Hem ev sahiplerini hem de kiracıları ilgilendiriyor: Sözleşmede kefil varsa, her şey değişiyor! Özellikle o konuya dikkat!

Son birkaç yıldır fahiş tutarda artan kiralarda bu sene de yüzde 25 oranında zam sınırı gelmesine karşın pek bir şey değişmedi. Kiracıları ile zam konusunda anlaşamayan ev sahipleri ise, sözleşmede bulunan kefiller ile iletişime geçmeye başladı. Ev kiralanmasında kefilliğin yasalarca sorumluluğuna değinen Avukat Hanife Emine Kara, konuya ilişkin detaylı bilgi verdi.

KİRA SÖZLEŞMESİNDE KEFİLİN YASALARA UYGUNCA KEFİL GÖSTERİLMESİ GEREKİYOR

Son zamanlarda ev sahiplerinin sıkça istediği kefilin sözleşmelerde yer almasını hukuken tavsiye eden Avukat Hanife Emine Kara, kefalet sözleşmesinin kanun içeriğini; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz. Kefilin sorumlu olacağı azami miktar sözleşmede belirtilmelidir. Kefalet tarihi sözleşmede yer almalıdır. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. Aksi halde alınan kefalet geçerli olmayacaktır” sözleriyle açıkladı.

EŞLERİN KEFİL BELİRLEMEDE YETKİSİ VAR

Kefil olma süreci ile ilgili detaylı bir bilgi veren Avukat Hanife Emine Kara, kefilliğin sorumluluğunu; “Süre ayrıca belirtilmezse sadece sözleşme süresi kadar kefil olunmuş sayılacağından yenilenen kira dönemleri için kefalet devam etmez. Örnek verecek olursak; 1 yıl süreli kira sözleşmesi akdetmiş ve sözleşmede kiracıya kefil alınmış olması halinde, ayrıca belirtilmediği takdirde kefilin sorumluluğu sadece ilk 1 yıl için olacaktır. Bunun dışında yenilenen kira dönemlerinde kiracı tarafından kira borcunun ödenmemesi halinde kefilin bir sorumluluğu olmayacaktır. Bu nedenle kefilin sorumlu olacağı sürenin sözleşme süresi dışında ayrıca yazılmasını tavsiye ederim” ifadeleriyle anlattı. Ardından sıkça eşin kefil olmasına ya da evli kişilerin kefil tayin etmesine ilişkin soruların da geldiğini belirten Kara, “Kira sözleşmesine kefil olarak taraf olan kişi evli ise kefaletin geçerli olması için kefilin eşinin de rızası alınmalıdır. Aksi halde kefalet geçersiz olacaktır. Bu durumun istisnası ise; ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz. Başka bir deyişle; bir şirketin kiracı sıfatıyla kiralama yapması halinde, şirketin ortaklarından birinin kefil olarak sözleşmede taraf olması halinde, kefil olan ortağın eşinin rızası aranmayacaktır” açıklamalarında bulundu.

ÖDENMEYEN KİRALARDAN SORUMLU TUTULABİLEN KEFİL, ZAM ANLAŞMASINDAN SORUMLU TUTULAMIYOR

Kefilin kiranın ödenmemesi halinde sorumluluklarını da kamuoyu ile paylaşan Avukat Hanife Emine Kara, “Eğer kefalet sözleşmesi kanuna uygun bir şekilde belirlenmişse ve kira borcu kefilin sorumlu olduğu süre içerisinde oluşmuşsa, bu borçtan kefilin de sorumluluğu sözleşmede belirtildiği miktarda oluşur. Kiracı kirasını ödemezse, ev sahibi kiracı ve kefile karşı icra takibi başlatabilir. Kefil müşterek müteselsil sorumlu ise aynı anda ikisine de icra takibi başlatılabilir” dedi. Öte yandan kira zammında kefilin rolüne değinen Kara; “Kefil ile kiraya veren bir anlaşma/pazarlık yapamaz. Kira sözleşmelerinde zam yasal artış oranına göre yapılır. Normal zamanlarda kira artış oranı 12 aylık ortalama Tüketici Fiyat Endeksi’ne (TÜFE) göre belirlenir. Ancak 10 Haziran 2022’den 1 Temmuz 2023’e kadar yenilenecek kira sözleşmelerinde zam oranı hükümetçe yüzde 25’te sınırlandırıldı” diye konuştu.

Exit mobile version