Ticaret Bakanı Bolat, İzmir iş dünyasına müjdelerini açıkladı

HABER/ Didar DEMİRCİ- Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İzmir Ticaret Borsası iş birliğiyle düzenlenen ‘İzmir İş Dünyası Toplantsı’na katıldı. İzmir Ticaret Odası meclis salonunda düzenlenen toplantının soru cevap bölümü basına kapalı gerçekleşti. Toplantıda; Ticaret Bakanı Prof. Dr. Bolat’ın yanı sıra; Bakan Yardımcıları Sezai Uçarmak, Mahmut Gürcan, Volkan Ağar; AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İzmir Valisi Süleyman Elban, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ve İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, İzmir iş dünyası temsilcilerinin sorularını yanıtladı. Toplantıya katılanlar arasında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’de yer aldı.

TOPLANTIDA PROTOKOL KRİZİ YAŞANDI

Toplantı öncesi protokol krizi yaşandı. Organizasyonun ev sahipleri Özgener, Kestelli ve Yorgancılar; AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun korumaları ve bakanlık protokolü tarafından salonun en sonuna oturtuldu. Her üç başkan da bu duruma tepki gösterdi.

ESNAFA 100 MİLYON KREDİ TAHSİSİ

Toplantıda konuşan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İzmir iş dünyasına müjdelerle geldiğini söyledi. Bolat, “Halkbankası genel müdürü ile de görüştük ve yarın itibariyle esnafımız için 100 milyon TL’lik kredi tahsis edeceğiz. Bu kredi yüzde 15 yıllı faizli, 5 yıl vadeli olacak. Ayıca İTB’nin Aromatik Bitkiler URGE projesi de 15 Eylül’de onaylanacak. İş insanların yurtdışı ziyaretlerinde yaşanan vize sorununu da yakında çözmeyi hedefliyoruz. Brüksel’e gidip Gümrük Birliği’nin hizmet sektörünü de kapsayacak şekilde genişletilmesini isteyeceğiz” dedi.

Konuşmalarını sonlandırmadan önce Bakan Bolat, bir müjde daha vermek istediğini belirterek, “Önümüzdeki 2024 yılı içinde ihracat desteklerini yüzde 100’den fazla artıracağız” dedi. Öte yandan Bolat, Bergama ve Menemen için serbest bölge müjdesini vererek, 25 serbest bölge hedefleri olduğunu da aktardı.

DEPREMİN FATURASINI BİRLİKTE ÖDEYECEĞİZ

Üretim, ticaret, büyüme ve refahın birbirini tetiklediğini aktaran Bolat, “Yatırımla beraber ticaret artmakta. Ticaret artınca halkın refah düzeyi artmaktadır. Covid-19 felaketiyle karşı karşıya kaldık. Ekonomide yarattığı olumsuzlukları biliyoruz. Bunun üstüne Ukrayna- Rusya savaşı 1.5 yıldan fazla süren savaşı ve bunun enerji piyasasında yarattığı tahribat. Bunlar yetmiyormuş gibi 6 Şubat’ta yaşadığımız depremi hatırlayalım. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Bütün milletçe dayanışma içinde olduk. O 11 şehrin ayağa kaldırmak için çaba göstereceğiz. Bu büyük bir maddi yük oluşturuyor. 104 Milyar dolarlık bir faturayı birlikte karşılayacağız” ifadelerine yer verdi.

KESTELLİ’DEN BAKANA TALEP DOSYASI 

İzmir Ticaret Borsası’nın faaliyetlerine dikkat çekerek konuşmalarına başlayan İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, “Bir sorunu ya da hastalığı tedavi edebilmenin temel şartının teşhisi doğru koymak olduğuna inanıyorum. Bu nedenle de açıklanan Orta Vadeli Programı çok önemsiyorum. Seçimden sonra rasyonel politikalara dönüşün ısrarla vurgulanması, mali disiplin yolunda kararlar alınması ve şeffaflık açısından önemli adımlar atılması, bir güven ikliminin oluşması için son derece değerli. Sanırım programın dört temel amacında da herkes hemfikir. Açıklanan Orta Vadeli Programın tarımla ilgili satırbaşlarına baktığımızda da teşhisin gayet iyi yapıldığını net olarak ifade edebilirim. Çevre dostu politikalar benimsenmesi, düşük emisyonlu ve yüksek teknolojiye dayalı üretim tekniklerinin öncelikli hale gelmesi, Yeşil Dönüşüm vurgusunun sık sık tekrarlanması, uluslararası rekabet koşullarının hedef alınması, başta tarım olmak üzere tüm sektörler için yeni programın önemli artıları” diye konuştu.

Öte yandan Kestelli, borsacılık hizmetlerimizin iyileştirilmesi ve oda üyelerinin yaşadığı sektörel sorunlarla ilgili taleplerini içeren dosyayı Bakan Bolat’a ileteceğini belirtti. Söz konusu dosyada ise finansmana erişim, tarımsal desteklemeler ve zeytin yağı ile pamukta yaşanan sorunlara ilişkin çözüm önerileri yer alıyor.

YORGANCILAR’DAN YABANCI YATIRIMCI ÇIKIŞI

Toplantıda Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar da, finansmana erişim sorununu ve yüksek enflasyonu işaret ederek, Orta Vadeli Program’ın (OVP) umut verici olduğunu aktardı. TL’nin döviz kurları karşısındaki değerine dikkat çeken Yorgancılar, bu durumun ihracatçıları zor durumda bıraktığını ve rekabet gücünü azalttığını belirtti. Yorgancılar, “Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek’in de ciddi mesai harcadığı, yabancı sermaye yatırımlarının ülkemize yeniden gelmesini birçok açıdan bizler de çok önemsiyoruz. Bunun için de, temel kriter olarak öncelikli baktıkları hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı ile kurumların bağımsızlığının sağlanması da son derece önemlidir. Bir gerçek var ki, sanayimiz geliştiği, büyüdüğü, ihracat yapabildiği sürece bölgemizin, ülkemizin refah seviyesi artacaktır. Küresel ekonomideki belirsizlik devam ederken, bizim atacağımız adımlar stratejik önem taşımaktadır. Paylaştığım konu başlıklarının da bu kapsamda değerlendirilmesini, gerek yerli, gerekse yabancı yatırımcıların ekonomide güven ve öngörülebilirlik aradığını da dikkatlerinize arz ederim” mesajını verdi.

ÖZGENER: YENİ FİNANSAL ARAÇLARIN İVEDİLİKLE HAYATA GEÇİRİLMELİ

Ticaret Bakanı Bolat’ın göreve geldiği günden bugüne verdiği mesajları yakından takip ettiklerinin altını çizerek konuşmasına başlayan İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener, “Öncelikle, ihracatçılarımızın uluslararası pazarda hem rekabet gücü hem de kalite açısından elde ettiği başarılarda, Bakanlığımızın sağladığı katkı ve desteklerin payının büyük olduğunu vurgulamak isterim” dedi. OVP ile ekonomik sorunların çözümü için doğru adımlar atıldığının altını çizen Özgener, OVP’de büyümenin ve yatırımların net ihracattan gelmesinin öngörüldüğünü belirterek, “Ekonomi ve ticarette tabana yayılan topyekun bir hareketlenme olması için KOBİ’lerimizi en etkin şekilde ihracata, yatırıma ve dolayısıyla ile istihdama yönlendirmenin başlıca çabamız olması gerektiği kanaatindeyiz. Bu noktada son dönemde uygulanan makro ihtiyati sınırlandırmalar ve daraltıcı para politikası uygulamaları krediye erişimde zorlanan KOBİ’lerimizin orta ve uzun vadede sürdürülebilir planlama yapmalarını güçleştiriyor. Bankaların limit güncellemesi yapmamaları, kredi maliyetlerinin çapraz ürün satışlarıyla yükselmesi, kredilere uygulanan değişken ve yüksek faiz oranları üyelerimizin krediye erişimde yaşadığı başlıca sorunlar. Bu yönde, nakit akışının yönetilmesi ve işletme sermayesinin fonlanmasına yönelik, yeni finansal araçların ivedilikle hayata geçirilmesinin önem taşıdığını düşünüyoruz. Eximbank kredisi kullanımında ise, KOBİ’lerin oranı 2021 yılından 2022 yılına artış gösterse de, toplam destek hacminin dolar bazında gerilediğini görüyoruz. Finansal sorunların bu kadar yoğunlaştığı bir dönemde üyelerimizin düşük maliyetli kredi alabilmeleri büyük önem taşıyor. Özellikle pandemi döneminde Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kooperatiflerinin uygun faiz oranlarıyla esnaflarımıza ciddi destek sağladığını gördük. TOBB’a bağlı Odaların üyeleri bu imkanlardan faydalanamadılar. Oysaki, birçok sektörde Odamız üyeleri ve esnaf odası üyelerinin yaptıkları işler ve faaliyet alanları benzerlik gösteriyor. Benzer şartları taşıyan firmaların esnaf veya tacir olduğuna bakılmadan devlet destekleri ve krediler konusunda aynı imkanlardan yararlandırılmasının, desteklerin etkin ve adil dağılımı açısından önem taşıdığını düşünüyoruz” açıklamalarını yaptı.

SOYER: GELECEĞİN TÜRKİYE’SİNİ GENÇ NESİLLER İNŞA EDECEK

Ticaret Bakanı Bolat’ın Türkiye’nin en önemli sanayi ve ticaret kentlerinden biri olan İzmir’de ağırlamaktan memnuniyet duyduklarının altını çizen Başkan Soyer, “Ortak aklı hâkim kıldığımız müddetçe geleceğe dair iyimseriz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılından beklentimiz yüksek. Fakat geleceğin Türkiye’sini inşa edecek olanlar bizler değil, yaratıcı düşüncenin kaynağı, zamanın ruhunu yakalamış genç nesildir. Bu ülkenin en iyi okullarından mezun olmuş, en iyi yetişmiş genç zihinlerini Avrupa ülkelerine, yurtdışına kaybetmeye devam ettiğimiz sürece iyimserliğimiz bu hakikatin gölgesi altında kalacak. Hangi kalkınma stratejisine, kapsamlı, kapsayıcı vizyona sahip olursak olalım biz gençlere adil ve özgür bir ortam sağlayamadığımız müddetçe katma değeri yüksek üretim yapan, küresel rekabette güçlü, ülke olarak dünyanın en gelişmiş on ekonomisi arasına girdiğimiz bir geleceği inşa etmemiz oldukça güç. İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi sonuç bildirisinde burada bizlerle birlikte bulunan kıymetli iş insanlarımızın da altını çizdiği gibi ekonomimiz ancak eğitimden, adalete ülkemizin tüm kurumlarını kapsayacak bir dizi yapısal dönüşümle güçlenebilir. Küresel iklim krizinin kaçınılmaz bir sonucu olarak bu sürecin aynı zamanda bir yeşil dönüşüm seferberliği olarak tarif edilmesi gerekiyor. Çünkü artık çok iyi biliyoruz ki ekoloji ve ekonomi arasında ses benzerliğinden çok da büyük bir yakınlık var. Doğanın korunmasını esas almayan bir ekonomik kalkınmanın kalıcı ve sürdürebilir olması da mümkün değil. İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi Sanayici, Tüccar ve Esnaf Grubu Bildirgesi’nde belirttiğimiz gibi İktisadi planlama, doğası gereği bütüncül, kapsayıcı ve stratejik olmalıdır. Geleceğin sanayi ve ticaret politikası sosyal, siyasal, ekonomik ve ekolojik olmak üzere birbiriyle ilişkili dört ana reform üzerinde yükselecektir. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına girerken hepimizin üstüne düşen ödev işte tam da bu. Sanayi ve ticaretin istikrarlı gelişimi için hiçbir ayrım gözetmeksizin toplumun tüm kesimlerini ve doğayı da kucaklayan yepyeni bir toplumsal mutabakat tesis etmek” ifadelerini dile getirdi.

 

Exit mobile version