Sağlıkçılar, şiddete kurban verdikleri Dr. Hacıosman’ı andı
HABER/ Didar DEMİRCİ- İstanbul’da çalıştığı özel hastanede silahla vurularak öldürülen Psikiyatri Uzmanı Dr. Fikret Hacıosman için İzmir’deki sağlık meslek örgütleri İl Sağlık Müdürlüğü önünde anma etkinliği düzenledi. Dr. Fikret Hacıosman’ı sağlıkta şiddet nedeniyle kaybettiklerini hatırlatan sağlık çalışanları, “Beş yıl önce sağlıkta şiddet nedeniyle kaybettiğimiz Dr. Fikret Hacıosman’ı saygıyla anıyoruz. Şiddet olmasaydı, Dr. Fikret yaşayacaktı” mesajını verdiler.
Dr. Hacıosman’ı anma etkinliğine İzmir Tabip Odası, Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası, Birlik ve Dayanışma Sendikası, Genel Sağlık-İş Sendikası, İzmir Aile Hekimleri Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği ve Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği üyeleri katılım sağladı.
SAĞLIKTA ŞİDDET SON BULANA KADAR…
Törende basına yapılan ortak açıklamayı İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak okudu. Sağlıkta şiddet son bulana kadar mücadele edeceklerinin altını çizen Kaynak, “Türk Tabipleri Birliği ve Tabip Odaları olarak; 2003’ten beri ülkemizde Sağlıkta Dönüşüm Programı ile had safhaya ulaşan piyasacı; halk sağlığını ve hekimleri/sağlık emekçilerini yok sayan, değersizleştiren sağlık politikalarının şiddeti daha çok artıracağını söyledik ve sağlıkta şiddet nedeniyle 1988’de kaybettiğimiz Dr. Edip Uğurcan Kürklü dışındaki tüm meslektaşlarımızı ne yazık ki yaratılan tüketici sağlık politikalarının hızla bizleri de tükettiği son 20 sene içerisinde kaybettik” dedi.
SAĞLIK POLİTİKALARINDA BÜTÜNLÜKÇÜ BİR DÜZENLEME ŞART
Sağlıkta şiddete karşı yüzlerce defa çağrı yaptıklarının altını çizen Kaynak, “Ancak çağrılarımıza kulak verilmemesi sonucunda her gün ama her gün Türkiye’nin farklı şehirlerinden akıl almaz şiddet olayları duymaya devam ettik. Yürüttüğümüz mücadele sonucunda adım atmak zorunda kalan Sağlık Bakanlığına; önerilerimizin yalnızca bir kısmını alarak çıkarılan yasanın yetersiz olduğunu, sorunun yalnız yasayla da çözülemeyeceğini, toplumsal varoluşumuzu aşındıran, şiddeti körükleyen düşmanlaştırıcı politikalarla sağlık sistemi başta olmak üzere her boyutu kapsayan bütünlüklü bir değişim gerektiğini ilettik. Geldiğimiz noktada ne gerçekten caydırıcı önlemler alındı ne de çalışma alanlarımızda ve koşullarımızda sağlıkta şiddete karşı düzenlemeler yapıldı. Geçtiğimiz sene, Dr. Ekrem Karakaya’nın ölümünden birkaç ay önce önerdiğimiz, sağlık kurumlarına silahla girilmemesini de içeren yasal düzenlemeler de görmezden gelindi. Sonuçlarını maalesef acıyla yaşadık, yaşıyoruz” sözlerini kaydetti.
SAĞLIK BAKANINA ÇAĞRI
Kaynak, sağlıkta şiddetin son bulması için Sağlık Bakanlığına yaptıkları çağrıları yineleyerek, “Sayın bakan, siz halen susacak mısınız? Sosyal medyadan mesaj göndermekten daha fazlasını yapacak mısınız?” dedi. Sağlıkta şiddetle etkin mücadele çağrılarını yinelediklerinin altını çizen Kaynak, “Birileri bizim sesimizi duymadığı gibi, duyulmasını engellemek için elinden geleni yapıyor ama dün olduğu gibi yarın da daha da güçlü bir şekilde “emek bizim, söz bizim” demeye devam edeceğiz. Asla yaşamımıza kasteden bu çalışma koşullarına boyun eğmeyeceğiz, emeğimizin sömürülmesine, geleceğimizin karartılmasına izin vermeyeceğiz. Şimdi, bir kişi daha eksilmeye sabrımız yok. Bir gün daha kaygıyla çalışmak istemiyoruz. Bir kere daha yaşatmak isterken ölmek istemiyoruz. Bu nedenle başlattığımız eylem sürecinde topluma çağrımızdır;Sağlıkta yaşadığınız sorunların sorumlusu ne hekimler ne de sağlık çalışanlarıdır. Randevu bulamamanızın, 5 dakikada muayeneye mecbur bırakılmanızın, eczanelerde kalem kalem ödeme yapmanızın, hastanelere ulaşamamanızın ve diğer bütün sorunlarınızın sorumlusu bu sağlık sistemidir. Gelin bu sistemi hep birlikte değiştirelim” diye konuştu. Öte yandan meslektaşlarına da çağrıda bulunan Kaynak, “Ne yaşamlarımızdan, ne de mesleğimizden vazgeçmiyoruz. Bu eylem sürecinde etkili sağlıkta şiddet yasası, güvenli çalışma alanları taleplerimizi yükseltelim” dedi.