Pompalı tüfekle cinayet işleyen sanığa ‘haksız tahrik’ indirimi!

İzmir’de yaşanan tartışma nedeniyle Bayram Akkaya’yı pompalı tüfekle başından ve bacağından vurarak öldüren R.A, yargılandığı davada müebbet hapis cezasına çarptırılırken; mahkeme heyeti, Aldoğan’ın cinayeti haksız tahrik altında işlediğine kanaat getirerek cezayı 11 yıl 8 aya indirildi.

“Kasten öldürme”

İzmir’in Karabağlar ilçesinde 4 Eylül 2019’da meydana gelen olayda iddiaya göre, B.A(47) ile husumetli olduğu R.A. arasında tartışma çıktı. Tartışmanın ardından Akkaya ve Aldoğan gece yarısı tekrar karşılaşınca Aldoğan, Akkaya idaresindeki 09 ACH 54 plakalı seyir halindeki hafif ticari araca pompalı tüfek ile ateş açtı. Açılan ateş sonucu Akkaya, başından ve bacağından vurularak otomobilin içerisinde yaşamını yitirdi. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Saldırı sonrası R.A olay yerinden otomobil ile uzaklaşırken, Aldoğan’a ait evde yangın çıkarken binanın, olayda hayatını kaybeden B.A.’nın yakınları tarafından kundaklandığı ifade edildi. Olaydan 3 gün sonra polis ekipleri tarafından yakalanan R.A ise babası S.A. ve oğlu A.A. ile birlikte tutuklandı. Daha sonra haklarında takipsizlik kararı verilen S.A. ve A.A. davada tanık olarak yer alırken, hakkında “kasten öldürme” suçundan yargılanan R.A için ise müebbet hapis talebiyle dava açıldı.

 

‘Bak sen Erzurumlusun, ben Sivaslı tırıvırı Bayramım’

İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasına, tutuklu sanık R.A SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile tutuklu bulunduğu cezaevinden katılırken, taraf avukatları ise salonda hazır bulundu. Duruşma savcısı, esasa ilişkin mütalaasında A.A.’nın olay günü saat 22.30 sıralarında araçta bulunan kızı ile seyir halindeyken, B. A’nın yaya olarak tehlikeli bir şekilde karşıdan karşıdan geçtiğini, A.A.’nın ise Akkaya’ya yol verdiğini ifade ederek, “B. Akkaya’nın el koy hareketleri yaparak araca vurduğu, A. A.’ya ‘Bak sen Erzurumlusun, ben Sivaslı tırıvırı Bayramım’ dediği, A.A.’nın kucağında çocuk olması nedeniyle olay yerinden ayrılıp gittiği, kızını eşinin yanına bıraktıktan sonra tekrar annesinin evine dönmek için yolda gelirken maktul ile karşılaştığı anlaşılmıştır. B. Akkaya’nın yolun ortasına geçerek A.A.’yı durdurmaya çalıştığı, A.A.’nın durmayarak yoluna devam ettiği, Akkaya’nın daha sonra A.A.’nın yaşadığı evin önüne gelerek, ‘Sizin arabanızı yakacağım. Bu arabanın sahibi buraya gelsin’ diyerek tehditler savurduğu, araca vurduğu, daha sonra oradan uzaklaştığı belirlenmiştir.” şeklinde konuştu.

A.A.’nın abisi R.Aldoğan’ın olayı duyup eve gelmesinin ardından B. Akkaya’nın da aynı yere tekrar geldiğini ifade eden iddia makamı; B. Akkaya’nın burada bağırmaya başladığı, tehdit ve hakaret içeren sözler söylediği, R. Aldoğan’ın da olay yerine geldiği, Akkaya’yı gitmesi için uyardığı, araç içinde iken Akkaya’nın tehdit ve hakaretlerine devam etmesi üzerine Aldoğan’ın pompalı tüfek ile aracın yanına geldiği ve Akkaya’ya önce 2 kez, daha sonra da 1 kez olmak üzere toplam 3 kez tüfek ile ateş ettiğinin tespit edildiğini açıkladı. Akkaya’nın aracı ile 20 metre kadar gidip bir direğe çarpıp durduğunu söyleyen duruşma savcısı, Akkaya’ya yapılan otopside ise kanında 157 miligram alkol ile esrar, metamfetamin ve kokaine ilişkin etken maddeler bulunduğuna ilişkin adli tıp raporu olduğunu açıkladı.

Tahrik indirimi talep etti

Olayda hayatını kaybeden Bayram Akkaya’nın, R. Aldoğan’ı kendisinin ve annesinin evini yakmakla tehdit ettiğini savunan sanık avukatı Muhammet Emre Tayyar, “Olaydan hemen sonra B. Akkaya’nın ilk geldiğinde yanında bulunan kişiler tarafından R. Aldoğan’ın evi yakılmıştır. Canlılara ve insanlara zarar verilmiştir. Buradan gerçekten de Akkaya’nın söylemiş olduğu sözün ardını doldurabilecek biri olduğu, tehdidinin de boş olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu da bizi R. Aldoğan’ın olay anında koruma ve korunma kastıyla ateş ettiği ancak evlerinin önünde cereyan eden ve annesinin, eşinin ve çocuklarının bulunması, kardeşinin arabanın içerisine çekilmeye çalışılmasının neden olduğu panik ve heyecandan dolayı eylem gerçekleştiğinin kabulü gerekmektedir” diyerek en üst seviyeden tahrik indirimi yapılmasını istedi.

R. Aldoğan’ın olayı tüm açıklığı ile anlattığını savunan sanık avukatı Tolga Turgut da “Saldırı, ilk olarak Rıdvan Aldoğan’ın abisine, sonra ailesine daha sonra da kendisine yapılmıştır. Rıdvan Aldoğan, kendisini ve ailesini korumak adına hareket etmiştir” diyerek haksız tahrikin ise en üst seviyede uygulanmasını talep etti.

” 2,5 yıldır cezaevindeyim. Ben daha çocuğumu canlı olarak görmedim”

Olaydan ötürü pişman olduğunu ve Akkaya’nın ailesine başsağlığı dilediğini belirten tutuklu sanık R. Aldoğan ise “Böyle bir olay olmasını gerçekten istemezdim. Pişmanım. Her şey ortada. Benim hakkımda karalama kampanyası yapılıyor. Uyuşturucu sattığım iddia edilmiş ise de uyuşturucu satan kişi karakolun dibinde mi oturur? Dosyanın içinde olan her şeyin değerlendirilmesini istiyorum. 2,5 yıldır cezaevindeyim. Ben daha çocuğumu canlı olarak görmedim.” şeklinde konuşarak tahliyesini talep etti.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Rıdvan Aldoğan’a ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası verirken, sanığın eylemini maktulden kaynaklanan haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında işlemesi nedeniyle yapılan indirim ile 11 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmederek, tutuklunun halinin devamına karar verdi.

Exit mobile version