İzmir Haberleri

İzmir’de Su Krizi Derinleşiyor: Barajlar Alarm Veriyor, Kesintiler Kapıda

İzmir'de uzun süredir beklenen yağışların gerçekleşmemesi, kent genelinde su krizinin kapısını araladı.

Ege Bölgesi’ni etkisi altına alan kuraklık, özellikle barajlarda su seviyesinin tehlikeli ölçüde azalmasına neden oldu. Şehrin ana içme suyu kaynaklarında gözlemlenen bu dramatik düşüş, uzmanları harekete geçirdi.

İzmir’in en büyük barajı konumundaki Tahtalı Barajı’ndaki doluluk oranı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre büyük oranda azaldı. Yüzde 32 seviyelerinden yüzde 15’e kadar düşen oran, barajın ölü hacme ulaşma riskini gündeme taşıyor. Bu durum, barajdan su alımının tamamen durabileceği anlamına geliyor. Diğer barajlarda da tablo farklı değil; Balçova, Alaçatı Kutlu Aktaş, Güzelhisar ve Ürkmez barajlarında benzer oranlarda düşüş dikkat çekiyor.

Yer altı sularına bağımlılık artıyor

Barajlardaki su seviyesinin hızla azalması, İzmir’in su ihtiyacının büyük kısmının yer altı kaynaklarıyla karşılanmasına neden oluyor. Şu anda kentte kullanılan içme suyunun yaklaşık yüzde 70 ila 80’i yer altından sağlanıyor. Ancak bu kaynakların sürdürülebilirliği de ciddi bir endişe kaynağı haline geldi.

Uzmanlara göre kıyı bölgelerdeki yer altı su rezervleri tuzlanma riskiyle karşı karşıya. Bu da hem su kalitesini düşürüyor hem de içme suyu olarak kullanımını tehlikeye atıyor. Yer altı su seviyelerinin kontrolsüz kullanımı, gelecekte çok daha büyük bir krizle karşı karşıya kalınmasına yol açabilir.

Su yönetiminde radikal önlemler gündemde

Uzmanlar, su sıkıntısının sadece geçici değil, kalıcı bir tehdide dönüşmemesi için hızlı ve etkili önlemlerin alınması gerektiğini vurguluyor. Yerel yönetimler alternatif su kaynakları ve tasarruf politikaları üzerinde çalışmalar yürütüyor. Uzun vadeli planlar arasında yağmur suyu hasadı, arıtma teknolojileri ve geri dönüşüm sistemlerinin daha etkin hale getirilmesi de bulunuyor.

İzmirliler için bu yaz mevsimi alışıldık su bolluğundan uzak geçebilir. Uzmanlar, halkın bireysel su kullanımında da bilinçli hareket etmesini, günlük alışkanlıkları gözden geçirerek su tasarrufu sağlamaya başlamasını öneriyor. Kentin geleceği, bugün alınacak tedbirlere bağlı.