Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İzmir Şubesi 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla basın açıklaması yaptı. TGS İzmir Şube’den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“1961 yılında, gazetecilerin örgütlü mücadelesiyle kazandığı hakların kutlandığı 10 Ocak günü, birkaç yıl bayram olarak kutlansa da cuntacılara karşı verilen mücadele sonucu 1971 yılından günümüze 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü olarak kutlanmaya devam etmektedir. Geçen 64 yıldan bugüne baktığımızda; gazeteciler katledilmiş, hakları elinden alınmış, sefalet ücretiyle yaşamaya mahkûm bırakılmıştır. 64 yıl önce edinilen kazanımların, örgüt bilinciyle elde edildiği ve bir arada duran basın emekçilerinin bir araya geldiğinde önünde hiçbir şeyin duramayacağını göstermesi sonucu hak edildiğini bugün yine hatırlatıyoruz.
Gayesi yalnızca gerçeği halka anlatmak olan basın emekçileri, gözaltılarında kaybedilmiş, katledilmiştir. Biliyoruz ki, bir gazetecinin öldürülmesi yalnızca onun susturulması değil, binlerce gazeteciye gözdağı vermektir. Bugün gelinen noktada, ölümle tehdit edilen gazeteciler, hapisle tehdit edilen gazeteciler, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü bırakın kutlamayı, “Acaba bugün hakkımda soruşturma açılacak mı” diyerek geçirmektedir.
Devlet tekelinde finans kaynağına mahkûm edilen medya kuruluşları, son yıllarda gazetecilere oto-sansür baskısı yapmakta, gazetecileri kazandığı ücretle asgari ücret seviyesinin bile altında yaşamaya zorlamaktadır. İletişim fakültesi mezun-işsiz oranının günden güne devlet politikasıyla artırılması, medya-sahiplik yapısının işçi düşmanı holdinglerin eline bırakılması sonucu, beğenmeyen kapıya konur anlayışını doğurmuştur. İşsiz gazeteciler, kötünün iyisine mahkûm edilerek hak arayan gazetecilerin yedeği olmaya mecbur edilmiştir.
Tekrar haykırıyoruz; 10 Ocak 1961 yılında örgütlü mücadelenin doğurduğu hak kazanımı 64 yılda örgütsüzleştirme çabalarıyla hak gaspına dönerken tek kurtuluş basın emekçilerinin örgütlenmesidir. 10 Ocak, Çalışan Gazeteciler Günü olarak içi boşaltılmış, sıradan bir tarih olmaktan çıkıp yeniden gazetecilerin mücadele günü olmaya dönmelidir. Baskılar gazetecileri yıldıramaz, örgütlü mücadelenin önünde kimse duramaz. Birleşen kalemler asla yenilmez!”