Gündem

Prof. Dr. Taymaz: “Çok büyük depremler olacak!”

İstanbul Teknik Üniversitesi’nden (İTÜ) Prof. Dr. Tuncay Taymaz, yaptığı açıklamada, “Kahramanmaraş depreminin bıraktığı noktadan itibaren, Doğanyol-Sivrice depreminin ucundan Karlıova’ya kadar giden kısımda, Sivrice, Palu, Bingöl, Hazar arasındaki kesim ve oradan Karlıova’ya kadar olan bölüm kırılmadı. Buralar 6.5, 7 büyüklüğünde deprem oluşabilecek potansiyele sahip” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Taymaz, yaptıkları araştırmanın Kahramanmaraş depremlerinin büyüklüğünü 7.96 ve 7.8 olarak belirlediğini söyledi. Ayrıca, bölgedeki artçı sarsıntıların 1-2 yıl kadar devam edebileceğini ve 5.5’ten büyük depremlerin yaşanabileceğini belirtti.

“Türkiye’nin farklı bölgelerindeki fay hatları hareketli”

Fay hatlarıyla ilgili incelemelerini paylaşan Taymaz, Kahramanmaraş depreminin etkisi altında kalan bölgelerde kırılmamış kesimlerin olduğunu ve bu bölgelerde 6.5-7 büyüklüğünde depremler olabileceğini vurguladı. Ayrıca, Türkiye’nin farklı bölgelerindeki fay hatlarının da potansiyel riskler taşıdığını ifade etti.

Araştırmalarının odak noktasında, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş depremleri bulunuyor. Bu depremler, Türkiye’nin tarihsel ve coğrafi olarak önemli deprem dizilerinden birini oluşturdu. Prof. Dr. Taymaz, bu çerçevede yürütülen çalışmalarda elde edilen verilerle, depremin boyutları, etkilediği alanlar ve potansiyel riskler konusunda önemli bilgilerin ortaya çıktığını belirtti.

Araştırma ekibi, uluslararası dergilerde yayımlanan makalelerinde, Kahramanmaraş depremlerinin özelliklerini detaylı bir şekilde ele aldı. Bu çalışmalar, depremin meydana geldiği fay hatları ve bu hatların etki alanları üzerine ışık tutarak, benzer durumların gelecekteki deprem risk değerlendirmelerinde kullanılmasına olanak sağlıyor.

“Kırılma potansiyeli yüksek olan faylar var”

Prof. Dr. Taymaz, yaptığı açıklamalarda, depremin etkilediği bölgelerde kırılmayan fay hatlarının büyük depremlere yol açabilecek potansiyele sahip olduğunu vurgulayarak, bu noktada önleyici tedbirlerin alınması gerekliliğine dikkat çekti. Türkiye’nin farklı coğrafi bölgelerindeki fay hatlarının, özellikle kırılma potansiyeli taşıyan bölgelerde deprem riskinin değerlendirilmesi açısından önem arz ettiğini ifade etti.

Taymaz, açıklamalarında, deprem riski altındaki bölgelerdeki yerleşim yerlerinin ve altyapıların güçlendirilmesi, deprem bilincinin artırılması ve toplumun deprem hazırlıklıları konusunda yapılan çalışmalara vurgu yaparak, bu alandaki çabaların artırılması gerektiğini belirtti. Bu bağlamda, sismoloji ve deprem bilimine dayalı olarak elde edilen verilerin, risk azaltıcı politikaların belirlenmesinde ve uygulanmasında etkili bir rol oynayabileceğine işaret etti.