İzmir Haberleri

İzmir’in İlk Avukatlarından: Ruhi Bey Baba’nın İz Bırakan Hayatı

İzmir’in Yeşilyurt semtinde, Mızraklı Dede haziresinde yatan Ruhi Bey Baba, şehrin tarihine derin izler bırakan bir şahsiyet olarak öne çıkıyor.

Hem Osmanlı dönemindeki kadılık göreviyle hem de Bektaşi Dergahı’ndaki postnişinliğiyle tanınan Ruhi Bey Baba, İzmir’in kültürel ve sosyal dokusuna önemli katkılarda bulunmuş bir isim. Peki, Ruhi Bey Baba kimdir ve nasıl bir miras bırakmıştır? Ruhi Bey Baba, Osmanlı Devleti döneminde kadılık görevlerinde bulunmuş ve kendisine “Bilad-ı Hamse” payesi verilmiştir. Edirne, Bursa, Filibe, Şam ve Mekke gibi önemli merkezlerde kadılık yapan Ruhi Bey, daha sonra İzmir’e sürgün edilmiş ve burada yaşamına avukat olarak devam etmiştir. İzmir’de Karataş semtinde yaşayan Ruhi Bey Baba, Bektaşi tarikatına mensup olup, Mızraklı Dede Dergahı’nın da postnişinliğini üstlenmiştir.

İzmir’in İlk Avukatlarından

Ruhi Bey Baba, İzmir’e yerleştikten sonra kadılık görevini bırakıp avukatlık yapmaya başlamıştır. Şehrin ilk avukatlarından biri olarak tanınan Ruhi Bey, hem hukuki alanda hem de entelektüel çevrede kendine güçlü bir yer edinmiştir. Karataş’taki konağı, İzmir’in önde gelen entelektüellerinin buluşma noktası haline gelmiştir. Bu mekanda düzenlenen Bektaşi ayinleri ve sohbetler, dönemin aydınlarını bir araya getirmiştir.

Ruhi Bey Baba’nın en büyük etkilerinden biri, İzmir’in kültürel ve edebi hayatına kattığı değerlerdir. Şair Eşref, Halit Ziya Uşaklıgil ve Bıçakçızade İsmail Hakkı gibi isimler, onun meclisinde yer almış ve onun tasavvufi anlayışından etkilenmiştir. Ruhi Bey Baba’nın Bektaşi yolunda önemli bir rehber olması, bu entelektüel çevrede derin izler bırakmıştır. Özellikle Şair Eşref’in onunla olan yakın ilişkisi, hem edebiyat dünyasında hem de Bektaşi camiasında Ruhi Bey’in önemini ortaya koymaktadır.

Son Yolculuğu ve İzmir’deki Mirası

Ruhi Bey Baba, 1900 yılında 73 yaşında vefat etmiş ve vasiyeti üzerine Mızraklı Dede haziresinde toprağa verilmiştir. Mezar taşı, Şair Eşref’in onun için yazdığı manzumeyle taçlandırılmıştır. Bu manzume, Ruhi Bey Baba’nın ruhani ve tasavvufi kimliğini vurgulayan, İzmir’in kültürel mirasına katkı sağlayan bir anı olarak mezar taşında yer almaktadır.

Ruhi Bey Baba, sadece İzmir’in ilk avukatlarından biri olarak değil, aynı zamanda şehrin entelektüel ve kültürel yaşamında önemli bir figür olarak hafızalarda yaşamaya devam ediyor.