Kamuoyunda geniş yankı uyandıran Alsancak Limanı’nın satışına ilişkin açıklamalarda bulunan Gelecek Partisi İzmir Milletvekili Mustafa Bilici, limanın potansiyeline dikkat çekerek, “AK Parti döneminde Türkiye’nin en büyük şirketlerini, fabrikaları, limanları, enerji üretim tesisleri, elektrik ile doğalgaz dağıtım şirketleri ve değerli arazileri satıldı. Elde avuçta ne varsa peşkeş çekildi. Dolayısıyla bolluk bitti, yokluk başladı. Şimdilerde bunları bir telaş sardı, tabi ülkede kaygılar da arttı. İrrasyonel ekonomi politikalarıyla ülkeyi batıranlar, seçimden sonra rasyonel zemine dönüyoruz diye çark ettiler. Düne kadar kötü adam dedikleri Mehmet Şimşek’e bugün çok iyi adam deyip muhtaç oldular. 15 Temmuz darbe girişiminin finansörü dedikleri Birleşik Arap Emirlikleri’ne bugün umut bağlamışlar. 21 yılın sonunda ülkeyi getirdikleri noktada çaresizlik var” sözlerini kaydetti.
“Limanın yatırımla gücünü artırmalıyız”
AK Parti iktidarına ‘yerli ve milli’ söylemleri üzerinden yüklenen Bilici, “Her fırsatta yerli ve milli diyerek seçimlerde milletimizin duygularını istismar edenler, İzmir ve ülke ekonomisine önemli katma değer sağlayan İzmir Alsancak Limanını körfez ülkelerine pazarlıyor. Alsancak limanının satılmaya değil, yatırıma ihtiyacı var. Bugün dünyada denizyolları yüzde 85’in üzerinde kullanım oranı ile dünya ticaretinde açık ara en fazla kullanılan taşıma biçimidir. Türkiye’nin konteyner hacmi ve kargo tonajı bakımından önemli bir merkezi olan İzmir Limanının proje ile yeniden rehabilite edilmesi işlevselliğini ve rekabet üstünlüğünü önemli ölçüde artıracaktır. Ulaşım ile ticarette büyük kolaylık ve imkân sağlayan denizlerin doğal tamamlayıcısı limanlardır. Alsancak limanı da doğası gereği, kent ekonomisinde belirleyici bir rol üstlenerek, İzmir için itici bir güç olmuştur. Liman şehri İzmir, sahip olduğu limanlar sayesinde büyüyen, gelişen, dünya ekonomisi ile bütünleşen dinamik bir kenttir. Bu sayede artan ticaret hacmi nedeniyle yerli ve yabancı tüccarların ilgisini çeken bir cazibe merkezi haline gelmiştir. Tüm bu ekonomik, sosyal ve kültürel kazanımların farkında olan İzmir halkı, Alsancak limanının satılmasını değil, yeni yatırımlarla söz konusu limanın büyük kapasiteli gemilere hizmet verebilecek altyapıya sahip olmasını ve buna uygun ekipmanlarla donatılmasını istiyor. Ancak ne yapacağını şaşıran AKP iktidarı, rüzgâr nereden eserse oraya dönüyor. Sahada yerli ve milli siyaseti güdenler, masada milli şirketlerimizi ve sahip olduğumuz değerleri pazarlıyor. Üzülerek görüyoruz ki AKP’nin ülkeye yaptığı bu kötülüklerin etkisi uzun yıllar sürecek, telafisi zor bu ekonomi politikalarının milletimize maliyeti her gün daha da ağır olacaktır” diye konuştu.