Kılıçdaroğlu, değişim mesajı verdi

Seçim sonrası partisinin ilk grup toplantısında konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, değişim mesajları verdi. Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısından konuşmaları şu şekilde:

“Bize oy vermeyen vatandaşın bile hakkını hukukunu savunan bir patiyiz.

Bize oy veren 25 milyonu aşkın vatandaşımızla aynı duygularla sandığa gittik. Bir değişim yapacaktık. Demokratik yollarla yolcu edecektik. Beklediğimizi alamadık. Açıkça ifade etmek gerekirse kazanamadık. Arkasından gelen eleştirileri de saygıyla karşılıyorum.

Ama kalemi alıp da ön yargıyla hareket edenlerin gazeteciliğini sorgulamak da benim görevimdir. Kalemini satmayan, haklı eleştirilerini her daim yazan tüm gazetecilere saygım vardır. Kendisini yargıç yerine koyan gazetecinin gazeteciliğini sorgulamak da benim görevimdir. Bizim oy veren 25 milyonun hayaliyle bizim hayalimiz aynıydı. Yaşanabilir bir Türkiye anlayışını bu ülkeye getirecektik. Kimseyi ötekileştirmeyecektik. Yeni bir anlayışı ve kültürü bu ülkeye getirecektik. Kimsenin anlayışından kimliğinden ötürü ötekileştirilmediği bir ülkeyi inşa edecektik. Bu idealimizden asla vaz geçmeyeceğiz. İnançla, kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Bu ülkeye demokrasiyi gerçek anlamda getirinceye kadar yolumuza devam edeceğiz.

Oy veren vermeyen vatandaşlarımıza teşekkür ederim. Ama 25 milyon vatandaşımıza aynı hüznü ve aynı duyguları yaşıyoruz. Çünkü hedefimiz amacımız birdi. Çünkü bu ülkeye tüm güzellikleri getirmek istiyorduk. Ama sakın ola bu bizi umutsuzluğa getirmesin. İnsanlık tarihi zulümle zalime karşı mücadele tarihidir. İnsanlık tarihi demokrasi tarihidir. Bu ülkede o demokrasinin mihenk taşı da CHP’dir.

Bize oy verenler sadece beni desteklemedi. Onlar demokratların ve vatanseverlerin ittifakını, kardeşliği huzuru ve adil paylaşımı desteklediler. Onlar her türlü iftiraya karşı gerçeklerden ayrılmadılar. Onlar kimseyi ötekileştirmediler. 25 milyon bu ülkenin temel taşıdır.

Yeni kazanacaklarımızla 25 milyonu 30 milyon yapmak da CHP’nin boynunun borcudur. Bunu yapmak zorundayız.

Saraya ve sözcülerine de seslenmek isterim. İşte siz bu iradeyi satın alamayacaksınız. Biz yenileneceğiz, güçleneceğiz ve memleketin bu yalan ve iftira siyaseti içinde bu memleketin olmasına asla izin vermeyeceğiz.

Yalanlara karşı birlikte mücadele edeceğiz. TC en olmaz denilen anlarda küllerinden yeniden doğmasını bilmiştir. Yeniden doğacaktır, bunu da tüm vatandaşlarımızın bilmesini isterim. Bu milletin kendi öz vatanında bu saraylıları beraber göndereceğiz. Bitmeyen istibdat dönemi yoktur. Çünkü karşısında hürriyet diyenler daima vardır. Bu Duyun-u Umumi Hükümetinden hep beraber kurtaracağız.

Biz hiçbir vatandaşımıza kızgın ya da küskün değiliz. Bahane bulmuyor, üretmiyoruz. Benim için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının başımın üstünde yeri vardır. Benim için yandaş değil vatandaş esastır. Tercihleri kararları ne olursa olsun. Hepimiz aynı ülkenin vatandaşları evlatlarıyız.

Bizi binbir iftiralarla karalamaya, aramıza nifak sokmaya çalıştılar. Devleti kuran partiyi terör örgütlerle bir arada gösterme cüretini utanmaz sahtekarlar oldu ve bunu gösterdiler.

Kemal Kılıçdaroğlu bu büyük mücadelenin sadece bir neferidir. Yüzyıllardır bu topraklarda verilen mücadelenin bir parçası olmuşsam ne mutlu bana. Ben bu partinin genel başkanı olma şerefini ömrüm boyunca taşıyacağım. Bu şeref benden aileme kalacak olan en kıymetli mirastır. Ben bugün partimize üye olan bir genç kardeşimle aynı heyecanı yaşıyorum. Ben tüm üyelerimiz ve seçmenlerimizle aynı heyecanı ve duyguyu yaşıyorum.

Hiç kimse unutmasın biz ceplerinde idam fermanları ile vatan mücadelesi yapan bir gelenekten geliyoruz. Biz avukat odalarında dilekçe ile kurulan bir parti değiliz. O nedenle dokularımız gelecek hayalimiz çok farklıdır.”

KILIÇDAROĞLU’NUN KOLTUĞU BIRAKTIĞINI BU SÖZLERLE AÇIKLADI

“Ben bir genel başkan olarak partimin sadece bugününü değil uzun hedeflerini ve yapısını da düşünüyorum. Hiç kimse unutmasın gemiyi limana sağlam götürmek yine kaptanın görevidir. Kaptan olarak gemiyi limana sağlam götüreceğimi herkes bilsin.

Benim CHP kültüründen aldığım en büyük derslerden birisi de budur. Bizi dinleyen sevgili halkım ben önderimiz devletimizin ve partimizin kurucusu gazi Mustafa Kemal’in koltuğunda oturuyorum. Göreve başladığım günden beri bu ideallerin kirlenmemesi için her türlü çabayı göstermeye özen gösterdim. Ben genel başkan olarak dev bir çınar ve aynı zamanda yeni bir filiz olan CHP’ni ve değerlerini her zaman korudum ve kolladım. Çınar ve filiz derken, dev bir çınar tarihsel kökleri var. Filiz derken değişime dönüşüme açık bir filize işaret ediyorum. O filizler bizi yüzyıldır ayakta tutuyor. CHP’nin neferlerini her zaman korudum ve kolladım. Bunu yapmaya bu partinin bir neferi olarak, sıradan bir yüzü olarak devam edeceğim. Çünkü ben kendimi Kuvayi Milliye hareketinin bir neferi olarak gördüm.

Bir kez olsun haramzadelerin sofrasına oturmadım, majestelerin muhalefeti olmadım, sırça köklere tama etmedim. Üstüme düşeni gözümü kırpmadan yaptım. Çünkü CHP’li olmak bunu gerektiriyordu ve ben bunu yaptım.

Partinin yenilenmesine güçlenmesine evet. Tüm bunların önünü açacağım. Kurultay kararımızın temelinde de bu yatar. Hiçbir zaman değişim önünü tıkayan bir kişi değil, değişimin önünü sonuna kadar açacağım.

Tüm mücadelelerin sonunda kimse endişe etmesin, mutlaka kazanacağız.”

Exit mobile version