Karaburun’da Furma Zeytin markalaştı, Kopanisti yolda

Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, yerelde kalkınma ve kooperatifleşmenin desteklenmesi hedefleri doğrultusunda yaptıkları çalışmaların meyvesini toplamaya başladıklarını belirterek, “Marka tescil ve coğrafi işaret alanında girişimlerimiz, furma zeytinimizin marka tescili almasıyla ilk hedefine ulaştı. İki ay içinde de kopanisti peyniri için de marka tescili bekliyoruz” dedi.

Demografik yönüyle düşük nüfusa da sahip olsa 415 kilometrekarelik büyüklüğüyle coğrafi bakımdan İzmir’in en büyük ilçelerinden Karaburun, 3 merkez mahallesi ve 13 köyüyle, hala kırsal boyutlu yaşam geleneğini sürdüren bir özel coğrafya olarak biliniyor.
Yarımada’ya özgü geleneksel üretim alışkanlıklarını devam ettiren Karaburun, zengin doğasının doğal ürünlerini, Karaburun Belediyesi’nin ve Belediye Şirketi MimasBel A.Ş. desteğiyle kooperatifleşme yoluyla değerlendirip, yöre insanı için gelir kaynağına dönüştürüyor. Yarımada’nın ünlü gastronomi rotalarında olmasını sağlayan lezzetleri, bu çabanın güzel bir sonucu olarak İzmir merkezde ve ülkenin değişik kentlerinde sofralarda yer buluyor. Yörenin deniz ve kara rüzgarlarıyla harman bir konumdaki zeytinliklerde, dalında olgunlaşan, başka yörelerdeki ‘hurma zeytin’e benzetilen, ancak tadı ve özellikleriyle ‘Karaburun furması’ olarak diğer zeytinlerden ayrılan zeytin, ilk yöresel ürün vasfıyla ‘marka tescili’ alarak Yarımada tarihine geçti.

YARIMADA’NIN DOĞASINI KORUMA MÜCADELESİNİN MADALYASI

122 yıllık Karaburun Belediyesi’nin ilk Kadın Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, Karaburun’un altını ‘furma’ zeytinin marka tescilinin resmileştiğini, ilçe tarihindeki bu ilk ürün tescilinin, aynı zamanda; Yarımada’nın doğasını, değerlerini, zenginliklerini, koruma ve yarınlara taşıma mücadelesinin bir altın madalyası olduğunu vurguladı. Başkan Erdoğan, Karaburun Belediyesi’nin yüzde yüz sermayeli şirketi MimasBel A.Ş. bünyesinde Melih Uysal koordinasyonunda sürdürülen, yörenin tarım ve hayvancılık değerlerinin marka tescili ve coğrafi işaret alma çabasının ilk önemli hedefini gerçekleştirdiğini kamuoyuna duyurdu.
2019’da ilk yola çıktığımızda bölgenin yöresel ürünleri için marka tescili ve coğrafi işaret mücadelesi vereceklerini söylediğini hatırlatan Erdoğan, “Bunlardan ilki yeni sonuç verdi. Emek ve çabalar zaman içinde meyvesini verdi., Karaburun Belediyesi’nin yüzde yüz sermayeli MimasBel A.Ş. olarak, (Mimas Bel Furma Zeytini) ismiyle marka tescilini aldık. Yine coğrafi işaret için de başvurumuzu yaptık. Kopanisti peynirimiz için de coğrafi işaret ve marka tescili başvuruları yapıldı, işlemleri devam ediyor. İki ay gibi kısa bir sürede kopanisti peynirimizin de hem marka tesciline hem de coğrafi işaretine sahip olacağımızı düşünüyorum. Bölgemizde yetişen diğer güzel ürünler için de bu hakkı alma mücadelemiz sürecek” dedi.

ACI TAT DOĞAL SÜREÇLE YOK OLUYOR

Dünyada sadece Ege Bölgesi’nde Karaburun Yarımadası’nda yetişen furma zeytin, herhangi bir fermantasyon olmaksızın dalından koparılıp yeniyor. Zeytindeki acı tat, olgunlaşma döneminde Karaburun’un ikliminin etkisiyle ürün dalındayken yok oluyor. Furma zeytin, bölgede yetişen phomo olea isimli zararsız mantar türü sayesinde dalında yenebilir hale geliyor. Olgunlaşma aşamasında mantar tozlarının rüzgar yardımıyla zeytinlere yapışması, çiğ zeytindeki acı tadı yok ediyor. Karaburun Furma Zeytini’nin en çok üretildiği merkez Karaburun’un Eğlenhoca, İnecik ve Kösedere köyleri.

Exit mobile version