Hastaları ifşa etmezsek bizi bu sonuç bekliyor!
Prof. Dr. Necmettin Ünal, koronavirüs ile mücadelede hastaları tanımazsak pandeminin seyrinin korkutucu olacağını belirtti.
Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs ile mücadele etmenin en zorlu kısımlarından biri de hastaların karantinayı delerek sokağa karışması. Bu konunun altını çizen Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal, koronavirüsle mücadelede şeffaf olunması gerektiğini belirterek, “Karantinaya alınanların, testi pozitif olanların açıkça ifşa edilmesi lazım. Bütün devlet hastaneleri ilan etsin” dedi.
YAPMADIĞIMIZ TAKDİRDE HASTALIK YAYILMAYA DEVAM EDECEK
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Necmettin Ünal, Türkiye’de günlük test sayısının 110 binlere çıkmasının iyi bir gelişme olduğunu, ancak bu testlerin kime yapıldığının kamuoyu tarafından bilinmediğini ifade etti. Prof. Dr. Ünal, “Mesela bu hastanede şu anda kaç tane Covid hastası yatıyor, kaç tanesi yoğun bakımda biliyor musunuz? Ya da bakabileceğiniz bir web sitesi ya da bilgi alacağınız bir yer var mı? Kesinlikle yok. Bunlar tamamen gizli, gizlilikle bir yere varılamaz. Test sayısının 110 bin olması bu testlerin kime yapıldığını, kaç kişide pozitif çıktığını açıklamıyor, 110 bin iyi bir sayı Türkiye için; ama kontaklı kişilere yapılan test sayısı giderek azalıyor gibi duyumlarımız var. Halbuki bizim ortamda dolaşıp başkasına bulaştıracak kişilere test yapıp, onları karantinaya almamız gerekiyor. Bunu yapmadığımız takdirde toplumda bu iş yayılır. Karantinaya alınanların, testi pozitif olanların açıkça ifşa edilmesi lazım” diye konuştu.
HERKES TÜM VERİLERE ULAŞABİLMELİ
Hastalıkla mücadelede şeffaf olunması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Ünal, “Herkes tüm verilere ulaşabilmeli. Buna ulaşabildikleri takdirde durumun vahametinin o tabloda görünenden çok daha fazla olduğunu herkes anlayacaktır. Bunun için ne lazım? Zor bir şey değil. Bu hastanede kaç hasta var? İsimleriyle yazın, New York Belediyesi’ne bakın, her sokakta kaç hasta olduğunu, kaç numarada oturduğunu bilirsiniz. New York Belediyesi gibi, bu hastanede ne kadar, o sokakta, bu mahallede ne kadar, bunları dökün. Kaçı tedavide, kaç kişi karantinada bunları dökün. Şu anda yoğun bakımlarda Türkiye’de kaç hasta yatıyor? Hastane hastane web sitesinde ilan edilme zorunluluğu getirin. Bütün devlet hastaneleri ilan etsin. Covid testleri kime yapılmış? Neden öyle yapılmış? Bunları internette ilan edin” ifadelerini kullandı.
İŞLER KÖTÜYE GİDİYOR
Prof. Dr. Ünal, vatandaşların maske, hijyen kurallarına uyduğunu ifade ederek, “Mesafe ve toplu aktiviteler konusunda halkımızı uyarıyorum. İşler kötü gidiyor. Lütfen bu kurallara uyun. Bakın İngiltere’de günde 3 bin vaka çıkıyor, Johnson 6 kişiden fazla insanın bir araya gelmesini yasakladı ve cezai müeyyide var. Türkiye’de 6 kişiden fazla insan her yerde bir araya geliyor ve bu gidişatta Johnson gibi davranmak lazım. Bununla ilgili farkındalığı artırırsak Covid salgınını engelleriz. Farkındalığı artırmanın bir parçası ise halka bunu öğretmenin, sonuçlarını göstermenin ötesinde devletin de tabii bu farkındalığı olmayanlara ceza kestiğinin, cezai müeyyide uyguladığının da net olarak bilinmesi gerekiyor. Başka türlü bundan kurtulamayacağız” dedi.
OKULLARIN AÇILMASINA KARŞIYIM
Prof. Dr. Ünal, zorunlu olmayan şehirlerarası ziyaretlerin ertelenmesi gerektiğini kaydederek, “Mart ayından beri ilk defa geçen hafta sonu ben uçağa bindim. Ama nasıl bindim? Maskemi taktım, üstüne bir maske daha taktım. En sakin yerlerden birine oturmaya çalıştım ve su bile içmedim maskemi açmamak için. Bu şartlara uyarak yapmak zorundayız ve mecbur olmayan seyahatleri de ertelemek zorundayız. Sayılar değişti, pandemi çok arttı, aktif vaka sayısı çok arttı, çember çok daraldı. Okulların açılmasına karşıyım. Sonuçta bir realite var, çocuklar da virüsü taşıyorlar. Çocuklarda hastalık nadir oluyor, çoğu belirti göstermiyor, ama bulaştırıcılık devam ediyor. O çocuklar gelecekler, bunu size bulaştıracak, anneannesine, babaannesine bulaştıracak. Çocukların bunu almaması mümkün değil, çocukları yüzde 100 kontrol edemeyebiliriz” sözlerine yer verdi.