Koronavirüs önlemleri kapsamında aşı uygulamaları yaş ve meslek sırasına göre devam ediyor. Ancak sırası gelip de aşı olmayan vatandaşlar var. Salgının, sonbahar aylarına kadar kontrol altına alınması ve toplumun büyük bir kısmının aşılanması planlanıyor. Bu kapsamda, aşıya olan ilginin artmaması durumunda, aşı yaptıranlara pozitif ayrımcılık uygulanması planlar arasında bulunuyor.
Hürriyet’ten Nuray Babacan’ın haberine göre; uzmanlar, “Aşı yavaşladı, açılma hızlandı. Böyle giderse sonbahar hedefini tutturmak zorlaşır” yorumu yapıyor.
Yapılan değerlendirme toplantılarında, aşı randevularına ilginin azalmasının nedeni olarak, 40-50 yaş arasındaki orta yaş gruplarındaki aşı duyarsızlığı gösteriliyor. 18-35 yaş arasının ise hem kurallara uyum, hem de aşıya ilgi açısından en duyarsız kitle olduğu belirtiliyor.
Sadece aşı kampanyası değil, Sağlık Bakanlığı’nın koordinasyonunda, karar vericiler ve sosyal bilimcilerle birlikte toplumun aşı psikolojisini yönetmek için yeni kararlar alınması gerektiği de ifade ediliyor.
Özellikle, sonbahara kadar toplumun yüzde 70’inin bağışıklık kazanması gerektiği, aksi durumda bu oranın yüzde 50’de kalabileceği öne sürülüyor.
Uzmanlar, “Yani, kurallara uymayarak toplumu enfekte eden ile aşıya duyarsız olan aynı yaş grubu. Bir de ‘sonbaharda her şey bitecek, maskesiz dönem başlayacak’ gibi erken yayılan hava nedeniyle, fazla rahatlama yaşanmaya başladı” diyor.
Koronavirüs aşısına ilginin artmaması durumunda, aşı yaptıranlara pozitif ayrımcılık uygulanması da planlar arasında bulunuyor. HES kodu olmayanların kamu binaları, bankalar ve AVM’lere alınmaması gibi, aşı yaptırmayanlara dönük sınırlamalar da tartışılmaya başlanacak.
Aşıya erişimin yaygınlaşmasının ardından, aşı yaptırmayanların oranının yüksek olması durumunda, sinema, tiyatro, spor müsabakaları, konser, hatta bazı kamu kurumları gibi yerlere aşı olmayanların girememesine ilişkin kuralların gündeme gelebileceği belirtiliyor.