Megapol Group’tan İzmir’e 400 Milyon Dolarlık dev yatırım

Bugüne kadar Karşıyaka’da Mavi Kule (1999), Pasaport’ta Heris Tower (2001), Bayraklı’da Sunucu ve Martı Plazalar (2009), Alsancak’ta Kordon Kule (2011), Bayraklı’da Megapol Tower (2012) ve Halkapınar’da Çarşı Kule (2018) projelerini hayata geçiren Megapol Group, şimdi de 400 milyon dolarlık harcamayla İzmir’e 9’uncu büyük yatırımını gerçekleştiriyor.

“İzmir Gibi Çok Sesli, Çok Renkli” sloganıyla yapımı süren ve 200 bin metrekarelik alana yayılan yeni projede şunlar yer alıyor:

Rezidans ve ofislerin bulunduğu 3 büyük kule…

Az katlı (3-4 ve 5 kat) 7 apartman…

11 bloğu kapsayan katlı mağazalar…

54 kafe-restoran ve alışveriş dükkanı…

330 metre uzunluğunda çarşı caddesi…

1.450 adet kapalı-açık otopark..

Açık- kapalı havuz…

Kültür, sanat ve spor merkezleri…

Yaşamın tüm renklerini bu projede buluşturan “Megapol İzmir”, şehrin tam kalbinde, ulaşım noktalarının ortasında, yeni kent merkezinin göbeğinde yer alıyor. İş ve ev konforunu birleştiren bu projede, 90 metrekareden başlayan ve 235 metrekareye kadar genişleyen, balkonlu, eşsiz İzmir manzaralı ofisler yer alıyor. Söz konusu yeni model ofisler ister ev, istenirse de ofis olarak kullanılabiliyor. Üçüncü kule “Tower Three” ise, yine 25 kattan oluşan “Rezidans Kule”yi kapsıyor.

Şehiriçi otobüs, metro, tramvay ve İZBAN terminallerine yürüme mesafesinde bulunan Megapol İzmir’e her yerden kolayca ulaşılabiliyor. Projenin tamamı 2024 yılı sonunda tamamlanıyor. 37 kattan oluşan birinci kule “Tower One”, diğer adıyla “Premium Ofis Kule”de büyük şirketler için geniş katlar ile 115’ten 360 metrekareye kadar farklı lüks ofisler yatırımcılara sunuluyor. 360 derecelik İzmir manzarası ile körfezi karşısına alan Premium Ofis Kule’de, özel ve kurumsal etkinlikler, iş görüşmeleri, basın toplantıları, seminerler düzenlenebilir, VIP restoranında keyifli saatler yaşanabilir.

Yüksek tavanlı, ferah, bol ışıklı bu ofislerin tümü, İzmir kültürüne ve iklimine bağlı olarak balkonlu yapılıyor. “Megapol İzmir” projesindeki 25 katlı ikinci kule “Tower Two”, günümüz ihtiyaçlarına uygun şekilde “Home Ofis Kule” olarak planlandı. 5 yıldızlı bir yaşam sunan Rezidans Kule, 1+1’den 4+1’e kadar değişik konut seçenekleri veriyor. Tümü balkonlu olan bu rezidanslar, benzersiz körfez manzaraları, açık ve kapalı yüzme havuzları, özel otoparkları ile oldukça rahat ve keyifli bir hayat vaat ediyor. “Megapol İzmir” projesinin bünyesinde, başka bir yerde rastlanmayacak ilginç bir yaşam alanı daha bulunuyor. Geleneksel kent kültürünün yaşatıldığı, 3 ve 5 kat arası değişen balkonlu ve teraslı apartmanlar olan “Cadde Evleri”, özgün mimarisi ile mavi ve yeşili aynı yerde topluyor. 2+1, 3+1 ve dubleks daireleriyle farklı seçenekler sunan “Cadde Evleri”nde oturanlar, hemen önlerindeki alışveriş caddesinde, başka bir yere gitmeye gerek kalmadan, her türlü ihtiyaçlarını karşılama, kafe-restoran-banka-mağaza gibi imkanlardan yararlanma fırsatı bulabilecekler.

330 metre uzunluğundaki “Hacı Mustafa Bey Caddesi” ise, katlı mağazaları, restoranları, kafeleri, süpermarketleri ve değişik alışveriş merkezleri ile bölgenin yeni çekim merkezi olmaya aday. Türkiye’nin en uzun çarşılarından birine ev sahipliği yapacak olan “Megapol İzmir”de 57 bağımsız çarşı ünitesi bulunuyor.

“Megapol İzmir” projesinin içinde, bölgenin en büyük Kültür ve Sanat Merkezi de yer alıyor. Teknik ve akustik bakımından kusursuzca tasarlanan 1000 kişilik kapasiteye sahip Megapol Kültür ve Sanat Merkezi’nde, tiyatrodan müzikale, stand-up’dan sinemaya ve sergiye kadar pek çok sanat etkinliği düzenlenebilecek.

“Sanat Kafe” de sanatseverlere hizmet verebilecek. Spor ve Sağlık Merkezi 4 bin 750 metrekarelik geniş bir alana yayılıyor. Merkez; yoga ve pilates salonları, spor merkezinin terasındaki şehir manzaralı açık havuzu ve ayrıca kapalı havuzu ile sporseverlere her türlü faaliyet olanağı tanıyor. Megapol Group Başkanı Selim Gökdemir, bu projesinin de İzmir’in en sağlam yapıları arasında yer alacağını belirterek, “Depreme karşı sağlamlık en önem verdiğimiz konuların başında geliyor” dedi.

DİJİTAL TARİH MÜZESİ

Megapol Group kent kültürüne, sanatına, eğitimine ve tarihine yönelik çalışmaları aralıksız yürürtürken, bir yandan da “Dijital Tarih Müzesi” hazırlığını tüm hızıyla sürdürüyor. 1925-2007 yılları arasında Almanya Başkonsolosluğu olarak hizmet veren İzmir 1. Kordon’daki 132 yıllık tarihi binayı, 2016 yılında Almanya Devleti’nden satın alan Megapol Group, binayı aslına uygun biçimde restore ettiriyor. Uzun süren yasal izinler ve işlemlerin ardından başlayan restorasyon çalışmaları, yoğun şekilde devam ediyor. Gökdemir, “Megapol İzmir”de modern zemin iyileştirme teknikleri kullanıldığını, son deprem yönetmeliğine göre inşa edildiğini belirterek, “Zemine 44-65 metre arasında değişen 1613 adet fore ve baret kazık çakılmıştır. 3 metre kalınlığa kadar ulaşan yekpare radye temel sayesinde tüm yük zemine eşit olarak dağıtılmaktadır” diye konuştu.

73 yıllık İzmirli yerel bir şirket olarak biriktirdikleri bilgi ve deneyimlerini, uluslararası ölçütlere taşıdıklarını ifade eden Gökdemir, “Güçlü ekonomik yapımız ve modern vizyonumuzla küresel ortaklarla da iş yapma yeteneğine sahibiz. Bu özellikleri ile Megapol Group, küresel ve yerel kavramlarının sentezi olan “küyerel” bir yatırım grubudur” diyerek, İzmir’in kalkınmasına katkıda bulunmaya devam edeceklerini söyledi. Halen aktif olarak faaliyet gösteren Yunanistan Başkonsolosluğu’nun yanında yer alan tarihi yapı, eski haliyle Elzear Guiffrey’e aitti. Bina, 1918’den sonra Alman Hükümeti’ne satıldı. Ön bina ve yan cepheden oluşan taş eve 14 Temmuz 1925 tarihinde taşınan Almanya Başkonsolosluğu, bir yıl sonra evin arka kısmına ek bina yaparak bugünkü görüntüsüne kavuşturdu. Başkonsolosluğun 2007’de Balçova’ya taşınmasından sonra satışa çıkarılan binayı, 2016 yılında Megapol Group bünyesine kattı. Grup, bu mekanı yakın bir zamanda “Dijital Tarih Müzesi” olarak İzmir’e kazandırmak istiyor.

Megapol Group Başkanı Selim Gökdemir, müzede yakın tarihimizin, tarihi değerlerimizin, olaylarımızın ve kimliklerimizin dijital ortamlarda anlatımı ile belgesel filmler eşliğinde görsel sunumunu planladıklarını belirterek, tarihi objelerin ve kitapların da onlara refakat etmesini hedeflediklerini söyledi. Halen aktif olarak faaliyet gösteren Yunanistan Başkonsolosluğu’nun yanında yer alan tarihi yapı, eski haliyle Elzear Guiffrey’e aitti. Bina, 1918’den sonra Alman Hükümeti’ne satıldı.

Ön bina ve yan cepheden oluşan taş eve 14 Temmuz 1925 tarihinde taşınan Almanya Başkonsolosluğu, bir yıl sonra evin arka kısmına ek bina yaparak bugünkü görüntüsüne kavuşturdu.Başkonsolosluğun 2007’de Balçova’ya taşınmasından sonra satışa çıkarılan binayı, 2016 yılında Megapol Group bünyesine kattı. Grup, bu mekanı yakın bir zamanda “Dijital Tarih Müzesi” olarak İzmir’e kazandırmak istiyor.

Megapol Group Başkanı Selim Gökdemir, müzede yakın tarihimizin, tarihi değerlerimizin, olaylarımızın ve kimliklerimizin dijital ortamlarda anlatımı ile belgesel filmler eşliğinde görsel sunumunu planladıklarını belirterek, tarihi objelerin ve kitapların da onlara refakat etmesini hedeflediklerini söyledi.

MEGAPOL FİLM-BELGESEL YAPIM MERKEZİ

Tarih hakkında tüm gerçeklerin çarpıtılmadan bilinmesi gerektiğini, geçmişini doğru anlayamayan toplumların geleceklerini de doğru şekillendiremeyeceklerine inandıklarını vurgulayan Megapol Group Başkanı Selim Gökdemir, tarihimize katkıda bulunabilmek için bir “Megapol Film-Belgesel Yapım Merkezi” kurduklarını anlattı. Bu merkezde, belgeselcilikte uzmanlaşmış bir ekiple birlikte, yakın tarihimizin önemli olaylarını, tarihi kimliklerimizi ve geçmişimizin hassas dengesini tarafsız olarak belgeleriyle günümüze taşımayı amaçladıklarını ifade etti. Gökdemir, çekilecek belgeselleri hem İzmir Kordon’da restorasyonu süren ve Dijital Tarih Müzesi olarak hizmete girecek olan eski Alman Konsolosluğu binasında, hem de Megapol Group’un Youtube kanalında yayınlayacaklarını duyurdu.

MEGAPOL SERA VE YENİLENEBİLİR ENERJİ

Megapol, ana faaliyet konusu olan gayrimenkul yatırımlarının yanı sıra yenilenebilir enerji alanında da yatırım yapıyor. Megapol Sera, 4,5 milyon nüfusuyla Türkiye’nin 3. büyük şehri olan İzmir’in tam merkezinde, Karşıyaka ilçesine bağlı Sancaklı Köyü mevkiinde yer alıyor. Megapol’ün lisans alanı ise batısında Atatürk OSB’den, doğusunda İzmir Şehir Hastanesi’ne kadar uzanıyor.

Şehrin ana ulaşım hatlarına yakınlığı sebebiyle kolay ulaşılabilir olan Megapol Sera Projesi, lojistik açıdan da çok değerlidir. 44.000 m2 ‘lik iki parselden oluşan alanda 55 metre uzunluğunda 4 tünelden oluşan 2,112.00 m2 ’lik sera inşaa edildi.

Mevcut seranın batı yönünde yine 55 metre uzunluğunda 8 tünelden oluşan sera ve bu seranın güney yönünde 70 metre uzunluğunda 15 tünelden oluşan 10,080.00 m2 ‘lik bir sera daha inşaa edilerek toplam 16,416.00 m2 ’lik sera alanına ulaşılması mümkün. Sera alanında bulunan Mega 1 ve Mega 2 kuyularında tüm sera alanına yetecek ısı sağlanması için tüm borulama ve kablolama işlemleri yapıldı. Bir çok ürün ihtiyacına uygun su kalitesine sahip 68 ve 250 metrelik soğuk su kuyuları, revers osmos arıtma sistemi ile her ürüne uygun tarım suyu haline getirilebiliyor.