Savaşın 13. gününde Rusya’dan doğalgaz tehdidi geldi: Doğalgaz akışını kesme hakkına sahibiz

Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı işgal harekatı ile birlikte Rusya’ya yönelik gelen ekonomik ve siyasi yaptırımlar, Rusya’nın finansal yapısına darbe vurdu. ABD ve AB ülkelerinin haricinde diğer birçok ülkeden, şirketten, organizasyondan ve ünlü isimlerden gelen yaptırımlar sonrasında Rus şirketleri %99’a varan oranlardan değer kaybederken, Rus rublesi de dolar karşısında sert değer kayıplarıyla karşılaştı. Rusya’nın söz konusu yaptırımlara karşı doğalgaz gücünün olduğu ve bunu kullanma ihtimalinin olduğu biliniyordu. Rusya’dan, beklenen “doğalgazı kesme” tehdidi savaşın 13. gününde geldi.

Aleksandr Novak’tan “Doğalgaz” Açıklaması

Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Rusya’nın başkenti Moskova’da gazetecilere çeşitli açıklamalarda bulundu. Novak, söz konusu açıklamalarında Rusya’ya yönelik “suçlamalar” nedeniyle Kuzey Akım 1 konusunda bir adım atabileceklerini ifade etti. Konuya ilişkin açıklamasında Novak “Kuzey Akım 1’den gaz akışına ambargo uygulamak için her hakka sahibiz. Avrupalı siyasiler açıklamalarıyla bizi buna itiyor” sözlerini dile getirdi. Böylece Rusya-Ukrayna savaşının 13. gününde Rusya’dan, doğalgaz konusunda bir misilleme tehdidi de gelmiş oldu.

“Bunun Kimseye Yararı Olmaz”

Başbakan Yardımcısı Novak, mütekabiliyet gereğince boru hattından giden doğalgaz akışını kesme haklarının olduğunu belirtti ve açıklamalarında “Bunun kimseye yararı olmaz. Ancak Avrupalı siyasiler açıklamalarıyla bizi buna itiyor” dedi. Bilindiği gibi Kuzey Akım 1 hattı ile Rusya, Baltık Denizi üzerinden Almanya’ya yılda en az 55 milyar metreküp doğalgaz sevki sağlıyor.

Novak, Rus Petrolüne Ambargo İhtimalini Değerlendirdi

Gazetecilere yönelik yaptığı açıklamalarda Novak, öte yandan ABD ve ABD’nin Avrupalı müttefikleri ile Rus petrolünün ithalatına yönelik yaptığı ambargo görüşmelerine de değindi. Novak bu olası senaryoda petrolün varil fiyatının 300 dolar seviyesine çıkabileceğini ifade etti. Novak’ın bu açıklamaları sonrasında uzmanlar, bu olası senaryonun küresel ekonomi adına bir kabus senaryosu olabileceğini belirtti.

Exit mobile version