Gelişen teknoloji ile birlikte sosyal medya platformları, günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Ancak, sosyal medyanın nasıl kullanıldığının, bireylerin zihinsel sağlığı üzerinde etkili olabileceğini belirten yeni bir çalışma, sosyal medya kullanım alışkanlıklarının ruh sağlığıyla ilişkili olduğunu gösterdi.
Çin’de gerçekleştirilen araştırmaya göre, sosyal medyayı pasif bir şekilde takip eden, ancak paylaşımlara beğeni veya yorum yapmayan bireylerin, sosyal kaygıdan daha fazla muzdarip oldukları ortaya çıktı. Araştırmacılar, bu kişilerin sosyal medyayı röntgenci gibi kullanmalarının, fiziksel yaşamlarında daha fazla kaygıya neden olduğunu tespit etti.
Pasif kullanıcılar ‘röntgenci’ olarak adlandırılıyor
Çalışma kapsamında, 500’den fazla üniversite öğrencisi üzerinde yapılan araştırmada, sosyal medya kullanım alışkanlıkları ve zihinsel sağlık arasındaki ilişki incelendi. ‘Röntgenci’ olarak adlandırılan pasif kullanıcıların, aktif sosyal medya kullanıcılarına göre daha fazla sosyal kaygıya sahip oldukları belirlendi. Ayrıca, sosyal medyayı aktif olarak kullanan bireylerin daha fazla sosyal destek ve arkadaşlık kalitesine sahip olduğu gözlendi.
Çalışmanın sonuçları, pasif sosyal medya kullanıcılarının işlevsiz inançlar geliştirme olasılıklarının daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Aktif sosyal medya kullanıcılarının ise kendilerini ifade etme ve geri bildirim alma konusunda daha rahat oldukları belirtildi. Araştırmacılar, sosyal medyayı etkin bir şekilde kullanmanın bireylerin ilişki ihtiyaçlarını karşılayabileceğini ve olumlu bir öz algı geliştirmelerine yardımcı olabileceğini vurguladı. Ancak pasif kullanıcıların, kendini ifade etme ve iletişim eksikliği nedeniyle yüksek kaliteli ilişkiler kurmada zorlanabilecekleri öne sürüldü.