İzmir ve Muğla için sarsıntılı deprem uyarısı!
Jeofizik Yüksek Mühendisi ve Deprem Bilimci Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, İzmir ve Muğla için flaş deprem uyarılarında bulundu. 4 aydır giderek gerginleşen fay hatlarından dolayı 2021 ve 2022 yıllarında İzmir, Muğla ve çevre iller için yıkıcı depremlerin olabileceğini belirten Ercan, deprem faylarının bellli bir kişiliği olduğu ve fayların kendi kişiliklerine uygun davrandıklarını belirterek bölge halkına ve yetkililere uyarılarda bulundu.
Ercan, beklenen depremler hakkında yaptığı açıklamalarda, faylar hakkında şu bilgileri verdi;
“Adriyatik İyon denizinden tutun Ege’de içinde olmak kaydıyla Türkiye’nin Göller Bölgesine kadar yüksek çekinceli bir deprem bölgesi. Buralarda 2021 ve 22 yıllarında önemsenecek derecede deprem görürsek şaşırtıcı olmaz” dedi. Olabilecek depremlerin yıkıcı olabileceğini belirten Ercan, şu çok çarpıcı bilgilendirmelerede bulundu;
EGE DENİZİ VE GÜNEY EGE YAYI GERGİN
Daha önceki açıklamalarında da 2020, 21 ve 22 yıllarının dünya ile Türkiye’de deprem yılları olacağını söyleyen Prof. Dr. Ercan önümüzdeki günlerle ilgili hareketliliği şöyle açıkladı:
* Gerçeğe bakacak olursak 2021 yılı beklediğim kadar depremlerle başlamadı. Daha önceki açıklamalarımda 2020, 21 ve 22’nin dünya ve Türkiye’de deprem yılları olacağını ve Türkiye’nin de bundan payını alacağını söylemiştim.
* 2021’in 4’ncü ayına kadar büyük bir deprem olmadı. Bu olmayacağı anlamına da gelmemeli. Gerginlik bir yerlerde birikiyor. Özellikle Ege Denizi ve Güney Ege yayının gergin olduğunu görüyoruz.
* Son 10 yıldır en çok Türkiye depremlerini etkileyen neden Afrika Anakarasının Anadolu, Ege ve Balkanlar’a toslama ve dalma batma hızındaki artış. Yine Ege’de, İtalya’da, Batı Anadolu kesiminde yanardağ hareketlenmelerine ve gerginlik artışları sonucunda da deprem oluşumlarına yol açması beklenir.
*Bu zaten hiçbir zaman duracak bir olay değil. Bu işlem süregidecek ama bu işlemin bazı süreçleri var ki ya hızlanır ya da yavaşlar. Artık hızlanma yani ivdirilme dönemi içindeyiz.
DEPREMİN İVMESİ ARTIK ARTIŞ DÖNEMİNDE
Özellikle Kuzey Anadolu Kırığının çok suskun gözüktüğünü de söyleyen Prof. Ercan, “Kuzey Anadolu Kırığı çok suskun gözüküyor ama Kuzey Anadolu Kırığı İstanbul’a kadar kırıp geldi. Sonra Saroz ve Kuzey Anadolu Kırığının bittiği Peloponez depremini yaptı. Ama atladığı bölüm var ki o da Kuzey Marmara. Bu da gösteriyor ki Kuzey Marmara’yı kıramamasının ana nedeni 6 milyar ciga tonluk bir kırma gücüne henüz erişemedi. Buna eriştiği anda Kuzey Marmara’yı da kıracak. Yani İstanbul ve Tekirdağ depremleri olacak. Tabii ki ben bunun her an olmayacağını söyleyen kişiyim. 22 yıl beni doğruladı aslında. Herhangi bir kişiyi yanlış anlama gibi bir ithamım yok. Sadece kendi düşüncemi söyledim. Burada büyük deprem için 2045 yılı vurgusunun hâlâ arkasındayım” dedi.
4 AYLIK SUSKUNLUĞUN NEDENİ NEDİR?
“4 aylık suskunluğun nedeni nedir?” sorusuna Övgün Ahmet Ercan şu yanıtı verdi:
* Henüz kırılma dirençlerinin yenilmediğini düşünüyorum. Bu dirençler kırıldığında mutlaka depremini yapacaktır. Adriyatik İyon denizinden tutun Ege de içinde olmak kaydıyla Türkiye’nin Göller Bölgesine kadar yüksek çekinceli bir deprem bölgesi.
* Buralarda 2021 ve 22 yıllarında önemsenecek derecede deprem görürsek şaşırtıcı olmaz. Genellikle bu bölgede depremler 6,2’den daha büyük olan depremler. Zaten söz konusu benim söylediğim depremler de bunlar.
* Batı Anadolu’da depremlerin yıkıcı olması için ortalama 6,4’ten büyük olması gerekiyor. Bakarsın mekanizması uygun düşer 6,2 de yıkar.
BEN HEP YIKICI OLAN DEPREMLERDEN SÖZ EDİYORUM
Bir bilim adamı olarak kendisinin sürekli olarak yıkıcı olan depremlerden söz ettiğini de sözlerine ekleyen Ercan, “Andığım depremlerden daha küçük olanlar yıkıcı olmadığı için benim önemsemediklerim. Örneğin Çorum’da olan 4,2 – 4,4 deprem için konuşmaya basın açıklaması bile yapmaya yüksünüyorum. Bunlar olağan depremler. Ortamı boşu boşuna germemek gerekir. Deprem kestirimlerinde yıllara bağlı olarak 3-5 yılda bir fikir değişmez. Bir kişi fikrini sıkça değiştiriyorsa o deprem bilimci olamaz. Jeofizik mühendisleri küçük deprem ve depremcikleri gözlemleyerek zaman içinde nerelerde gerginlik birikiminin olduğu konusunda bilgi ediniriz. Olası büyük depremleri de yorumlamamıza bunlar yardımcı olur. Küçük depremleri ya da depremcikleri görüp de ya da onların oğullaşmasını ya da yağmur gibi çıkmasına bakıp da bir bilim adamı olarak deprem geliyor denmemesi gerekir. Ama Türkiye’de bu söyleniyor” ifadelerini kullandı.