kamerasına el konulurken Baro’yu aradığı sırada polis tarafından gözaltına alınan Barut, yaşananlara tepki göstererek, gazeteciliğin yasal bir görev olduğunu vurguladı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına karşı düzenlenen protesto eylemleri, İzmir Alsancak’taki Montrö Meydanı’nda yoğun bir katılımla gerçekleşti. Alanda gelişmeleri takip eden gazeteci Yağız Barut, polis müdahalesiyle karşı karşıya kaldı. Barut, görüntü kaydı alırken kamerasına el konuldu, yardım için destek hattını aradığı sırada ise gözaltına alındı.
Yağız Barut’tan gözaltı sonrası ilk açıklama
Gözaltı işlemi sonrası kamuoyuna seslenen Barut, devletin vatandaşına öfke veya intikam duygusuyla yaklaşamayacağını ifade etti. “Devleti temsil eden kurumların görevi, hukuk çerçevesinde hareket etmektir,” diyerek yaşadığı durumu eleştirdi. “Gazetecilerin darp edilmesi, kameralarının gasp edilmesi yasalarla bağdaşmaz. Bu ülkede gazetecilik suç değil, anayasal bir haktır,” ifadelerini kullandı.
Barut’un açıklamasında dikkat çeken bir diğer nokta da, protestolarda orantısız güç kullanımıydı. “18 yaşındaki gençlerin yerde sürüklenmesi, basın mensuplarının görev yapmasının engellenmesi hukuk devleti ilkeleriyle çelişir,” diyen Barut, yaşananların sadece bireyleri değil, basın özgürlüğünü hedef aldığını belirtti.
Tunç Soyer’den destek: “Gazetecilik susturulamaz”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de yaşananlara sessiz kalmadı. Soyer, Barut’un gözaltına alınmasını gazeteciliği hedef almak olarak yorumladı. “Basın özgür değilse demokrasi de özgür değildir,” mesajıyla Barut’a destek verdi.
İzmir’de yaşanan bu olay, basın mensuplarının sahadaki güvenliği ve ifade özgürlüğü konusunu yeniden gündeme taşıdı. Gözler şimdi sürecin hukuki boyutuna çevrildi.
-
-
-
-
-
-
