EkonomiManşet

Şimşek, mart seçimlerine takılır mı?

Didar DEMİRCİ

Yeniden Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine getirilen Mehmet Şimşek, Türkiye’nin ekonomisini düzlüğe çıkarabilir mi? Olumlu düşünen ekonomistler kadar 9 ay sonraki yerel seçime işaret ederek, ‘kemer sıkma’ şansı yok diyenler de var.

Bakan Şimşek’in ekonomiye etkisinin ne olabileceğine ilişkin sorularımızı yanıtlayan Ekonomist Murat Kartalkaya, ekonomide bir yaz rehaveti beklediğini belirterek, “Mehmet Şimşek uzaydan gelmedi. Daha önce de bu görevdeydi ve 1,5 TL olan dolar kuru, 9 TL’ye kadar yükseldi” sözlerini kaydetti.

TÜRKİYE’DE ERDOĞAN FAKTÖRÜ VAR

Ekonominin başına Mehmet Şimşek’in geçmesinin bir şeyi değiştirmeyeceğini savunan Kartalkaya, Şimşek’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan faktörünü göz ardı edemeyeceğini ve bağımsız karar alamayacağını ifade etti. Bu durumun da ekonomide olumlu bir değişim yaşanmasına imkan tanımayacağını iddia eden Kartalkaya, “Mehmet Şimşek kendi başına kalsa belki bir şeyler yapabilir. Ama Türkiye’de Erdoğan faktörü var. Muhtemelen yumuşak bir geçiş yapmak isteyecektir. Mehmet Şimşek, ortodoks politikalar diyor. Bunun sonucunda işte dövizin eskisi gibi serbest bırakılması lazım ki hala dövizde hafif de olsa bir baskı var ve bu baskı devam edecektir diye düşünüyorum. Ortodoks politikalar demek, vatandaşa desteğin azalması, taban baş fiyatlarının düşük olması; emekliye, işçiye düşük zam demek. En azından mart seçimlerine kadar bunu yapamayacaktır. Onun yerine daha yumuşak bir geçiş sağlamaya çalışacaktır” diye konuştu.

DOLARIN YÜKSELMESİ İHRACATÇININ İŞİNE GELİR

Önümüzdeki yerel seçimlere kadar ekonomide yumuşak bir geçişin sağlanmasının da ihracatçının işine geleceğini söyleyen Kartalkaya, “Türkiye’nin malları ucuzluyor. Yani şimdiye kadar hep aynı şey, ihracat patladı diyorlar ama oradaki sıkıntı son 2 çeyrektir mesela ihracat, ithalata göre daha geride. İthalat daha hızlı artıyor. İhracatçılar TL’nin aşırı pahalı olmasını öne sürüyordu. Şimdi 20 TL’lik mal bir anda 25 TL’ye gidince ihracat mallarımız ucuzlayacak. Ama tabi bu geçici bir süreyle olacak. Allah’tan dünyada petrol dahil, emtia fiyatları artmıyor. Onlar da artmaya başlarsa bu durum hiçbir işe yaramayacak. Yani emtia fiyatlarının sabit kalması, dolar kurunun yükselmesi ihracatçının işine yarıyor” sözlerini kaydetti. Öte yandan ithalatımızın dolarla, ihracatımızın ise Euroyla yapıldığını söyleyen Kartalkaya, euro-dolar paritesinin euro lehine çok diplerde gözüktüğüne dikkat çekerek, “22 Haziran’da FED kararından sonra euro-dolar paritesinin dengelenmeye başlayacağını düşünüyorum. Bu da kısa vadede dış ticaret açığında bir yumuşama yapabilir. Ayrıca turizm gelirleri de gelecektir. TL’nin değer kaybı turizmi canlandıracaktır” mesajını verdi.

EKİM’E KADAR YAZ REHAVETİNDE GEÇİRİRİZ

TL’nin değer kaybı ile birlikte dış ticarette ve turizmde bir canlılık olacağını ve bunun da ekonominin iyiye gittiği yönünde bir rehavete sebep olacağını dile getiren Kartalkaya, “Temmuz’da döviz nereye gider emin olamıyorum. 25 mi olur 30 mu olur? Bilemiyorum. Ekim’e kadar yaz rehavetiyle geçiririz. Ama bu doların ne olacağı hakkında hiçbir fikrim yok. Yıl sonunda muhtemelen dolar 21-22 TL’ye düşer” dedi. Haziran ayında Merkez Bankası’ndan herkesin 600 Baz puan artışı beklediğini söyleyen Kartalkaya, “Bence bu da yetmeyecektir. Temmuz’da da bir o kadar faiz artışı gelecektir. Merkez Bankası faizi 18-20 arasına çıkaracağını düşünüyorum. Çünkü kur artışını yavaşlatacak tek şey faiz kararı olur” şeklinde konuştu.

TL’Yİ UCUZLATIP DÖVİZ ÇEKMEYİ AMAÇLIYOR

Bakan Şimşek’in şu anda yabancıların Türkiye’ye gelmesi adına TL enstrümanlarını ucuzlatmak istediği yönünde gözlemleri olduğunu aktaran Kartalkaya, “Yabancıyı çekebilmek için TL’yi ucuzlatmaya çalışıyorlar. Dövizi çekmeye çalışıyorlar. Yabancı da gelecektir. Yüzde 20 tahvil faizlerine, 2 doların altına düşmüş borsaya gelir. Ama bunlar ne kadar süre ile gelir? 3 ile 6 ay arasında gelir. Şu anda borsadaki yabancı payı yüzde 28; gelecekler 3 milyar dolar, 5 milyar dolar getirirler ama gittikleri zaman yabancı payı yüzde 20’ye düşecek. Bu yabancılar için elinde olanı da çıkma fırsatı verecek. Kısa vadede yaz rehaveti ile bir düzelme olsa bile mart seçimleri sonrasında çok daha acı reçetelerin vatandaşa uygulanacağını düşünüyorum. O nedenle ben umutlu değilim” dedi

İHRACATÇI OLUMLU BAKIYOR

Mehmet Şimşek’in yeniden ekonominin başına getirilmesine dair sorularımıza yanıt veren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Mehmet Şimşek’ten umutlu olmamanın imkanı yok. Bu iktidarda bundan daha iyisi olmazdı. Mehmet şimşekten umutluyuz” dedi. Şu anda en büyük önceliklerinin ihracatta rekabetçiliğin korunması olduğunu aktaran Eskinazi, “Bizim rakiplerimizin ücretleri 200 dolar altı. Özellikle bazı sektörlerde. Onun içinde biz rekabetçiliğimizi korumaya mecburuz. Ya bunlar bir başka teşviklerle kompanse edilecek ya da başka bir şeyler yapılacak. Bu acı reçeteyi hep beraber içeceğiz. Türkiye’nin tüm geleceğinin ihracatta olduğunu bildiğimiz için de ihracatçının da rekabetinin kaybolmasını istemiyoruz. Bunun bir ortalama kurla gitmesi lazım. Birden olmaması lazım. Şu anda 6 aydan fazla bir zamandır bastırılmış bir kur rejimi vardı. Şu anda tüm tepkiler bunun tepkileri. Bu nereye kadar gidecek bilemiyoruz. O baskının acısı çıkıyor. Tüm bunların ihmal edilmemesi lazım. Bunun belli bir süre sonra enflasyona etkileri de olur. Bunların dengeli bir şekilde yürütülmesini bekliyoruz. Ben ekonomist değilim ama ekonomi kurmaylarının bunları bilinçli olarak kontrol altına alacağını düşünüyorum” sözlerini kaydetti.