Hatay’ın yeniden inşası için gerekenleri raporladılar
Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle adeta yerle bir olan Hatay’ın yeniden inşası için Hatay İçin Buradayız İnisiyatifi bir rapor yayımladı. Kelemet Çiğdem Türk’ün Projesi Yürütücülüğünü yaptığı raporda, Hatay İçin Buradayız İnisiyatifinin 20 Şubat-31 Mayıs tarihleri arasında özellikle Samandağ ilçesindeki gözlemlerinin paylaşıldığına dikkat çekildi. Raporun oluşturulmasına katkı sağlayan saha ekibi arasında Türk’ün yanı sıra, Sevim Özgül, Ali Çetin Kelleci, Dilek Omaklılar yer aldı. Ferhat Kentel, Özlem Özdeniz, Murat Öztürk ve Bülent Şık’ın danışmanlığını yaptığı raporda, daha yaşanabilir bir Hatay’ın inşa edilmesinin imkânlarının ancak alınacak kararlarda bilim insanlarının görüşleriyle, halkın taleplerinin dikkate alınmasıyla ve bu süreçlere toplumun farklı kesimlerinin katılımının sağlanmasıyla mümkün olacağının altı çizildi.
SAMANDAĞ VE 42 MAHALLEDE ÇALIŞMA YÜRÜTÜLDÜ
Novidies Medya A.Ş’nin destekleriyle kurulan Hatay İçin Buradayız İnisiyatifi, “Samandağ’da üretim sektörleri ile toplumsal ve ekolojik yaşam açısından yeniden yapılanma” üzerine yoğunlaşarak, Samandağ ve 42 mahallesinde çalışma yürüttü. Basına ve kamuoyuna sundukları raporda, şehrin yeniden yapılanma sürecinde yerel aktörlere ve çeşitli uzman görüşlerine yer vererek ekonomik ve ekolojik boyutlara, çözüm önerilerine eğildiklerini belirten Hatay İçin Buradayız İnisiyatifi, proje kapsamında üretilecek bütün malzemeler ve periyodik raporların web sitesinden (www.hatayicinburadayiz.com) ve sosyal medya hesaplarından da yayınlanacağını duyurdu.
KENTİN YENİDEN İNŞASINDA UZMAN GÖRÜŞLERİ DE YER ALDI
İlk yayınlanan raporda, Samandağ’daki tarımsal faaliyetler, deprem öncesindeki ve sonrasındaki durum, üreticilerin aktardıkları, hayvancılık faaliyetleri, tarımsal ve hayvansal üretime yönelik önlemler, kültür varlıkları ve gündelik hayat, kamu sağlığı gibi başlıklar yer aldı.
Özellikle kamu sağlığı başlığında “Tehditler: Deprem enkazı atıklarının yönetimi ve çevresel etkileri. Gıdaya erişimde sorunlar ve risk gruplarının depremlerden etkilenişi. Deprem bölgelerindeki sağlık hizmetleri: Sorunlar ve çözüm önerileri” gibi alt başlıklarda uzman görüşlerin de sıkça yer aldığı raporda kentin yeniden inşasında öneriler sunuldu.
“KAMU YARARINI ESAS ALAN BİR PLANLAMA ANLAYIŞI”
Öte yandan raporda şunlar ifade edildi: “Hatay İçin Buradayız İnisiyatifi olarak biz de insanların ve ekosistemlerin arasındaki bağları güçlendirip eşitsizlikleri azaltmak için kalkınma politikalarının bütüncül bir perspektifle ele alınması, bilimsel ve teknik verilere dayalı ve kamu yararını esas alan bir planlama anlayışıyla ortak strateji ve koordinasyon doğrultusunda hareket edilmesi gerektiği yönündeki görüşleri benimsiyoruz. Bu çerçevede yerleşim yerleri arasındaki dengesizlikleri azaltmaya ve yaşam alanlarını tüm paydaşların katılımıyla ortak tutum oluşturmak üzere, bölgeyi anlamlı bir bütünün kesitleri olarak yeniden kurmaya yönelik bir yaklaşım tarzının daha anlamlı olacağını düşünüyoruz”
“TOPLUMSAL VE EKOLOJİK UNSURLARLA BİRLİKTE BÜTÜNCÜL BAKIŞ ŞART”
Rapor, yıkımdan büyük ölçüde etkilenen bu bölgenin yeniden yapılandırılmasında tarım ve hayvancılığın rolünün önemli olacağını bu nedenle de izlenecek stratejik kararların katılımcı bir anlayışla belirlenmesi için üretim sektörlerinin depremden ne düzeyde etkilendiğinin önemine dikkat çekiyor. Bu sektörlerde sürekliliğin nasıl yeniden temin edilebileceği de araştırmanın ilk amaçlarından biri olarak belirtildi.
Ekonominin yanında toplumsal ve ekolojik unsurları da dikkate alan politikaların da önemli olduğuna dikkat çekilen raporda, “Nitekim 446 km²’lik bir alanı kapsayan ve 42 mahalleyi içerisinde barındıran bu etkileyici tarihsel ve kültürel mozaiğin Arap, Ermeni ve Türkmen topluluklarına ev sahipliği yapıp etnik ve dinsel çeşitlilikle zenginleşmiş olması Türkiye’nin toplumsal barışı ve bir arada yaşamı açısından emsal teşkil ediyor. Bu coğrafya Sünni, Hristiyan Ortodoks, Katolik ve Protestan ve Gregoryen olmak üzere farklı inanç gruplarını güvenle bir arada tutuyor. Dolayısıyla Samandağ halkı bu özgün ahengi ve hoşgörüsüyle, kültürel varlıklarıyla bu coğrafyada barış ve huzur içinde yaşıyor. Bu nedenle Samandağ’ın yeniden yapılandırılması konu edildiğinde ilçenin tarihsel ve kültürel bakiyesini çeşitliliği içerisinde muhafaza etmek de dikkate alınması gerekenlerden” denildi.
Raporda, derinlemesine görüşmelerin ve odak grup toplantılarıyla yürütülen araştırma çıkarımlarının uygulayıcıların yol haritasında katkı sağlamasının da hedeflendiği belirtilirken, bütünsel planlama ve katılımcı anlayış vurgulandı.
RAPORUN TAMAMINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN