Didar DEMİRCİ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, temmuz ayı olağan meclis birleşiminin bitiminde bir duyuru yaptı. Soyer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a mektup yazdığını belirterek, İzmir’le ilgili 34 maddelik talepte bulunduğunu açıkladı. Soyer, Cumhurbaşkanına yazdığı mektubu hem mecliste dağıttı, hem de okudu.
“Sayın Cumhurbaşkanım İzmirli hakkını istiyor”
Soyer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yazdığı mektupta şu ifadelere yer verdi:
göreve başlama töreninde yaptığınız konuşmayı dinledim. Nefreti, öfkeyi, husumeti öne çıkaran değil; muhabbeti, hoşgörüyü kardeşliği, kucaklaşmayı yücelten bir anlayışla hareket ediyorum dediniz. Görev süresinin ilk gününde en az oy aldığı mahalleyi ziyaret eden bir yönetici olarak, belediye başkanlığı görevini 4 yıldır ben de bu ilkeyle yürütüyorum.
Söylediğiniz gibi 28 Mayıs itibariyle seçim süreci sona erdi. Ve siz seçim dönemine takılıp kalmanın Türkiye’ye patinaj yaptıracağını bildirdiniz. Benim de niyetim aynen sizin de söylediğiniz gibi geçmiş defterleri karıştırmak değil.
Muhalefetin sizi anlamadığından, vizyonunuzu kavrayamadığından uzattığınız eli sıkılı yumruklarla karşıladığını ifade ettiniz. Sayın Cumhurbaşkanı, İzmir’i gerçekten anlamak istiyorsanız sizin de yumruğunuzu gevşetmeniz gerekiyor. İzmir Türkiye’nin vicdanıdır. Tarih boyunca öyle olmuştur. O nedenle İzmir’i anlamadan ülkenin geleceği kurulamaz.
İzmir’i anlamanın bazı anahtarlarını naçizane paylaşmak istiyorum. İzmir muhalefetiyle, çok rengi, çok sesi, çok nefesi ile var olmaya devam edecektir. Çünkü bu çok seslilik tehdit değil, zenginliktir Türkiye için… İnsanlar özgür düşünceleriyle kendini ifade etmeye devam edecektir. Çünkü özgür düşüncenin şehridir İzmir. Unutmayın, size oy vermeyenler, en az size oy verenler kadar milliyetçi, en az sizin kadar milletine ve memleketine aşıktır. O nedenle ne korkarlar ne sinerler.
Ya benim gibi sev ya da terk et demeyin bize. Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden bir an bile sapmadan var olmaya devam edeceğiz. İzmirlinin hakkını verin. CHP’li bir belediye başkanı var diye İzmir’i cezalandırmayın. Örneğin,
7 yıldır ihalesi yapılmayan Halkapınar-Otogar Metrosu,
4 yıldır ihalesine çıkılmayan Elektrik Fabrikası satışı,
Yaklaşık 1,5 yıldır borçlanma izni verilmeyen Çiğli Tramvayı,
1 yıldır Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda onay bekleyen Narlıdere Metrosu kredisi gibi…
Hak ettiğini kısmayın, zira İzmirli haksızlığa gelmez. Ekte listelenen uzun yıllardır cevap bile verilmemiş taleplerin bazı örnekleridir. İzmirli 45 verip bir almak istemiyor. İzmirli vakit kaybetmek istemiyor. İzmirli hakkını istiyor. İzmirli patnaj yapmadan yoluna devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanım naçizane arz ettim.”
Soyer: Sayın Hızal, beraber gidelim
Soyer, mektubu okumasının ardından AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal’a ricada bulundu. Soyer, “Sayın Hızal, Maliye Bakanımıza ya da Sayın Cumhurbaşkanımıza beraber gidelim. En azından 30 milyon euroluk Narlıdere Metrosunun bitmesi için gerekli olan kredinin hesaba aktarılması için… Onay verilmesi adına ne zaman isterseniz beraber gidelim” sözlerini kaydetti. Soyer’in ricası üzerine AK Partili Hızal, “Elbette ki burada birbirimizi çok eleştirdik. Orada mektubunuzda kabul etmediğimiz hususlar var. Ama genel itibariyle biz İzmir’in meclis üyeleriyiz ve İzmirli olarak siz de bizim başkanımızsınız. İzmir’in menfaati için tüm grup temsilcileri ile birlikte elimizi taşın altına kurarız. Yeter ki diyalog kapıları açık kalsın. Bunun bir konuşmayla çözülebilecek sorunlar olduğunu gördük ve çözdük. Biz AK Parti grubu adına elimizden geleni yapacağız” dedi.
-
-
-
-
-
-
