Uzmanlar açıkladı! Eğer o eksikliğe sahipseniz koronavirüs çok daha ağır geçiyor!
Koronavirüs hastalığına yakalanan insanlardan bir kısmının hastalığı çok ağır, bir kısmının ise hafif atlatmasının nedeni belirlendi. Uzmanlar hangi durumda koronavirüs hastalığının çok ağır geçirileceğini açıkladı.
Koronavirüs salgını devam ederken, hastalığa yakalananlar ya da yakalanmaktan korkanlar da hastalığı kimlerin ağır geçirdiğini merak ediyor. Bazı vakaların çok hafif bazılarının ise çok ağır geçmesi insanları en çok düşündüren ve korkutan gerçek.
Cell dergisinde konu hakkında yayınlanan bir araştırma dikkat çekti. Söz konusu araştırmada, koronavirüsü kimlerin ağır geçirdiğine ilişkin bilgiler yer aldı.
BAĞIŞIKLIĞIN 3 KOLU DA ÖNEMLİ
La Jolla İmmünoloji Enstitüsü’nden immünolog Shane Crotty, bağışıklığın üç kolu olduğunu belirterek, virüse karşı zafer kazanmada, bağışıklığın üç kolunun da çalışması gerektiğini aktardı.
Uzmanlar, koronavirüse karşı vücudun antikor oluşturamadığı durumda T hücrelerinin devreye girdiğini belirtiyor. Ancak T hücreleri yeteri kadar gelişmeyen kişilerin koronavirüsü daha ağır geçirdiği kaydediliyor.
ÖZELLİKLE 65 YAŞ ÜSTÜ HASTALARI ETKİLİYOR
Araştırmacılar, 65 yaş üstü hastalarda T hücrelerinin daha zayıf olduğunu ve bu hastaların, koronavirüsü ağır geçirmesinin nedeninin bu eksiklik olduğunu kaydediyor.
Crotty ve ekibi, 26 kişilik koronavirüs hastası üzerinde gerçekleştirdiği çalışmada, hastalığı ağır geçirenlerin T hücrelerinin daha az geliştiğini ortaya koydu.
Uzmanlar, T hücreleri düşük olan kişilerin, bağışıklık sistemini güçlü tutmasını önerdi. Çünkü, bağışıklık sistemi güçlü olan kişilerde, T hücrelerinin korunma için devreye girmesinin daha az gerekli olduğu ortaya konuldu.
T HÜCRESİ NEDİR
T hücreleri bir tür bağışıklık hücreleridir ve vücudu istila eden hastalık yapıcı patojenleri veya virüsün bulaştığı enfekte hücreleri tespit edip ortadan kaldırmakla görevlidirler. ‘T’ kısaltması timüsden gelmektedir ki timüs bu hücrelerin son olgunlaşma evrelerinin geçtiği organdır.
Sitotoksik T hücreleri (CD8+) enfekte hücreleri, tümör hücrelerini ve organ nakli ile gelen hücreleri yok eder. Bu hücreler ‘öldürücü’ veya sitotoksik hücrelerdir, zira tanıdıkları antijenler gösteren belirli hücreleri hedef alır, yok ederler.
Yardımcı T hücreleri (CD4+) bağışıklık yanıtında ‘aracı’ hücrelerdir. Etkinleştirildiklerinde, hızla çoğalıp sitokinler salarlar ki bu sitokinler efektör lenfosit fonksiyonunu düzenler veya ‘yardım eder’. HIV enfeksiyonunun hedeflerinden biri olarak tanınırlar ve CD4+ T hücrelerinindeki azalma AIDS’e yol açar. Bazı yardımcı T hücreleri, bir antijen vücuttan çıkarıldığında, bağışıklık yanıtını kapatan sitokinler salgılarlar.
Düzenleyici T hücreleri (CD4+CD25+), supresör T hücreleri olarak da bilinirler. Bu hücreler bağışıklık sisteminin etkinleşmesini bastırır ve bağışıklık sistemi homeostazını korurlar. Düzenleyici T hücrelerinin uygun biçimde görev yapamamaları durumunda otoimmün hastalıkları oluşabilir.
T bellek hücreleri: Hastalıkları bir kere geçirdikten sonra o hastalıkla tekrar karşılaşılması durumunda antikorların hızlı üretilmesini sağlar.
Etkili her bağışıklık yanıtı T hücrelerinin etkinleştirilmesini içerir; yine de T hücreleri özellikle, tümör hücrelerine ve vücut hücrelerinin içindeki patojenik organizmalara karşı savunma olan, hücre-aracılıklı bağışıklıkta önemlidirler.