Tarih Verildi! Bitkisel Yağlarda Fiyatlar Düşecek

Ülkemizde iğneden ipliğe her şeye zam gelirken vatandaş gözünü her gün ayrı bir zam haberine açıyor. Yapılan zamlardan en çok nasibini allan ise ayçiçek yağı ve zeytinyağı oldu. Vatandaş yağ almaya zorlanır hale gelirken yüreklere su serpecek haber Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği (BYSD) Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil’den geldi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan şubat ve mart ayına dikkat çeken Büyükhelvacıgil, “Dünyadaki rekolte bolluğunun yanı sıra şubat-mart aylarından itibaren Güney Amerika’dan ayçiçeği ithalatı ile fiyatların biraz daha durulacağını umut ediyoruz. Sektör olarak şubat-mart aylarında fiyat düşüşlerinin yaşanmasını bekliyoruz. Tabii bunun için ise ülkedeki döviz hareketlerinin stabil hale gelmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Ülkede Yağ Arzında Sıkıntı Yok

Ülkede yağ adına sıkıntı olmadığını, ayçiçek yağında geçen yıl 1.3 milyon ton olan rekoltenin bu yıl 1.7 milyon ton civarında olduğunu belirten Büyükhelvacıgil, “Bu rekolte ülkemiz adına olumlu bir gelişme. Ülkemizde yağ arzında bir sıkıntı yok. Tedarik, nakliye ve ulaşım süreçlerindeki bazı nedenlerle zaman zaman arzda geçici gecikmeler yaşanabilir. Ancak, fabrikalarımız kapasiteleri ölçüsünde üreterek, piyasaya yağ arzına devam ediyor” dedi.

Firmalarımızın Ürettiği Yağlar Dünyaca Ünlü

Önceki yıllarda çekirdek fiyatlarının 3 bin lira civarlarındayken an itibariyle 9 bin lira düzeylerine çıktığını ve bu gelişmenin çiftçilere yarar sağladığını belirten Büyükhelvacıgil,“Yağ, un, şeker temel gıda maddeleri… Dünya borsalarında da fiyatları belli. Ülkemizde ve dünyada yağ arzı her zaman en düşük maliyetlerle yapılır. Çünkü ithalatta da ihracatta da çok güçlü bir rekabet var. Rekoltenin en yüksek olduğu Ukrayna, Rusya gibi ülkeler dahi ihracata açık ülkeler. Dolayısıyla fiyat rekabetinde ülkemizdeki sektörün, ihracatı veya iç piyasayı tercih etme gibi bir lüksü olmaz. Çünkü fiyat ülkemizde olduğu gibi tüm ülkelerde de rekabete açık. Türkiye’de yurtiçi ve yurtdışı piyasa arasında devletimizin belirlediği kesin bir ayrım var. Bu yılın ocak ayında önce ithalat sonra ihracat şartı getirildi. Böylelikle iç piyasadaki rezervlerin korunması ve dengeli bir ihracat hedeflendi. Güçlü bir sektöre sahibiz. Firmalarımızın ürettiği ‘Made in Türkiye’ markasını taşıyan ürünlerimiz, dünyaca ünlü. Başta Afrika ve Amerika kıtası ülkeleri olmak üzere, birçok ülkede firmalarımızın ürünleri tercih ediliyor. Bu pazarlarda birçok firmamızın markası çok önemli markalar haline gelmiş ve Türk sanayisini temsil ediyor. Firmalarımız haklı olarak pazarlarını kaybetmek istemez. Ancak sanayicimizin önceliği her zaman ülkemizin gıda arzı güvenliği” ifadelerini kullandı.

Exit mobile version