İzmirli depremzedelerin klima talebi lüks bulundu
Didar DEMİRCİ
İzmir depreminin üzerinden yaklaşık üç yıl geçse de çoğu ailenin hala derdine çözüm bulunamadı. Özellikle Bayraklı’da bulunan Konteyner Kentte kalan kiracı depremzedeler için durum daha da vahim olmaya başladı. Ekonomik kriz nedeniyle kiralık bir eve bile çıkamayan depremzedeler şimdi de bunaltıcı sıcaklarla boğuşuyor. Konteyner Kentin planlamasında yeşil alan da olmadığı için depremzedeler; 20 metrekare konteyner evlerin içinde, kavurucu güneşin altında adeta yanıyor. Yaşanan bu sorun karşısında konteynerinde kliması olmayan, sadece bir vantilatörle geçiştirilen depremzedeler ise klima istediğinde lüks tüketime giriyor denilerek kapıdan kovalanıyor. O depremzedelerden biri de üç çocuk annesi ev hanımı Fadime Dinçer… Dinçer, yaşadığı sorunu gazetemize anlattı.
İzmir sıcağında nefes almak güç
Üç çocuğu, eşi ve kayınvalidesi ile birlikte 6 kişi bir konteynerde yaşama tutunmaya çalıştıklarını söyleyen Dinçer, İzmir’in bunaltıcı sıcaklarında nefes alamadıklarını aktardı. Bayraklı’daki konteyner kentte 125 nolu konteynerde kaldıklarını aktaran Dinçer, “Ben 3 çocuk annesi bir ev hanımıyım. 20 metrekare bir konteynerde kayınvalidem, eşim, ben ve çocuklarımla 6 kişi kalıyoruz. Eşim asgari ücretle çalışıyor. Ancak borçlarımızdan dolayı elimize pek bir şey kalmıyor” diye konuştu.
Her şeye rağmen bir şekilde geçimlerini sağlarken bir de bunaltıcı sıcaklar karşısında zorluk çektiklerini belirten Dinçer, konteynere klima takılması için hayırseverlere çağrıda bulundu. Çocuklarının sıcak nedeniyle vücutlarında kızarıklıklar oluştuğunu aktaran Dinçer, “Havalar aşırı sıcak ve konteyner yapısı gereği tüm sıcağı çekiyor. Etrafımızda ağaç da olmadığı için gölge ve serinlik de olmuyor. Bu nedenle ailemle birlikte Cehennem sıcağında yaşamaya çalışıyoruz. Sesimizi duyan varsa sadece bir klima ihtiyacımız var. Yardımcı olurlarsa çok sevinirim” açıklamasını yaptı. Öte yandan eşinin maaşı dışında bir gelirleri olmadığının altını çizen Dinçer, artan kiralar nedeniyle eve de çıkamadıklarını belirtti.
Çocuklarımın hastalanmasından endişeliyim
Çocuklarının hastalanmasından endişe ettiğini belirten Dinçer, “Konteyner kentte bir çok kişi insanların desteğiyle konteynerine klima taktırabildi. Ancak bizim sesimizi duyan olmadı. Ben bazı derneklere gittim. Ancak orada bana ‘İzmir depremzedesi mi kaldı’ dediler. Kiracı olduğumuz için depremzededen de sayılmıyoruz. Ayrıca klimanın lüks tüketim olduğu söylenerek terslendim. Ama İzmir’in sıcağında klima lüks değil, tamamen ihtiyaç. Olmadığında, serinleyemediğimizde çocuklarımın hali ortada. Onlar hastalanacaklar diye endişe ediyorum” açıklamasını yaptı.
Çocukları küçük olduğu için çalışamadığını aktaran Dinçer, “Dilenci değilim, gerçekten ihtiyacım olmasa bunu istemezdim. Kendim için de istemiyorum. Çocuklarım için istiyorum” dedi.
Çocukları serinletmek amacıyla su dolu şişme havuz kullandıklarını belirten Dinçer, kendi gibi depremzede Hataylı bir ailenin de konteynerinde klima olmadığını belirtti. İki ailenin çocukları şişme havuzda oyun oynamak yerine serinlemeye çalışıyor.