Somer Şef hakim karşısına çıktı: Tutuklanması istendi
Ünlü şef Somer Sivrioğlu, Beşiktaş’ta devraldığı işletmenin duvarının çökmesi sonucu Ürdünlü eski bir diplomatın ölümüne neden olan olayın duruşmasında hakim karşısına çıktı. Sivrioğlu, savunmasında “Dışarıdan bakıldığında istinat duvarının tehlikeli olduğu anlaşılmıyordu. Bizim sorumluluğumuz içinde olduğunu bilmiyordum” dedi.
İstanbul Etiler’de geçen yıl, 20 Mayıs’ta gerçekleşen olay, ünlü şef Somer Sivrioğlu’nun devraldığı lüks restoranın istinat duvarının çökmesi sonucu, yoldan geçen Ürdünlü eski diplomat Ahmet Muhammed Salem Lubbad’ın duvarın altında kalması ve hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı. Olaya ilişkin dava görülmeye devam ediyor.
İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya ünlü şef Somer Sivrioğlu ve iş ortağı Kadri Berk Cemail ile taraf avukatları katıldı. Somer Sivrioğlu’nun avukatı, müvekkilinin ekran önünde olması nedeniyle davanın basına kapalı görülmesini talep etti, ancak mahkeme bu talebi reddetti.
“İstinat duvarının restorana ait olduğunu düşünmemiştim”
Savunmasında, Etiler’deki restoranı Aralık 2021’de kiraladıklarını ve tadilattan sonra Şubat ayında açtıklarını söyleyen Somer Sivrioğlu, asıl ikamet yeri olan Avustralya Sydney’e gittiğini ifade etti. Sivrioğlu, “18 Mayıs’ta İstanbul’a döndüm. Döndükten 3 gün sonra bu vahim olay gerçekleşti. İstinat duvarına dışarıdan bakıldığında tehlikeli olduğu asla anlaşılmıyordu. Açıkça konuşmak gerekirse istinat duvarının restorana ait olduğunu düşünmemiştim” dedi.
Ünlü şef, duvar ile restoran arasında bir metrelik mesafe olduğundan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğunda olduğunu düşündüğünü belirtti. Sivrioğlu şunları ekledi: “Bizim sorumluluğumuzda olma ihtimali aklıma gelmezdi. Ülkemde de restoranım olsun diye iyi niyetle bu dükkanı kiraladım. Duvarın, bizim sorumluluğumuz altında tadilat edileceğini bilseydim kiralamaya kalkmazdım. Duvarı kullanmıyoruz.”
“Duvar tehlikeli görünmüyordu”
Sivrioğlu’nun iş ortağı olan sanık Kadri Berk Cemail, savunmasında kiralarken taşınmazın durumuna ilişkin inceleme yapmadığını belirtti. Aralık 2021’de alt kira sözleşmesi imzaladıklarını anlatan Cemail, “İstinat duvarı dışarıdan bakıldığında tehlike arz edebilecek şekilde görülmüyordu. Eğer istinat duvarının tehlike arz ettiğini hissetseydik, gerekli önlemleri alırdık” dedi.
Olayın yaşandığı gün, müştekilerle birlikte akşam yemeği yedikten sonra araca doğru yürüyen tanık Burhan Köroğlu ifadesini sundu. Köroğlu, olayı şöyle anlattı: “İki grup halinde yürüyorduk. Baha ve Ahmed, bizden 15-20 metre öndeydi. Restoranın önünden geçerken duvar adeta patlar gibi üzerlerine yıkıldı. Koşup taşları kaldırmaya başladık. Ahmed duvara daha yakındı, bu yüzden üzerinde daha fazla taş vardı. Ahmed’in bacağında çok fazla kanama vardı. Oradaki bir hanımefendi, Ahmed’in bacağını benim kemerimle bağlayarak kanamayı önlemeye çalıştı. Ambulansı aradık.”
Tutuklanması istendi
Müşteki Ahmet Muhammed Salem Lubbad ve Baha Eddin Ali Hafez Shanableh’ın avukatları, müvekkilin mağdur edildiğini belirterek, sanıkların kendileriyle iletişime geçmediğini ve durumlarını sormadığını iddia etti. Bu nedenle Sivrioğlu’nun tutuklanmasını ve aksi halde yurtdışına çıkış yasağı konulmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, sanıklar Somer Sivrioğlu’nun kaçma, delilleri yok etme veya değiştirme, tanıklar üzerinde baskı kurma şüphesinin oluşmadığı gerekçesiyle şikayetçilerin tutuklanma taleplerini reddetti. Ayrıca, sanık Kazım Evirgen’in duruşmalara katılmaması nedeniyle hakkında zorla getirme kararı çıkarılmasına ve Sarıyer LİHKAB’a (Lisanslı Harita Kadastro Bürosu) yazı yazılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.