Gündemİzmir Haberleri

Soyer değişim meşalesini yeniden yaktı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 5 yıllık görev süresi içinde hayata geçirdiği projeleri anlattı. Şato Kütüphane bahçesinde gerçekleşen 5 yılı değerlendirme toplantısında Soyer, bundan sonraki yol haritası için de önemli mesajlar verdi.

CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, görevdeki 5 yılını değerlendirmek üzere bir araya geldiği basına neden aday gösterilmediğini ve bundan sonra neler yapacağını da anlattı. Öncelikle aday adaylığı sürecine ilişkin iddialara cevap veren Soyer, “CHP bu ülkede demokrasinin teminatıdır. CHP’yi seversiniz sevmezsiniz bu sizin bileceğiniz bir şey ama CHP eğer iktidarı frenleyecek, dengeleyecek bir güç olmaktan çıkarsa o zaman yüzde 90’larla seçim kazanılan bir ülke haline gelir Türkiye. Bu demokrasinin kaybolması demektir. Bunu aklı selim sahibi AK Partili, MHP’li, İYİ Partili fark ediyor. Asıl sınırlama gücü ana muhalefet partisinde olmalıdır. O nedenle CHP adaylarına başarılar diliyorum. Diliyorum ki CHP bu seçimlerden büyük kazanımlarla çıkar, Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Türkiye’nin dengeleri bozulur, frenleme mekanizmaları ortadan kalkar. Tabi ki ben aday gösterilmedim, üstelik anketlerde başarısız çıktığıma dair ifadeler kullanıldı. Benim; başarısız bulunan bir belediye başkanın; sütte leke var onda yok denilen bir adayın yanında olması ona zarar verir. Başarısız bulduğum yerde yapacağım çalışmanın sınırı vardır, onu da zorlayarak yapmaya çalışırım. İstanbul’a gittim, Rize’ye, Balıkesir’e gideceğim. Yani benim birikimimden, deneyimimden faydalanmak isteyen CHP’lilere koşa koşa gidiyorum. İzmir’le ilgili sorumluluğu benden beklemek haksızlık okur. Bir siyasi irade kullanıldı, sonuçlarını hep birlikte göreceğiz. Hem beni gösterme hem benden İzmir’in kazanılmasını bekle, bu hakkaniyetli değil. Ben elimden geleni yapmaya devam edeceğim” diye konuştu.

GENEL BAŞKANLIĞA ADAY MI?

CHP’nin yeni yönetimi tarafından tekrar aday gösterilmeme nedenlerine de değinen Soyer, “Ne yaptığımız işin ne tanıtımın ne de kamuoyu baskısı nedeniyle başkan adayı yapılmadığımı düşünmüyorum. Bunların hiçbiri doğru değil. Benim içim çok rahat, kafamı yastığa koyduğumda huzurla uyuyacağım. Biz çok çalıştık, eksiğimiz kusurumuz olabilir ama emin olun ki en iyisini yapmak için hepimiz çok çalıştık. Vicdanım çok rahat. Bundan sonra da bu güzel memleket için çalışmaya devam edeceğiz, ben hayatının manasını burada bulmuş bir insanım, bunun için de koltuğa, makama ihtiyacım yok. Genel Başkanlığa aday olacak mı deniliyor; Bunların hepsi olabilir ama derdim bu değil. Ben memleket için çalışmaya devam edeceğim. Şükür evde de baba daha çok para getir diyen yok. Biz birlikte bu memleket için daha ne yapabiliriz onun peşinde koşmaya devam edeceğiz” dedi.

İZMİR’DE SEÇİM HEYECANI YOK!

İzmir’de yürütülen seçim kampanyalarına karşı vatandaşın kayıtsız kaldığını ima eden Başkan Soyer, “Gittiğim hiçbir yerde seçim heyecanı görmüyorum. Bu çok tehlikeli bir şey. Bizim cemrelerimizi hatırlayın, şu an bir heyecan yoksunluğu söz konusu. Projelerde de gümbür gümbür şeyler görmüyorum” dedi.

Kendisinin yeniden aday gösterilmemesini önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun şaşkınlıkla karşıladığını da belirten Soyer, öte yandan Ekrem İmamoğlu’nun kendisinin aday gösterilmemesinde bir etsinin olmadığının kendisine söylendiğini, kendisinin de buna inandığını ifade etti.

CHP Büyükşehir Adayı Cemil Tugay’ın seçim kampanyasına destek vermemekle eleştirilen  Soyer, “Aziz Kocaoğlu benim adaylık kampanyama hiç katılmadı, ben de talep etmedim. Ama devir teslime geldi, makamda devir teslim yaptık, eşlerimiz de vardı, onu kapıdan yolcu ettik. Mutlaka devir teslim olacak, mazbata alındıktan sonra o yapılır” diye konuştu.

Soyer, görevi süresince tamamlayamadığı için üzgün olduğu projelere de değinerek, “Çankaya otoparkının yıkılışını bitiremedik, Basmane Çukuru sonlandıramadık. Konak Pier, Otogar sonuç alamdık. Yıldız Sinemasını sonlandıramadık” dedi.

Başkan Soyer, 5 yıllık görev süresi boyunca en yoğun eleştiri aldığı konulara da açıklık getirip, savunma yaptı. İşte o konu başlıkları ve Soyer’in eleştirilere cevapları:

NEDEN ŞATODA YAŞADI?

Soyer, belediye başkanı seçildikten sonra belediyeye ait şatoya yerleşmesine yönelik eleştirileri yanıtlayarak, “2001 yılında tahliyesi gerçekleşmiş, Aziz Kocaoğlu Bey döneminde restorasyonu tamamlanmış ve misafirhane olarak kullanılmış. Burası Aziz Bey’in danışmanları da kullanmış, ilk defa biz konut olarak kullanmadık. Konut olarak ruhsatlandırılmış. Benim evim Seferihisar’daydı, burayı bulduk ve bir bölümünün bize yeteceğini düşündük, bir bölümünü de dijital kütüphane yaptık. 3 oda 1 salon olarak kullandık, bahçe de halka açık olarak kullanılmaya devam ediyor” dedi.

NEPTÜN SOYER VE KÖY-KOOP ELEŞTİRİLERİNE CEVAP

Kooperatifler üzerinde Neptün Soyer’e kaynak aktardı iddiası… Ocak 2007 – 2019 İzBB 501 milyon tarımsal alım yapmış ve bu dönem o rakam 1.1 milyar liraya çıktı. O dönem de bizden önce sadece Tire Süt üzerinden süt alımı yapılıyordu, biz bunu Köy Koop üzerinden 42 kooperatife yaydık. Saldırılar üzerine belediyenin kooperatiflerden ürün alması engellendi ve küçük üreticinin İzBB’ye ürün satması ortadan kalktı. Her yıl soruşturma geçirdi Köy Koop, 2021 yılında Cumhuriyet Başsavcılığına verilen dosyada 1 milyon küsur süt almış İzBB, 170 bin 800 lirası Köy Koop payı olmuş, bunun da 103 bin lirası damga vergisi olarak ödenmiş. litre başına 0.14 kuruşluk  tahsilat gerçekleştirilmiş. Eşim olduğu için söylemiyorum, senelerdir Köy Koop’ta yöneticilik yapıyor, bir ara genel başkanlık yaptı ,bu süreçte 1 lira harcırah, huzur hakkı almamıştır. Başka böyle bir insan bulunur mu bilmiyorum. Onunlar iftihar ediyorum, eşim olduğu için iftihar ediyorum. Eşi benzeri görülmemiş bir gönül taşıyor.

 

NEDEN EN PAHALI SU İZMİR’DE?

Türkiye’nin en pahalı suyu meselesi… İzmir su fakiri bir kent. İzmir’in kaynaklarının yaklaşık yüzde 60’ı yeraltından çıkıyor. Sarıkız kuyuları var Manisa’dan oradan getiriyoruz. Sondaj kuyusu, elektrik maliyeti üst üste eklendiğinde ağır bir maliyet çıkıyor. Bu tablo nedeniyle de suyun maliyeti yükseliyor.  Ankara ve İstanbul baraj suyu kullandırıyor. İZSU hem istediği gibi fayda ortaya koyamıyor, kar amaçlı bir kurum değildir. Yasal olarak İZSU’nun kar etmesi mümkün değil, maliyetleri üzerinden keyfi indirim yapması da mümkün değil. Adaylardan indireceğim diye sözler duyuyorsunuz, bunların hiçbiri yasal olarak mümkün değil. Gördes Barajı 13 yıl önce yapılmış, 59 milyon metreküp su vermesi öngörülmüş 763 metreküp su almamız gerekirken yüzde 20’sini alabilmişiz ama tamamını almışız gibi ödeme yapmışız. Hani diyorlar ya İzmir’e suyu biz getirdik diye getiremediniz ve getirmediğiniz suyun fazlasının bedelini aldınız. Vermedikleri suyun parasını bizden tahsis ediyorlar. Birinci kademe su ücretlendirmelerinde Büyükşehirler arasında Manisa, Muğla’dan sonra üçüncü sıradayız 2. kademede  ise 6. sıradayız. İzmir Türkiye’nin en pahalı su kullanılan şehri değildir.

Körfezle ilgili yağmur suyu pis su kanalarının ayrıştırılması meselesinde 300 metre kanal yaptık. Büyük kanal projesiyle Çiğli Atık su arıtma tesisine gidiyor pis su, buraya giderken yağmur suyuyla karıştığı için tesisin kapasitesinin zorlanmasına neden oluyor, su tam arıtılmadan deşarj oluyordu. Yaptığımız kanalla bu durum büyük ölçüde hafifletildi. kanalların tamamı ayrıştırıldığında sorun büyük ölçüde giderilmiş olacak, biz yarısını bitirdik 5 yılda.

 

  1. FAZIN İHALESİNİ 13 YILDIR BEKLİYORDU

1,2,3. faz hiç revizyon görmemişti, havuzların içinin temizlenmesi gibi süreçler tamamlandı, 13 yıldır yapılmayan 4. fazın ihalesi de gerçekleşti. 600 milyon kaynakla 2024 içinde bitmiş olacak.

 

YAŞAYAN KÖRFEZ İÇİN NELER YAPILDI?

Karabağlar’da yeraltı arıtma tesisi yapıyoruz, diğer tesislerin kapasitesini de artıyoruz. 600 metreküp arıtma kapasitesini 1 milyonun üzerine çıkarmış oluyoruz. Kuyularda 2,5 metreküp çamur birikmişti, temizlenmesi başladı. 50 milyon dolarlık anlaşma yaparak, gelecek arkadaşlarımıza bu rakamı temin ettik. Benim çocukluğumdan beri koku meselesi vardır İzmir’in. Bu çalışmaların devamı getirildiği takdirde İzmir’de koku problemi ilelebet bitecek, deşarj yatağını değiştirmek gerekiyordu ama Bakanlıktan izin gelmemişti, geçen hafta geldi. Biz yaşayan körfez için 20 milyarın üzerinde kaynak ayırdık.

 

“BASMANE ÇUKURU VE OTOGAR İÇİN ÇOK ÇALIŞTIK”

Basmane Çukuru için teminat mektubunun icraya verilmesiyle sıkıştırdık. Sonuca ulaştırmak için çok çalıştık.

İzmir Otogarı… Biz 25 yıl için yapılan anlaşmanın soruna gelindiğinde tahliye istedik. Bize ödenmeyen paylarla ilgili icra takibi başlattık, tahliye davası açtık. Şirket 7 yıl süre uzatılması için dava açarak o davayı kazandı. Biz de kaymakamlık üzerinde tahliyesini talep ettik. Henüz kaymakamlıktan dönüş olmadı. Otogar projemiz var, hukuki süreçleri takip ediyoruz. 2 senedir hazırlık yapmıştık, sonlandırmak mümkün olmadı.

 

BÜYÜKŞEHİR’İN KAÇ BİN ÇALIŞANI VAR?

İşçi alımları konusunda… Mart 2014’te 20 bin 142 çalışanı vardı, 2019 Mart’ta, 27 bin 271, 2024 Mart’ta 34 bin 229 çalışan var. 7 bin 58 kişi artmış Mart 2024’e gelindiğinde. 2019’da yüzde 54.67’si İzmirliymiş çalışanların, 53.72 İzmirli şu anda. Bunun dışında her ilden yüzde 2.83 ile 0.89 arasında değişiyor. Toplam bütçemiz içindeki işçi maliyetlerimiz yüzde 28. Yatırıma ayırdığımız pay yüzde 35, tüm belediyelerden yüksek. 2.1 milyar avro yatırım yaptık. Finans borcumuz 2019’da 5 milyar, 2024’te 25.7 milyar lira. Borcumuzun yüzde 82’si dış borç. Bu borç 2019 Mart ayında 790 milyon avro, 2024 Mart ayında 763 milyon avro yani düşüş var. 900 milyon avro borç ödemişiz. Her yeri sattı iddiaları var. 1.2 milyar lira gayrimenkul satmışız, 1.6 milyar kamulaştırma yapmışız.

Toplu ulaşıma sübvansiyonumuz 6 milyar liraya çıkmış. 952 milyon avro raylı sisteme yatırım yaptık. Türkiye’de en yüksek yatırım yapan Büyükşehir Belediyesiyiz. Hükümetin reva gördüğü rakamsa 3 bin lira.

ALT YAPIYA YATIRIM YAPTIK

Yolların bozukluğuna ilişkin haklı şikayetler var. Bizim yağmur suyu pis su ayrıştırma kanallarımız, elektrik, internet kazıları var ve ilçelerin sorumluluğunu da biz üstelendik. Rekor asfalt yatırımı yaptık. 5 milyon 250 ton sıcak asfalt dökümü yaptık ama tahribat o kadar büyük ki…Popülist bir yaklaşımı kabul etmediğimiz için bu noktadayız makyaj yapmadık, 50 yıllık meseleleri gidermeye çalıştık.

MADEM KÖY NEDEN CAN ATIYORLAR!

Deniz ulaşımına yatırım yaptık. Biz 15 dakikada 1’e indirdik sefer sayısını, bunu 5 dakikada 1’e indirecek yatırım yapılsın, 6 gemi bulduk, finansmanı da hazır, Cumhurbaşkanlığından onay bekliyoruz. Kişi başı yeşil alanı artırdık. İzmir köy olsaydı Ankara’nın, İstanbul’un beyaz yakalıları gelmek için can atıyor olmazdı.