Genel-İş üyesi belediye işçileri iş bıraktı
Didar DEMİRCİ
DİSK’e bağlı Genel-İş sendikası Türkiye genelinde tüm belediye işçilerinin maaşlarında iyileştirme yapılması ve kadro talebiyle iş bıraktı. İzmir’de de iş bırakan belediye işçileri, Konak SGK önünde toplandı. Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan ve DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı’nın katıldığı iş bırakma eyleminde işçiler, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz. Direne direne kazanacağız. Birleşen işçiler asla yenilmez. Sefalete teslim olmayacağız. Mücadele sürecek, ücretler düzelecek. Vergide adalet istiyoruz” sloganları attı. DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “Ne kahraman ne de korkusuz savaşçıyız. Bizler sadece olup bitene sessiz kalmayan milyonlarız. Bizler ki toprakta karınca suda balık havada kuş olanlarız. Omuz omuza veren Genel İş işçi sınıfıyız” dedi.
Bozuk düzene karşı ayaktayız
İşçilere seslenen Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan, “Bugün Türkiye’de Edirne’den Hakkari’ye Artvin’den Muğla’ya haklarımız için ayaktayız. Tüm belediye işçileri için ayaktayız. Burada bu meydandan şu anda Türkiye’nin birçok şehrinde meydanlarda ayakta olan Genel-İş üyelerine selam olsun. Neden bugün ayaktayız? Bu zorlu süreçte özellikle emeğe yönelik saldırıların olduğu hayat pahalılığın olduğu süreçte emeğimizin karşılığı eriyor. Bu bozuk düzenin şartları altında kalmayacağımızı göstermek için ayaktayız. Tüm belediye işçilerinin ücretleri derhal iyileştirilmelidir diyoruz. Belediye şirket işçilerine yapılan ayrımcılık son bulmalıdır. Belediye şirket işçilerinin analarının ak sütü gibi helal olan kadro hakkı derhal verilmelidir. Belediye işçileri Genel-İş’in öncülüğünde iki arada bir derede kalmaya izin vermeyecek. Kadro hakkımızı da istiyoruz, ilave haklarımızı da istiyoruz. Bozuk düzen devam ediyor. Enflasyonun düşmediğini hayat pahalılığını hep birlikte yaşayarak görüyoruz. Enflasyon sadece TÜİK’in enflasyon sepetinde düşüyor. Ama sokakta enflasyon daha da büyüyor daha da artıyor. Biz işçiler, üretenler, belediye işçileri için hayat pahalılığı almış başını giderken bizim alım gücümüz düştükçe düşüyor. Belediye işçileri olarak bunu asla kabul etmeyeceğiz. Biz sizin krizinizin sebebi değiliz. Sizin oluşturduğunuz krizin cezasını çekmeye mecbur değiliz ve çekmeyeceğiz” sözlerini kaydetti.
Dilim dilim soyulmaya asla izin vermeyeceğiz
İnsanca yaşanacak bir ücret talep ettiklerini vurgulayan Çalışkan, “Yarattıkları krizi emekçilerin cebinden alarak düzeltmeye çalışıyorlar. Biz vergilerle dilim dilim soyulmaya asla izin vermeyeceğiz. Buradan sesleniyoruz. Önceliğiniz emekçiler, işçiler, yoksullar, geçinemeyenler ve evine ekmek götüremeyenler olsun. Tüm bu ağır koşullar belediye işçilerini kuşatırken ücretlerimizde erime her geçen gün artıyor. İşverenler de pahalılık karşısında zaman içinde siyasal belirsizlikleri öne sürerek, toplu sözleşmelerde işçi ücretlerini baskılamaya çalışıyorlar. Böyle bir ortamda ücretler yasal asgari ücret düzeyine sıkışmış durumda. Tüm sektörlerde asgari ücret yaygın temel ücrete dönüşmüş durumda. Bizi asgari ücrete mahkum eden anlayışı kabul etmiyoruz. Geçmiş yıllarda asgari ücretin birkaç katı alan belediyelerin kadrolu işçileri bile bugün yasal asgari ücret sınırına yaklaşmış durumdalar. Belediye şirketlerinin büyük bir bölümünde ücretler yasal asgari ücret düzeyine gelmiştir. Bunu kabul etmek mümkün değil” sözlerini kaydetti.
Ek protokol görüşmelerini derhal başlatın
İşçilere dayatılan düşük ücret dayatmasını kıracaklarını belirten Çalışkan, “Örgütlü olduğumuz tüm işyerlerinde bugün alandayız ama mücadelemiz devam edecek. Bugünden itibaren örgütlü olduğumuz tüm işyerlerinde mücadelemizi hep birlikte yükselteceğiz. Ülkedeki tüm belediye işverenlerine çağrımdır. Belediye yönetimleri her şeyden önce kendi çalışanlarına karşı sorumluluklarını yerine getirsinler. Ekonomik kriz karşısında çalışan belediye işçilerinin sesine kulak verin. En zor koşullarda bile halka hizmet üreten işçilerin yaşam koşullarını iyileştirmekten yana tercihlerinizi kullanın. İnsanca yaşanabilecek ücret düzeyi için gereken adımları atın. Belediye işçilerin ücret ve sosyal haklarını iyileştirecek ek protokol görüşmelerini derhal başlatın” dedi.
Belediye şirket işçileri de kadroya geçirilmelidir
Çalışkan, “Alım gücümüz günden güne düşüyor. Bizim tek muhatabımız belediye işverenleri. 2 yılda bir toplu sözleşme yapıyoruz. Toplu sözleşmelerle aldığımız kazanımlar, 3 ay sonra yok oluyor. Biz belediye işçilerini görmeyenlere, bizi bu bozuk düzeninizde ezmenize müsaade etmeyeceğiz. Bu ayrımcılığı 696 sayılı KHK ile bir uygulama yapıldı ve belediye şirket işçilerine bir haksızlık yapıldı. Bu haksızlık derhal kaldırılmalıdır. Belediyelerde çalışan işçilerin yüzde 90’ını teşkil eden ve kamunun işini yapan belediye şirket işçileri de kadroya geçirilmelidir. Belediyelerin önemli bölümünde var olan işyerlerimizde belediye işverenlerinden bazı taleplerimiz var. Ekonomik zorlukları ortadan kaldırmak için merkezi hükümete sesleniyoruz. Belediyenin gelirlerini artırın. İller bankası payından kesinti yapılmaması, gibi düzenlemeler bir an evvel hayata geçirilmelidir. Merkezi hükümetin uygulamaları ile belediye işverenlerinin arasına sıkışıp ücretlerimizin erimesine sessiz kalmayacağız. Yüzbinlerce belediye işçisinin ortak talebidir” dedi. Çalışkan, tüm belediye işçilerini ortak talepleri doğrultusunda mücadeleye davet etti.