Nişanlı bir çift ayrılınca mahkemede emsal niteliğinde bir karara imza atıldı. İddialara göre, aile arasında nişanlanan çiftten, erkek olan ayrılma kararını mesajla bildirdi. Aldığı mesaj üzerine neye uğradığını şaşıran genç kız ise çektiği acı, ızdırap ve elem sebebiyle nişanı atan doktora manevi tazminat davası açtı. Ancak Yargıtay, nişan bozulması nedeniyle doğal olan üzüntü sebebi için manevi tazminata hüküm edilemeyeceğine karar verdi.
Genç kız ile tıp fakültesi öğrencisi aile arasında yapılan bir törenle nişanlandı. Ancak iddialara göre okulu bitirip doktor olan genç adam mesaj atarak nişanlısından ayrıldı. Ayrılık üzerine Facebook’tan yeni bir ilişkisi başladığını duyuran genç adamın davranışları karşısında eski nişanlısı şoka uğradı.
40 bin TL manevi tazminat talep edildi
Kendisinden başka biri için ayrıldığını anlayan ve nişanlısına dava açan genç kız, hiçbir kusuru ve kabahati olmadığı halde bunların başına geldiğini bildirdi. Genç kız nişan masrafı ve davalıya verilen harçlık için 10 bin TL maddi ve çektiği acı, ızdırap, elem ve davalının başkası ile birlikte olması nedeniyle 40 bin TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etti.
Davalı genç adam ise mahkemedeki savunmasında aile arasında söz kesildiğini ve masraf yapılmadığını söyledi. Kendisinin de üzgün olduğunu ve kazanmak istediği sınava hazırlanamadığını söyleyen genç doktor, davanın reddini talep etti. Mahkeme, davanın kısmen kabulü ile bin 566 TL maddi tazminat ile 20 bin TL manevi tazminatın davacıya ödenmesine hükmetti. Kararı davalı temyiz edince devreye giren Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, nişanın bozulması nedeni ile doğal olan üzüntü sebebi ile oluşan menfaat ihlali için manevi tazminata hükmedilemeyeceği gerekçesiyle mahkeme kararını bozdu.
Doğal üzüntü manevi zarara yol açmaz
Dava hakkında ise Yargıtay 3. Hukuk Dairesi emsal nitelikte bir karara imza attı. Söz konusu kararda şu ifadeler kullanıldı:
“Davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi ile nişanın bozulması nedeni ile doğal olan üzüntü sebebi ile oluşan menfaat ihlali için manevi tazminata hükmedilemeyeceği, ancak nişanın bozulması nedeni ile fahiş bir zarar doğmuştur. Bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebileceği, temyize konu uyuşmazlıkta davalının sebep göstermeden nişanı bozduğunun anlaşılmıştır. Bu hali ile davalının, davacının kişilik haklarına saldırarak doğal üzüntüyü aşan şekilde manevi zarara (objektif zarar) yol açtığından söz edilemeyeceği, bu itibarla manevi tazminat koşullarının somut olayda bulunmadığı tespit edilmiştir. Mahkeme hükmünün onanmasına oy birliği ile karar verilmiştir”