Koronavirüsle mücadele devam ediyor. Ortaya çıkan varyantların da etkisiyle vaka sayılarındaki artışın ardından uzmanlardan peş peşe uyarılar gelmeye başladı. Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Levent Akın, aralık ayına işaret ederek, vaka sayılarının artışa geçeceğini belirtti. Öte yandan 2 doz aşı olanların mutlaka 3. dozlarını olmaları gerektiği konusunda çağrıda bulundu.
Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Levent Akın, önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Akın, Avrupa’da vaka artışına dikkat çekerek, Türkiye’de de 2-3 hafta sonra vakaların artacağını söyledi. Akın, “Benim endişem; Türkiye’de de bir süre sonra, özellikle aralık ayına doğru vaka artışını artık 25-30 binlerde tutamayacağız, biraz daha yükselmeye başlayacak” dedi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Uzmanı ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Akın, toplumda aşı olanların bir şekilde hastalanmaktan özellikle hastalığı ağır geçirmekten ya da ölümden korunabildiğini belirtti. Akın, “Ama aşısız gruplarda hastalanma devam ediyor. Bunlar arasında ağırlaşan vakalarda sonuçta ölümle karşılaşıyoruz. Dolayısıyla sayılarda aşıya bağlı olarak hastalığın artış hızı tutuluyor; ama aşı sayısı artırılamadığı için de bir türlü vaka sayısı düşmüyor. Aşı sayısı çok daha yüksek olsa vaka sayısının çok dramatik şekilde düşeceği görülüyor. Bunun en tipik örneği, Portekiz ve İsrail. Aşılama oranları çok yüksek olduğu için ölüm sayıları düşük” dedi.
‘3. DOZ AŞI OLUN’ ÇAĞRISI
Prof. Dr. Akın, özellikle tek doz ya da 2 doz Sinovac aşısı olmuş olanların 3 ay geçtikten sonra muhakkak ekstra 1 doz daha yaptırmaları gerektiğini kaydetti. Bu konuda büyük eksiklik olduğunu ve bu kişilerin aşılarını tamamlaması gerektiğini belirten Akın, “‘Ben 2 doz aşı oldum’ deyip de bundan sonra aşı olmayacağını düşünenler hastalıkla karşılaştığında hastalığın beklenen tablosu ortaya çıkabiliyor. Ağır vakalar, ölümler bunların arasında da olmaya başladı. Bu önemli noktalardan birisi” diye konuştu.
‘AŞILAMA ORANI İSTENİLEN DÜZEYDE DEĞİL’
Prof. Dr. Akın, insanların pandeminin yarattığı baskıdan sıkılmış durumda olduklarına dikkat çekerek, “Bundan dolayı dünyadaki tüm toplumlarda maske kullanımı son derece düşmüş durumda, mesafe kavramı yok. Pek çok kalabalık toplantı yerleri devam ediyor. Konserler, kalabalık grup toplantıları, kongreler devam ediyor. Buralara gidildiği zaman zaten yoğun bir kalabalık buna bağlı olarak da insanlar kurallara uymuyor. Bunu Türkiye’de de yaşıyoruz. Dolayısıyla bir yandan bulaş ihtimali artacak tüm olaylar aynen devam ediyor. İnsanlar herhangi bir koruyucu önlem almıyorlar, özellikle maske takmıyorlar. Bir de aşılama oranları istenilen düzeyde değil. Dolayısıyla toplu halde mücadele yapılmadığı için biz vakaları böyle görüyoruz” dedi.
‘ARALIK AYINA DOĞRU VAKALAR ARTABİLİR’
Prof. Dr. Akın, Almanya, Belçika, Hollanda gibi ülkelerde aşılama oranlarının yüzde 60 oranlarında, Türkiye ile benzer olduğuna vurgu yaparak, şunları söyledi:
Ama 2 doz aşı oldular. Bir süre sonra aşının etkisi azaldığı için bugün Almanya, Belçika, Hollanda ciddi olarak bir vaka artışı sorunu yaşıyor. Neden? Kişiler önlem almıyorlar. Özellikle oralarda maskesiz dolaşmak serbest. Aşının da koruyuculuk etkisi bir düzeye kadar geliyor. Arkasından da vaka sayıları artıyor. Eldeki epidemiyolojik veriler doğrultusunda, Avrupa’da vaka artışı olduktan yaklaşık 1-2 hafta sonra genellikle 2-3 hafta sonra Türkiye’de de vakalar artıyor. Bu konuda Türkiye biraz daha geriden geliyor. Onun için benim endişem Türkiye’de de bir süre sonra özellikle aralık ayına doğru biz vaka artışını artık 25-30 binlerde tutamayacağız, biraz daha yükselmeye başlayacak.
Farklı önemlerin vaka artışları durumunda gündeme gelebileceğine işaret eden Prof. Dr. Akın, “Aşısızlar için önlem alan kuruluşlar var. Haftada 2 defa haftanın belirli günlerinde PCR testi yaptırmaları öneriliyor. Vakalar kontrol dışına iyice çıkarsa kontrol edilemeyecek gibi rakamlar olursa belki bu tip uygulamalar biraz daha sıkılaştırılabilir. Özellikle gençlerde hastalık daha hafif geçiyor; ancak çok ağır olup da kaybettiğimiz pek çok genç var. Toplumun tamamının aktif olarak koruma programlarının içerisinde yer alması lazım” diye konuştu.