GELECEK PARTİSİ KRİZ MASASI KURDU
Gelecek Partisi İzmir İl Başkanı Onur Sivaslı, Kahramanmaraş merkezli 10 şehri de etkileyen yıkıcı ve can kaybının olduğu iki büyük deprem sonrasında bir açıklama yaptı.
6 Şubat sabahının ilk saatlerinden itibaren bölgede yaşananları yakinen takip ettiklerini belirten başkan Sivaslı, “Ülkemiz, 17 Ağustos 1999 yılında Gölcük’de 7,4’lük depremle sarsılmıştı. 24 yıl sonra aynı büyüklükte bir depremi Kahramanmaraş Pazarcık merkezli yaşadık. Bizler İzmir’de 30 Ekim 2020’de yaşadığımız 6.9 büyüklüğündeki afette, depremin acı yüzünü tecrübe etmiş, yaralarımızı sarmak için seferber olmuştuk. Şimdi aynı duyguyu 10 ilimizde göçük altında kurtarılmayı bekleyen vatandaşlarımız için hissediyoruz. İzmir Depremi sonrasında kent halkı olarak nasıl bir araya geldiysek, tek yürek olduysak şimdi aynısını acının merkezi Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Malatya, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Kilis illerimiz için de yapacağız. Depremin ardından iletişim kanallarımızı devreye sokarak tüm üyelerimize acil kan bağışı çağrısında bulunduk. Ağır kış koşullarında yaşamlarını sürdürmek zorunda kalan vatandaşlara ulaştırılmak üzere yardımlarımızı hazırlıyoruz.
10 ilimizde büyük yıkıma yol açan, 81 ilde 85 milyon vatandaşımızın kalplerinde tarifi imkânsız büyük üzüntüye yol açan deprem sonrasında tek gündemimiz depremin yaralarını sarmaktır. Gün birlik ve beraberlik günüdür. Böylesi bir bilinç ile bir tek canı kurtarabilmek için kendini tehlikeye atan bütün arama kurtarma ekiplerimize, AFAD birimlerini, askerimize, sağlık personelimize, yerel yönetim çalışanlarımıza, özetle bu zor süreçte sadece bedenini değil yüreğini ortaya koyan herkese şükranlarımızı ifade ediyoruz. Depremde vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar, enkaz altında kalan vatandaşlarımızın sağ salim kurtarılmalarını diliyoruz” dedi.
GELECEK PARTİSİ KRİZ MASASI
Gelecek Partisi Genel Merkezi’nin bir kriz masası kurduğunu ve 13 maddelik bir tedbir paketi de açıkladığını sözlerine ekleyen başkan Sivaslı, “Deprem felaketinin ilk anlarından itibaren Genel Merkezimiz bölgedeki il ve ilçe başkanlarımızla birlikte gelişmeleri yakından takip ederek sabahın erken saatlerinde genel merkezimizde Marmara ve Van depremlerinde çalışmış tecrübeli kamu bürokratlarımızdan, milletvekillerimizden ve Afet yönetiminde ihtisas sahibi olan akademisyenlerimizden oluşan bir kriz masası kurdu .Bu kriz masasında yaptığımız değerlendirme sonrasında kriz yönetimi bağlamında yaptığımız tespitleri ve alınması gerektiğini düşündüğümüz tedbirleri kamuoyumuz ile paylaşmayı vazife telakki ediyoruz” dedi.
Gelecek Partisi’nin 13 maddelik önerisi şu maddelerden oluştu;
- Acil müdahale koordinasyonu: Kriz yönetimlerinde en öncelikli şart etkin koordinasyon ve işbirliğidir. Her şeyden önce merkezi yönetim, yerel yönetimler, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve bütün gönüllüleri koordinasyon ve işbirliği içinde olmaya davet ediyorum. Böylesi felaket günlerinde kim yaparsa yapsın yapılacak en küçük bir ayrımcılık, dışlama ve yok sayma gönül birlikteliğimizi yıkar. Deprem binalarımızı yıkarken biz gönüllerimizi ve vicdanlarımızı ayağa kaldırmak zorundayız.
- Önceliklendirme: Bu tür afet yönetimlerinde ilk 72 saat hayati önem taşımaktadır. Zamana karşı büyük bir yarış içindeyiz. Enkaz altından en fazla sayıda vatandaşımızı sağ çıkarmamız için çalışan ekiplere destek olmalıyız. Bu amaçla tüm mevcut ekipman kapasitesi ve akredite edilmiş arama-kurtarma ekiplerimizin bölgeye acilen sevki önem taşımaktadır. Alandan gelen bilgilerden iş makinesi ihtiyacının had safhada olduğu anlaşılmaktadır. Özel sektör ve yerel yönetimler ile işbirliği içinde bu ihtiyaç acilen giderilmelidir.
- Erişim: Bu ihtiyaçların bölgeye intikali için acil bir ulaşım ve lojistik planlaması yapılmalıdır. Bölgedeki yollarda ve viyadüklerde yaşanan tahribat gözönüne alınarak tesbit edilen hasar görmemiş havalimanlarına hava koridoru oluşturulmalı; hasar görmüş olan havalimanları derhal ulaşıma hazır hale getirilmelidir. Bu bağlamda lojistik imkanları güçlü yakın bir ilimiz lojistik merkezi ilan edilmelidir. Şu anki tabloda en uygun il olarak bölgeye uzaklık ve kapasite açısından Kayseri öne çıkmaktadır. Biz de parti olarak yapacağımız yardımlarda İstanbul ve Ankara yanında Kayseri’yi bir lojistik merkez olarak değerlendirme kararı aldık.
- Acil Sağlık Hizmeti: Vatandaşlarımızı enkazdan çıkarmak yetmez; en kısa sürede sağlık hizmetlerine erişimini sağlamak gerekmektedir. Depremin bölgesel nitelikte olması ve yüksek tahribat gücü hastane ve sağlık tesislerini devre dışı bırakmış görünmektedir. Örnek vermek gerkirse, depremde yaralanan Hatay il başkanımızı, ağır yaralanan eşini ve ailesini yerel sağlık hizmetlerinin aksaması dolayısıyla Mersin’e nakletmek zorunda kaldık. Bölgenin etrafında Erzurum’dan Antalya’ya inen ikinci bir kuşak içinde sağlık tesisleri tümüyle depreme odaklı bir çalışma sistemi içine girmelidir. Ülke genelindeki bütün sağlık personeli her an sevke hazır halde tutulmalıdır. Sahada çalışan personellerimize ileriki aşamada mutlaka rotasyon sağlanmalıdır. Ayrıca tam donanımlı sahra hastaneleri kurulmalıdır. Kara ulaşımındaki engeller de gözönünde bulundurularak İskenderun açıklarına ve alternatif olarak da Mersin limanına hastane teçhizatı ile donanmış gemiler sevk edilmelidir.
- Acil Geçici Barınma Takviyesi: Bölgeden vatandaşlarımızın soğukta ve yoğun yağış altında kalmaları dolayısıyla riskli evlerine geri dönmek zorunda kaldıkları yönünde bilgiler gelmektedir. Bölgeye kış şartlarına uygun acil çadır sevkiyatı yapılmalıdır. Bu bağlamda yurtdışından gelen yardımlarda önceliklendirmeye gidilmeli ve diğer ülkelerden gelen yardımlar o ülkelerin tercihlerine göre değil yerel ihtiyaçlara göre planlanmalıdır. Mesela Norveç başta olmak üzere İskandinavya ülkeleri, Rusya ve Kanada gibi ülkelerle ikili temaslar yoğunlaştırılmalıdır. Ayrıca deprem şartları uygun olduğu tesbit edilen spor salonları, camiler gibi güvenli alanlar geçici barınma için acilen hizmete açılmalıdır. Öte yandan ikiyüz bin civarında kayıtlı karavan sahiplerinden de karavanlarını depremzedelerin hizmetine sunma çağrısında bulunuyorum.
- Tahliye operasyonu: Artçı şoklar yanında 7.6 ölçeğine varan yeni depremler de yaşanması dolayısıyla bölgeden kapsamlı bir tahliye operasyonu başlatılmalıdır. Bu çerçevede yine İskenderun limanından Akdeniz ve Ege kıyılarındaki lojman, dinlenme tesisleri ve turistik mekanların bütün kapasitesi bu tahliyelerden gelen halkımız için kullanılmalıdır. Böylece hem bölgedeki muhtemel yeni depremlerin can kaybına yol açması engellenecek, hem arama ve kurtarma ekiplerinin çalışması kolaylaşacak hem de afetzedelerin psikolojik travmaları kontrol altına alınacaktır.
- Haberleşme ve İletişim: Her türlü kriz yönetiminin asgari şartı kesintisiz haberleşme ve iletişim kapasitesidir. İletişim operatörlerinin sürekli kesintisiz çalışması sağlanmalıdır.
- Kırsal Alana Erişim: Şu ana kadar gelen bilgilerin büyük çoğunluğu şehir merkezlerindendir. Köylere ve kırsaldaki vatandaşlarımıza da en hızlı şekilde ulaşabilmek için özel timler oluşturulmalıdır. Öncelikle ülkenin bütün helikopter ve drone kapasitesi bölgeye sevk edilmelidir. Kırsal alanda hızlı bir tesbit ve envanter çalışması yapılmalı ve ulaşım sıkıntısı çekilen bölgelere özel timlerle müdahil olunmalıdır.
- Güvenlik önlemleri: Afet bölgesinde kaos ve talana yol açabilcek suçları önlemek üzere can ve mal emniyeti için kapsamlı güvenlik tedbirleri alınmalıdır. Bölgeye asker sevki son derece doğru bir adım olmuştur.
- Bilgi Akışı ve Kamuoyu Bilgilendirmesi: Kriz yönetiminin sağlıklı işlemesinin öncelikli şartlarından birisi de temiz ve doğru bilgi akışı sağlanması, halkı paniğe sevkedecek gerçek dışı bilgilerin kontrol altına alınmasıdır. Dezenformasyonun en etkili panzehiri doğru bilgi akışıdır. Bu bağlamda ülke geneli için Ankara’da, bölge için merkez üssü olan Kahramanmaraş’ta, her bir il için merkezlerde bir iletişim merkezi ve mekanizması kurulmalıdır. Kademeli bilgilendirme ile halk aydınlatılmalıdır. Ayrıca, önümüzdeki süreçte kayıplar ve yaralılarla ilgili sağlıklı bir bilgi envanteri oluşturulmalıdır. Bu bağlamda hangi binada, hangi mahallede kim ikamet ediyor bilgisine en hızlı şekilde sağlayabilecek muhtarlardan istifade edilmelidir.
- İkincil tehditlere karşı önlemler: Yangın ve salgın hastalık gibi ikincil tehlikelere karşı tedbir alınmalı; pandemi tecrübesine sahip ekipler bölgeye sevk edilmelidir.
- Psikososyal Destek: Büyük bir travma yaşayan depremzede vatandaşlarımıza acil psikososyal destek sağlanması amacıyla bu konuda psikologlardan oluşan ekipler de bölgeye sevk edilmelidir.
- Yeniden Yapılandırma Çalışmaları: Bir taraftan krize acil müdahale sürdürülürken diğer taraftan da yeniden yapılandırma çalışmalarının planlaması başlatılmalıdır. Bu planlar enkaz kaldırma çalışmalarının ardından hızlıca uygulamaya konulmalı ve olası bir sonraki afete karşı hazırlık olacaktır.