Sokak hayvanları için ilk adım: Sokağa terk etme!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sokak hayvanlarına ilişkin yeni bir düzenlemeye işaret ederek, “Avrupa nasıl çözdüyse biz de çözeceğiz” mesajını vermişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu açıklamalarının ardından, sokak hayvanlarıyla ilgili nasıl önlem alınacağı kamuoyunun da gündeminde yer aldı. Konuya ilişkin sorularımızı yanıtlayan İzmir Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Selim Özkan, Türkiye’de meseleye sondan yaklaşıldığını ilk başta sokağa terklerin önüne geçilmesi gerektiğini vurguladı. Özkan, “Bir bunun ana sebebi sokağa atılan hayvandır. Hayvansever dostların gerçek hayvanseverler rica ediyorum tüm insanlara şunu vurgulasınlar. Hayvanlarınızı sokağa atmayın sokağa atacaksanız hayvan almayın” mesajını verdi.

SOKAĞA ATMANIN ÖNÜNE GEÇİLMELİ

Sokak hayvanlarının popülasyonunun azaltılması için kısırlaştırmanın yanında sokağa atmaların da önüne geçilmesi gerektiğini aktaran Özkan, “Sokak hayvanı yok, sokağa atılan hayvan var. O nedenle hayvan sahiplerinin bakamayacağı hayvanı sahiplenmemesi gerekiyor ya da aldıysa ne olursa olsun evladı gibi bakması gerekiyor” ifadelerini kullandı. Özkan, hayvanların takibi için çipleme işleminin önemli olduğunu belirterek, “Bu neden önemli, şimdi örnek veriyorum kediniz ya da köpeğiniz var. Çiplettiniz ve sonrasında sokağa attınız. Şimdi bunu belediyeler ya da herhangi bir vatandaş buldu. Bir hekime ya da belediyeye götürdü ve çipi okuttu. Çipte sizin kayıtlarınız mevcut. Siz bunu 15 gün içinde bağlı bulunduğunuz ilçeye ‘ben hayvanımı kaybettim’ ya da ‘kaçtı’ diye beyan etmezseniz; siz bu hayvanı sokağa atmış pozisyonuna düşüyorsunuz. Bu da insanlara sorumluluk yüklüyor. Bakamayacağı hayvanı almayacak, aldığı hayvanını sokağa atmayacak. O çip okunduğunda sahibinin beyanı yoksa cezai yaptırımla karşılaşacak. Bu da hayvanın sokağa atılmasını engelleyecek” dedi.

BARINAKLARA KAPATMAK ÇÖZÜM DEĞİL

Türkiye’de hiçbir kurumun sokak hayvanlarının tamamını alıp bir barınağa koymak ve bakmak gibi şansının olmadığının altını çizen Özkan, “Barınaklar bana göre yarı açık cezaevi. Hayvanların oradaki yaşam imkanları çok sıkıntılı” sözlerini kaydetti. Özkan, “Hayvanları toplayıp bir yere kapatmakla çözüm bulamayız. Onun yerine ilk önce sokağa terklerin önüne geçmemiz lazım. Sonrasında yerel yönetimlerin sokak hayvanların kısırlaştırılması gibi sorumlulukları için ciddi bütçe ayırması lazım. Ardından merkezden küçük yerlere kadar topyekun bir şekilde kısırlaştırma sürecine girilmesi lazım. Başka türlü bunu yapma şansınız yok” sözlerini kaydetti.

Kısırlaştırma işlemi için her geçen gün daha da fazla bütçelere ihtiyaç duyulabileceğinin altını çizen Özkan, bu noktada hükümetin ve belediyelerin ortaklaşa bir an önce harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.

EN ÇOK KÖPEKLER TERK EDİLİYOR

Kedilere göre köpeklerin bakımının daha zor olduğunu bu nedenle her insanın köpek bakamadığını aktaran Özkan, o nedenle en çok köpeklerin sokağa terk edildiğini belirtti. Bu nedenle sokakta köpek popülasyonunun fazla olduğunu, saldırgan olmaları ve sürü halinde gezmeleri nedeniyle de göze çarptıklarını belirten Özkan, bu durumun önüne geçmek için çip işleminin önemli olduğunu hatırlattı. Çipleme, kısırlaştırma ve denetim mekanizmasını artırarak sokağa terklerin önüne geçilebileceği gibi sokaktaki hayvan popülasyonunun da azaltılabileceğine dikkat çeken Özkan, “100 bin 200 bin hayvanı bir yere kapatma şansımız yok. Bizim popülasyonu azaltmamız lazım hayvanları yok etmememiz gerekiyor. Bugün Fransa’da sokak hayvanları olmadığı için Fransa’yı lağım fareleri basıyor. Doğanın bir dengesi var. Bir şeyi yapalım derken de sıfırlayıp yok etmeyelim. Herkes kendi hayvanına sahip çıkacak. Bir esnafın dükkanının önünde kedi yatıyor köpek yatıyor. Bu hayvanlar zarar vermiyor. Üremeyle çoğalan belli bölgede kendini korumaya almış olan hayvanlar o ortama siz girdiğiniz zaman size saldırıyor. Onun için suyu vanasından baştan keseceğiz” açıklamalarını yaptı.

ETKİN KISIRLAŞTIRMA ŞART

HAYTAP İzmir İl Temsilcisi Esin Önder ise belediyelerin kısırlaştırma görevlerini tam anlamıyla yerine getirmediğini dile getirerek, “Burada öncelikle etkin kısırlaştırma yapılması gerekiyor. Etkin kısırlaştırmayı tüm iller yapmalı. Ama yapılmıyor. Örneğin; Eskişehir Büyükşehir olmasına rağmen kısırlaştırma merkezi yok. Böyle bir şey olmaz, olmamalı” dedi. Kısırlaştırma görevini yerine getirmeyen belediyelere cezai işlem uygulanması gerektiğini söyleyen Önder, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuya ilişkin sözlerini de eleştirdi. Önder, “Sokakların güvenli olmasını istiyorlarsa önce mültecileri toparlasınlar. Önce her gün kadınları öldüren erkekleri toparlasınlar. Yani sokaklarımız köpekler yüzünden değil, bu kişiler yüzünden tehlikeli” sözlerini kaydetti. Öte yandan Önder, 2004 yılında çıkartılan 1599 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun hükümleri uygulansaydı bugün bu sorunları yaşamayacağımızı belirtti.

ÖZEL/ Didar DEMİRCİ

Exit mobile version